Birazasli iyi okumalar diler...
Tiktok hesabı açtık! @ Birazasli, bakmayı unutmayın! ♥
Mazhar sustukça hava soğuyordu. Zaman duruyordu. Ne tarafından bakarsam bakayım içinde olduğumuz tablonun sonucunu kestiremiyordum. Fakat içimde beliren ve daha önce hiç yaşamadığım kadar etkileyici olan o heyecana yenik düşmeden duramıyordum.
Üşüyordum. Sustukça üşüyordum. O da bunun farkındaydı çünkü karşısında tir tir titriyordum.
Gerçi tek titreme sebebim soğuktan mıydı, bilmiyordum. Zira ben ilk kez başka bir insanın karşısında hissettiğim bu şeyler yüzünden garip davranıyordum. Mesela şu an bunu yapmazsak sonsuza kadar birbirimizi kaybedecekmişiz gibi geliyordu. Kaybeder miydik Tanrı bilirdi ama bence kaybolurduk. Orası kesindi.
"Çok soğuk." dedi ilk olarak. Cevap vermeden bekledim devam etmesini çünkü konuşmak istesem bile ne diyeceğimi bilmiyordum. "Burada olmaz." dedi hemen sonra. Yine beni düşünerek.
Isınacağımı söylesem çok mu ısrarcı olurdum? Çünkü Mazhar beni bugüne kadar hep ısıtmıştı. Tenine dokunmak aslında dışım kadar içimi de yakmıştı. Belki itiraf edememiştim ama yaşadığım duygu karmaşasının üç harfli bir ismi vardı. Adını anmaktan korktuğum bir ismi...
Bir adım geriye çekildim. Sonra bir adım da o çekildi.
Beni artık istemiyor muydu? Bunu sesli dile getiremediği için de öne kızamayacağım bir bahane mi sunuyordu?
Zihnim susmak bilmiyordu. Hele ki iç sesim... Geçen her saniyede farklı bir teori atıyordu öne. Bazıları beni bile korkutuyordu ama neyse ki sakinleştirici sözler de söyleyerek ikilemde bırakmaya devam ediyordu.
"Git-Gidelim o zaman." demem bile kontrolüm dışında gerçekleşti.
"Gidelim." dedi en az benimki kadar yoğun bir ses tonuyla. Kaşları hafifçe çatılmıştı konuşurken. Zorlandığını anlıyordum ama en çok hangi noktada zorlandığını çözemiyordum.
Bana güvenmemekte haksız değildi. Az önce söylediği cümleler kafamın içinde gezinip duruyordu. Birbirimizden çok fazla sır saklamıştık ama şimdi... Şimdi tam da engeller ortadan kalkmış gibi hissederken böyle olmaması gerekiyordu. Böyle olmamalıydı. Kafamın içinde az önceki cümleleri dolanmaya başlamıştı.
Söyle Karmen, babanın kim olduğunu sana söylersem beni bırakıp gitmeyeceğinin bir kanıtı var mı? Söylesene, yanımda kalmak isterken sana bir gün bu karakurt kontrolden çıkabilir, dersem yanımda olmaya devam edebilecek misin?
İlk toparlanan kara kurt oldu.
O zaman bir karakurt değildim çünkü büyücü ateşim kürklerimin beyaz olmasını sağlıyordu.
Benim yüzümdendi.
Reddedeceksin diye bir kez bile söyleyemedim ama ben hayatım boyunca seni bekledim, gerçek eşimi. Beyaz kurdumu.
Beyaz kurt bendim. Beni beklemişti ve gördüğü muameleye bakılırsa bir hiç uğruna beklediğini düşünüyor olabilirdi.
Çünkü seviyorum.
Beni seviyordu.
Seri olmayan adımlarını takip ederken üzerine bastığımız karla karışık buzların sesini dinliyordum. Bundan olsa gerek eve gidene kadar yaşadığımız zaman çok hızlı geçmişti.
Misafiri olduğunu ve Mazhar'ı beklediğini söyleyen Lerza'yı bile idrak etmekte güçlük çekmiştim. Biraz ısınmak biraz da düşüncelerimi sakinleştirmek adına kendimi duşa attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akalipto
FantasíaEğer dünyamı tanımlamam gerekseydi onu birkaç eşsiz parçaya bölerdim. Her birine ayrı sanrılar ve sancılar ekleyerek yok etmek istediğimi anlatırdım. İnsanları, büyücüleri, kadimleri ve asilleri bir kenara ayırır; büyülü yaratıkların tamamına aslınd...