27🌈 (05.04.2020)

350 102 18
                                    

🌈 22. bölümden 1 ay sonrası yine bu süreçte aralarında bişey yaşanmamış

27| Söz

05.04.2020

Tan Arın'ın gönderdiği konuma varmış telaşla etrafına bakınıyordu. Yaklaşık yarım saat önce Arın bir konum göndermiş başka bir şey dememişti. Tan durup dururken böyle bir mesaj beklemediği için şaşırıp ona yazmıştı. Ama hiçbir cevap alamamasının yanında aradığında telefonunun kapalı olduğunu öğrenmişti.

Bir sorun olduğunu düşünerek korkuyla daha önce hiç gelmediği bu yerde adını bile bilmediği çocuğu arıyordu. Işık'ını arıyordu...

Korkuyla etrafta gezinen bakışları kaldırımın kenarında hareketsiz duran bedene takıldı. Onun Işık'ı olma düşüncesi bile kalbini sıkıştırırken yanına koştu. Bedeni yaralı, kirli kıyafetlerin içinde öylece yatıyordu sokağın ortasında. "Sarışın!"

Tan yanına oturup yüzünü elleri arasına aldı Arın'ın. "Aç gözlerini, iyi misin?"

Arın zorla yutkunup gözlerini araladı. Tan'ı görünce dudakları yukarı kıvrıldı. "Gelmişsin."

"Geldim Işık'ım, buradayım."

"Seni hak etmiyorum. O kadar bencilim ki bu durumda bile sana mesaj atıyorum."

"İyi misin sen? Kim yaptı bunu sana?"

"Sinan..."

Tan'ın gözyaşları yanağını ıslatırken Arın hareket edemeyecek kadar halsiz olduğu için sadece onu izliyordu. "...bana sarılır mısın? Sen böyle karşımda ağlarken kıpırdayamamak çok sinir bozucu."

Tan buruk bir gülümsemeyle Arın'ı kendisine çekti. Sevdiği çocuğun göğsüne sırtını yaslamış, belini saran elleri sımsıkı tutmuştu Arın. Tan başını sarı saçlarına yaslayıp kokusunu içine çekti. "Üvey baban mı yaptı bunları gerçekten?"

Dudaklarından belli belirsiz bir kıkırtı çıktı. "Tabi ki o yapmadı. Kuklalarına yaptırdı. O elini bile sürmez hiçbir şeye."

"A-ama neden? Neden dövdürsün ki seni?"

"Pis işlerini bırakacağımı söyledim. Bir daha yapmayacağımı. Onun maşası olmak istemedim daha fazla."

"Başına gelecekleri bile bile neden yaptın bunu? Şu haline bak, kim bilir ne kadar canın yanıyor."

"Sen ruhen acı çekerken bende fiziksel acı çekerek eşitlemeye çalışıyorum işte."

Tekrar gülümseyince Tan sinirlenip kaşlarını çattı. Çok basit bir şey gibi konuşuyordu. "Ama ben senin canının acımasını istemiyorum gerizekalı, niye korumadın kendini!"

"Bilmem, acı çekmek istedim sanırım."

"Aptal. Hastaneye gideceğiz."

Arın hızla Tan'ın bileğini tuttu. "Hayır, lütfen gitmeyelim hastaneye."

"Saçmalama yaralısın."

"Dinlenirsem geçer, lütfen. Eğer hastaneye gidersek yasal vasim olduğu için Sinan'ı çağırırlar."

Tan birkaç saniye düşündü. "O zaman bize gidiyoruz. Ben bakarım sana, hem annemde evde değil. İyileşene kadar kalabilirsin."

Arın Tan'a zahmet vermek istemiyordu ama kimsesi olmadığı için kabul etmek zorunda kalmıştı. Tan'la beraber birkaç gün geçirecek olmanın düşüncesi kalbini sıkıştırıyordu. Tan bir taksi çağırıp Arın'la beraber eve gitmişti. Hiç zorlanmadan onu kucağına alıp odasına taşımıştı.

Aurora | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin