48🌈 (27.02.2021)

189 47 0
                                    

48| Kararlar

27.02.2021

-Doruk-

Bazen zor kararlar vermemiz gerekebiliyordu. Öyle ki, bu kararları günlerce düşünür en mantıklısını bulmaya çalışırdık. Kendimizden çok etrafımızdakileri düşünürdük. Verecekleri tepkileri, eleştiricileri, önyargıları. Tüm bu ihtimaller kafamıza doluşur çıkmak bilmezdi. Mantıklı olanı bulana kadar yıpranırdık. Peki ya mantığımızı değil de kalbimizi dinlersek ne olurdu?

Her şeyi riske atmaya değer miydi?

Kafamda ihtimaller arasında savaş verdiğim günlerden birindeydim. Ve bir karar vermek bu sefer her zamankinden zor olacağa benziyordu.

Elinde havluyla yanıma geldi Doğukan. Üzerinde sadece benim tişörtüm vardı, esen rüzgarda biraz daha yukarı sıyırılıp manzaramı genişletiyordu. Yanıma adımlarken o kadar güzel görünüyordu ki. Duştan çıktığı için kızaran yanakları onu daha da tatlı yapmıştı. Sigaramı söndürüp kahvemden bir yudum aldım. Bulutları izlerken tekrar görüş açıma Doğukan girdi. "Saçlarını neden kurutmadın Doruk!"

Sırıtarak onu belinden tutup kendime çektim. Bacaklarımın üzerine oturup ayaklarını iki yanıma yerleştirdi. Bedenlerimizi iyice yakınlaştırıp burnumu burnuna sürttüm. "Çok tatlısın."

Kafasını geri çekip kaşlarını çattı. "Ben ne diyorum sen ne diyorsun. Gel." Elindeki havluyu saçlarıma götürüp kurulamaya başladı. "Islak saçlarla balkonda oturan tek aptal sensin."

Ellerini indirip yüzlerimizi yaklaştırdım. Dudağına uzun bir öpücük kondurdum. "Sen sevgiline aptal demeye utanmıyor musun?"

Gülüp yeniden dudaklarımızı birleştirdi. Tadına varamadan geri çekilince boşluğa düşmüş gibi hissettim. "Aptalsın ama ne yapalım."

Bir elimi belinden indirip kalçasına şaplak attım. İrkilip gözlerini belertti. "Doruk ne yapıyorsun biri görecek!"

"Kimse görmez. Karşı bina boş."

"Alkım'ların balkonundan görünüyor burası ama."

"Yavrum salak mısın Alkım bizi görse ne olur görmese ne olur?"

"Fangirl çığlıkları eşliğinde balkondan atlar herhalde." deyip kıkırdadı. O kadar güzel o kadar sevimliydi ki tadına doyamıyordum. Tekrar dudaklarımızı buluşturup emmeye başladım. Karşılık verip üst dudağımı dudaklarının arasına aldı. "O değil de, ya Fırat abi?"

Yine öpüşmemizi yarıda kestiği için sinirlenmeye başlamıştım. "Ne olmuş ona?"

"Bizi görebilir."

"Görse ne olur Doğukan sikecek değil ya."

Oflayıp göz devirdi. "Madem konusu açıldı..." yerinde kıpırdanıp biraz geri çekildi. Ensemdeki ellerini omuzlarıma indirdi. Bu ciddi bir şey konuşacağımızın habercisiydi. "...konuşalım mı biraz?"

"Konuşuyoruz ya yavrum."

"Doruk bir ciddi ol. Ben biraz düşündüm, çocuklara bahsetmek istiyorum."

Dedikleriyle yerimde dikleşip belindeki ellerimi sıkılaştırdım. "Çocuklara mı?"

"Hıhı." Başını sallayıp parlayan gözlerini üzerime dikti. "Yani artık sevgiliyiz ve onlarda bizim arkadaşlarımız. Onlara anlatmamız gerekmiyor mu?"

Gerekiyor tabii. Ama... "Yavrum bunu erteleyemez miyiz?" Sakince konuşup parlayan gözlerinin içine baktım. Yüzündeki hafif tebessümü yavaşça silinip kaşları çatıldı.

"Neden erteleyelim Doruk? Yanlarında rahat davranamıyoruz. Anlamasınlar diye birbirimizden uzak duruyoruz bir de. Bunu neden yaptığımızı hala bilmiyorum. Yani onlardan gizlememiz için bir sebep mi var?"

Evet, var. Onlar öğrendiğinde bir şekilde ailemde öğrenecekti. Bu başlı başına bir sorunken aklımda başka ihtimallerde vardı. Mesela ayrılırsak, grup dağılır mıydı? Doğukan olmadan ne yapacağımı düşünemiyorken bir de arkadaşlarımdan kopma ihtimali beni mahvediyordu. Ama bunu Doğukan'a söylediğimde 'biz ayrılmayacağız' deyip konuyu kapatmıştı.

Buna nasıl bu kadar emin olabilirdi ki?

Şimdi bile Tan ve Arın ayrılırsa ne olur diye düşünürken bir de Doğukan'la olacakları kafaya takmak istemiyordum. Onların haberi yokken ayrılırsak en azından yine görüşüyor olacaktık. Grup ikiye ayrılmayacaktı. Arda'dan sonra diğer arkadaşlarımı daha kaybetmek istemiyordum. "Söylemeyelim işte Doğukan."

"Doruk ben Arın ve Tan gibi rahat olmak istiyorum. Böyle gizli gizli buluşup sevişmeye devam mı edeceğiz? Neden sevgili olduğumuzu bilmelerini istemiyorsun?"

"İstemiyorum demedim, yanlış anladın."

Kucağımdan kalkıp balkonun demirlerine yaslandı. "Sevgili olarak görmüyor musun beni?"

Düşündüğü saçma şeylere göz devirip sıkıntıyla ofladım. "Ne diyorsun Doğukan?"

"Doruk tek yaptığımız evlerimizde buluşup elleşmek. Aramızdaki ilişkiyi ne olarak görüyorsun?" Sesinden üzgün olduğunu ve bana kırıldığını anlamıştım.

Tekrar bir sigara yakıp içime çektim. Dumanı üflerken öfke saçan mavilerine baktım. Biraz da kırgın bakıyordu. "Sana seni sevdiğimi söyledim." Sesim onun aksine düz ve duygusuz çıkmıştı. Her zaman öyle değil miydi zaten? Duygusuz Doruk, sert Doruk, kalpsiz Doruk... Benim de duygularım ve hislerim vardı. Neden kimse görmüyordu? Her insan gibi bir kalbe sahiptim. Tamamen karşımdaki sarışın için atan bir kalbe.

"Artık emin değilim." Ne olduğunu anlayamadan balkondan çıkıp kıyafetlerini eline almış yüzüme bile bakmadan evden gitmişti.

Kapı sertçe yüzüme kapanmış düşüncelerim tekrar ortaya çıkmıştı. Kafamdaki ihtimaller teker teker gözümün önünden geçerken yatağıma kendimi bırakmıştım. Şimdi ne yapacaksın duygusuz Doruk?

Bölüm Sonu

🌈 uuuu
anladığınız üzere dodo çiftler dksplsls

hepsi aynı mahalledeler sadece arın daha aşağıda kalıyo
bu yüzden camdan bakınca rahatça birbirlerini görebilirler aklınıza takılırsa diye demiş olayım

sıçtım ben bunlara da nasıl birleştiricem bilmiyorum

neys bb

Aurora | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin