20🌈 (01.02.2021)

442 119 35
                                    

🌈 malum gün
tan ın komadan çıktığı günü bi de arından dinleyelim dedim iyi mi etmişim

20|Yeni Arkadaşlıklar

01.02.2021

-Arın-

"Arın bey ben sizi dışarıda bekliyor olacağım."

"Beklemene gerek yok dedim ya Mehmet."

"Sinan beyin kesin talimatı efendim, sizi eve benim götürmem istendi."

Sıkıntıyla iç çekip başımı salladım. Ne dersem diyeyim Sinan'ın sözünden şaşmazdı bu adam. Hastaneden içeri girip danışmaya ilerledim. Aylardır buraya gelmek istiyordum. Ama gel gör ki cesaret edemiyordum. Çocuğa adımı bile söylememişken ailesiyle karşılaşmam hiç iyi olmazdı. Her şeyi geçtim aramız bir iyi bir kötü oluyordu. Ne arkadaş ne sevgiliydik. Zorduk.

Danışmaya ilerleyip genç kadının karşısında dikildim. "Tan Çelik'in oda numarasını öğrenebilir miyim?"

Kadın sıkıntıyla oflayıp başını kaldırdı. Bayık bakışları beni görünce değişmişti, hiç aldırmadan cevap bekledim. Fönlü saçlarını kulağının arasına iteleyip bilgisayarına baktı. "301 numaralı odada."

"Anladım teşekkürler."

Arkamdan baktığını hissedebiliyordum. Bir şekilde odayı bulup açık kapıdan içeri bakındım. Kimsenin olmadığını gördüğümde derin bir nefes vererek içeri girdim.

Sevdiğim adam komadaydı.

Ne zaman uyanacak bilmiyordum.

Yatağının başına gelip yüzünü inceledim. Dayanamayıp ellerimi yanağına koydum. Sadece uyuyormuş gibiydi. Sanki seslensem gözlerini açıp bana bakacaktı. Yatağın kenarında yatıyor olmasını fırsat bilip yanına kıvrıldım. Bir elimi beline sarıp kokusunu içime çekerek gözlerimi kapattım.

Huzur gibiydi.

Onunla uyumak istiyorum.

Her sabaha onu görerek başlamak istiyorum.

Tan'ı istiyorum.

Aklımdan tüm bu düşünceler kayıp giderken kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.

Yanağımda hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi araladım. Yanımda yatan beden gözlerini kırpıştırıp bana bakıyordu. Bir an rüya gördüğümü zannederek başımı geriye çekip dikkatle baktım. Yanağımdaki elini hissedebiliyordum. Hızla ellerim elini kavradı. "Tan. S-sen gerçekten uyan-dın mı?"

Başını sallayıp ilgiyle gözlerime baktı. Ellerini daha sıkı tuttum. Bu bir rüyaysa uyanmak istemiyordum. Ellerinin sıcaklığını kaybetmek istemiyordum. "Rüya değil bu, değil dimi?" Sesim titrerken bir kez daha başını salladı.

Konuşmak istiyordum onunla. Bu an hiç bitmesin istiyordum. Boğazımı temizlediğim sırada odasının kapısı gürültüyle açıldı. Tan'ın arkadaşı Alkım sinirle soluyordu. Elindeki dergiyi yellerken bir yandan da söyleniyordu. "Aptal adam."

Gözleri bir sağa bir sola gezerken benim üzerimde durdu. Hızla yatağın üzerine atladığında şokla yerimde doğruldum. "Lan!"

"Ulan sen kimsin! İki dakika odadan çıktım ne ara geldin yattın?!" Ne diyeceğimi bilemeyerek dudaklarımı ıslattım. Birkaç saniye sonra Tan' baktığımda başını yana eğip hafifçe tebessüm etti. Saatlerce sarılıp öpmek istiyordum onu. Bakışlarım tebessüm eden dudaklarında oyalandıktan sonra yüzüme elindeki dergiyi doğrultan Alkım'a döndü. Tan'da ona bakarken tebessüm etmişti. Ne güzel gülüyorsun sen öyle...

Alkım'la göz göze geldiklerinde çocuk şoktan bir küfür mırıldanıp Tan'ın üzerine doğru bayıldı. Bu anı fırsat bilip koşarak odadan dışarı attım kendimi. Neden kaçtığımı bilmiyordum ama ayaklarım koşuyordu işte. Arkamdan Tan'ın geldiğini hissettiğimde önüme gelen ilk kapıdan içeri daldım.

Etrafa bakınmadan hızla kapıyı kapatıp yaslandım. Nefes nefese kaldığım için bir süre dizlerimden destek alıp soluklandım. Oflayarak başımı kaldırdığımda gülümseyerek bana bakan bir çift gözle karşılaştım.

Bir başkasının odasına dalmıştım. 

İrkilip utançla mavi gözlü çocuğun uzattığı su dolu bardağa baktım. "Su ister misin?"

Mahcubiyetle gülümseyerek elindeki suyu alıp boğazımdan aşağı gönderdim. "Birinden mi kaçıyorsun?"

"Komadan uyanan platonik aşkımdan kaçıyorum dersem güler misin?"

Dudaklarını birbirine bastırdı. "Yok ya. Olağan bir şey bu yani hangimiz komadan uyanan platonik aşkımızdan kaçmayız ki?"

Dediğim şeyin saçmalığına kahkaha atarken bana eşlik etti. "Ben Baray bu arada."

Baray ne lan.

"Bende Arın, memnun oldum. Birkaç dakika burada saklanabilir miyim?"

"Ayıpsın, gel." Yatağın yanındaki tek kişilik koltuğa kendimi bıraktım. Yatağının üzerinde bir sürü manga vardı. İlgiyle incelediğimde birini bana uzattı. "Manga sever misin?"

"Bayılırım." dedim dürüstçe.

"Marvel mı DC mi?"

"Marvel! İron Man'ciyim."

Kahkaha attı. "Yaoi okur musun?"

"Koleksiyonum var desem?" dedim heyecanla. Karşımdaki çocukta heyecanlanmış bana bakıyordu. 

Yatağında hareketlenip eline birkaç manga alıp bana doğru salladı. Yatağının üstü yaoi mangalarla doluydu. Üzerindeki pikeyi kaldırıp diğer mangaları da çıkardığında şokla dudaklarım aralandı. "Şaka yapıyosuun!"

"Hayııııır." Güldü. "Okumadıkların var mı?"

Sadece birkaç dakika saklanmak için girdiğim odadan saatler sonra gerçek bir arkadaş edinip çıkmıştım. İlk defa birisiyle zevklerim uyuşuyordu. İlk defa birisiyle samimi olup muhabbet ettim. Ve ilk defa birisi beni üvey babam yüzünden yargılamadan kabul etti.

Hava karardıktan sonra hastaneden çıkabildiğimde Mehmet'in hala beni bekliyor olması şaşırtmamıştı. Arabanın arka koltuğuna yerleştim. "Eve gidiyoruz değil mi?"

Başımı sallayıp çantamdan kulaklıklarımı çıkardım. Her şey böyle başlamıştı aslında. Çantamdan kulaklıklarımı çıkartıp gittiğim gün. Çantam açık kalmış, unutulan mallar içinden düşmüştü. Tan onları bulup bana vermek istemişti, ben ne olduğunu bile sormadan senin olsun demiştim.

Tan onları kullanmıştı... Ve benim yüzümden bağımlı hale gelmişti.

Şimdi ise komadan uyanan sevdiğimin kaldığı hastaneden bir arkadaş edinip ayrılıyordum.

İlk defa bir arkadaşım oluyordu. Birinin varlığını hissetmenin bu kadar güzel bir his olduğunu bilmiyordum.

Bölüm Sonu


Aurora | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin