1🌈(01.02.2021)

1.7K 198 173
                                    

🌈29.04.22 tarihli güncelleme:
kitabı birkaç defa arşivleyip yayımladığım için koyduğum fotoğraflar genel olarak silinmiş

instagram bölümleri dahil medyada olan hiçbir fotoğraf durmuyo ve maalesef hepsini yeniden koymam mümkün değil
özür dileyerek notu bitiriyorum kusura bakmayın lütfen :(

1|Sarışın

01.02.2021

"Tüm anılarım karanlık. Işık bulamıyorum. Güneş yok, gülüşler yok. Sadece karanlık. Benim hiç mutlu olduğum bir anım olmamış ki, ışığım olmamış. Güneşi görememişim."

"Burası çok karanlık, ama ben ışığım. Sen karanlıktan korkma diye ben yanında olacağım."

***
En son zihnimde yankılanan sesler bunlardı, bana ve bir yabancıya ait sesler... Tamamen karanlığa aşina olmuş gözlerim içinde bulunduğum odanın ışığına alışamadı. Birkaç dakika kendime zaman tanıdım. Göz kapaklarımın altında hissettiğim ışık canımı yakmaz hale geldiğine gözlerimi araladım.

Hiçbir şey hissetmiyordum. İçinde olduğum oda bana çok yabancıydı. Zihnim çok sessizdi. Beni rahatsız edecek kadar sessiz. Düşüncelerim yoktu, soru işaretlerim kaybolmuştu ve ben bilinçaltımda hiç olmadığım kadar yalnızdım.

Boşluktan düşüyormuş gibi hissediyordum. Hızla yere çakılmak üzereymişim gibi. Korkuyla gözlerimi kapatıp kendimi sıktım. Hayır, düşmek istemiyorum hayır, sakin ol! Dişlerimi sıkıp dudaklarımı birbirine bastırdım. Bu his kaybolmuyordu aksine derinleşiyordu.

Sonra kulağıma nefes sesleri doldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonra kulağıma nefes sesleri doldu. Sanki uyandığımdan beri hiçbir şey duymuyormuşum gibi yeni yeni algılamaya başladım. Nefes sesi o kadar yakındı ki yanımda birisinin olduğu düşüncesine kapıldım. Dişlerimi sıkmayı bırakıp sese odaklandım.

Çok derin ve huzurlu gibiydi.

Dudaklarımı birbirine bastırmayı kesip yavaşça gözlerimi araladım. Bu sefer ışığa alışmam uzun sürmedi. Hafifçe yanağıma vuran nefesler o an çok huzurlu hissettirmişti. Bembeyaz tavandan gözlerimi ayırıp başımı yana çevirdim. Yüzümün tam karşısındaydı. Gözleri kapalıydı, uyuyor olmalıydı.

Sakince onu inceledim. Ensesine kadar gelen sarı dağınık saçlara sahipti. Küçük bir burnu, ince şekilli pembe dudakları ve çenesinin altından boynuna kadar uzanan minik birkaç tane beni...

Kabul ediyorum çok ama çok sevimli.

Bedenimi ona doğru döndürürken odayı inceledim. Yatağın sonunda bir masa, yanlarda iki tekli koltuk, küçük bir dolap vardı. Ben hastane odasıyım, diye bas bas bağırıyordu. Sikeyim benim burada ne işim vardı!?

Kolumdaki serum iğnesine dikkat ederek yanımdaki bedene döndüm. Öyle huzurlu uyuyordu ki uyandırıp sorular sormaya kıyamadım.

Sağ elimi yavaşça yanağına yerleştirdim. Bu çok normal gelmişti, sürekli yaptığım bir şeymiş gibi hissettim. Alışkanlığım gibi.

Uykudayken gülümseyip biraz daha sokuldu bana. Karnımın üzerindeki parmaklarını o an fark ettim. İrislerim şaşkınlıkla genişlerken onunda gözlerini araladığını gördüm.

Birkaç defa kırpıştırıp bana baktı. Sakince onu izliyordum zaten başka ne yapabilirim bilmiyorum.

Uyanık olduğumu görünce şaşkınlıkla biraz geri çekildi. Karnımdaki eli hızla yanağına yerleştirdiğim elimi bulunca kaşlarımı çattım. Sımsıkı parmaklarımı kenetledi. "Tan. S-sen gerçekten uyan-dın mı?"

Başımı sallayıp merakla ona baktım. Elimi neden bu kadar sıkı tutuyorsun kaçacak değilim ya!

"Rüya değil bu, değil dimi?" Sesi titrerken bir kez daha başımı salladım.

Konuşmak için boğazımı temizlediğim sırada kapı gürültüyle açıldı. Başımı biraz kaldırıp gelene baktım. En yakın arkadaşım Alkım sinirle elindeki kitabı kendisine yelliyordu. O kadar sinirliydi ki nefes alışverişleri odada yankılanıyordu. "Aptal adam!" diye söylendi. Gözleri bir sağa bir sola gezerken yanımdaki bedende durdu. Birkaç saniye içinde yatağın üstüne atladı. "Lan!"

Sarışın yerinde doğruldu korkuyla Alkım'a bakıyordu.

"Ulan sen kimsin! İki dakika odadan çıktım ne ara geldin yattın?!"

Sarışın endişeyle dudaklarını ıslattı. Bir şeyler düşünüyor gibiydi. Birkaç saniye sonra bana baktığında başımı yana eğip hafifçe tebessüm ettim. Bakışları dudaklarımda oyalanırken bir çift gözü daha üzerimde hissettim. Yatağın tepesinde elindeki kitabı silah gibi sarışına doğrultan Alkım kocaman gözlerle bana bakıyordu. Ona da aynı şekilde tebessüm ettim. "Hassiktir..." Üzerime doğru bayıldığında yanımdaki beden ayaklanıp koşarak odadan çıktı.

Hiçbir şey anlamadım amına koyayım ya.

"Alkım kalk üstümden." Pürüzlü çıkan sesime aldırmadan üzerimdeki arkadaşımdan kurtulmaya çalışıyordum. Kolumdaki serum iğnesini yavaşça çıkartmaya çalışırken canım çok yanmıştı. Önemsemeden Alkım'ı yere yuvarladım.

Üzerimdeki hastane örtülerinden kurtulup çıplak ayaklarla koridora ilerledim. Kapıdan dışarı çıkarken dizlerimin titremesini umursamadım. Nereye gitti bu sarışın?

Birkaç adım daha atıp tamamen koridora çıktığımda etrafa bakındım. Gözüme takılan ilk hemşireye seslendim. "Bakar mısınız? Arkadaşım bayıldı." Hemşire bana dönerken yanında konuştuğu kadının annem olduğu gördüm. "Ah anne, ya bayıldı bu Alkım!"

Annem birkaç saniye komadan uyanan Kenan Işık'ı görmüş gibi wtf tepkisiyle bana bakarken ben hemşireye acele etmesini söylüyordum. Hemşire birkaç adım attıktan sonra annemde olduğu yere düşüvermişti.

Allah'ım sırayla mı veriyorsun sen bunları bana?

Yaklaşık bir saat sonra öğrendiğim tek şey, komadan uyananın Kenan Işık değil kendim olduğuydu.

Bölüm Sonu

🌈dylan ve thomas

karakterlerin isimleri biraz tuhaf çünkü dedim ki her kitapta aynı isimler yeter artık abidik gubidik isimler buldum ama hepsi çok anlamlı karakterlerin kişiliklerine uyumlu o yüzden bu konuda çok rahatım.

her neyse baş kahramanımız komadan çıktı ne düşünüyosunuzzzz dlwğdl

ben hala çok heyecanlıyım bol bol yorum yapın olur muu

26.07.2021 İlk maceramızın başladığı tarih🥺

Aurora | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin