felix'in gitmesine iki gün kalmıştı. okul dışı tüm vaktimi onunla geçiriyordum. okulda yeonjun 1 kere yanıma gelmiş dinlemediğimi farkedince gitmişti. changmin ile sevgili olmayı 1 kere bile aklından geçirmezken onun sevdiği biri olduğunu öğrenmiştim. arin çöpçatanlık yapmayı bırakmış normal bir arkadaş haline gelmişti.
ha birde, yeonjun ayak bileğini sakatlamıştı. yani beomgyu'dan duymuştum, o da taehyun'dan. dans yarışması için alıştırma yaparken sakatlamıştı bileğini. ilk duyduğumda içimi büyük bir korku sarıp onun yanına gitmek istesemde beomgyu beni durdurmuştu. okulda bileği sargılı arkadaşlarına yaslanarak yürüyordu.
"soobin, iyi misin?" diye soran felix'le kafamı sallamıştım. beraber film izleyecektik. "iyi değilisin soobin." deyip televizyonu kapattı. "konuşalım mı?"
ben gergince ona bakarken o ellerimi elleri arasına aldı. "anksiyeten mi var?"
"ne?"
"ilaçlarını buldum. araştırınca da olduğunu anladım. neden bana söylemedin." diye sordu felix. galiba onu kırmıştım.
"senin sorun etmeni istemedim."
"kuzenimin yanında olamayacaksam neden varım ki soobin. bak bana her şeyden bahset." dedi felix.
"başka bir sorunum yok. anksiyetem var sadece." tabikide ona yeonjun'dan bahsetmeyecektim.
"geçen gün eve neden ağlayarak geldin peki?"
"okulda, evet okulda panik atak geçirdim. ondan ağlıyordum." ellerim terlemişti.
"soobin, 2 gün sonra gideceğim. ama yinede yanındayım tamam mı? ve bir şey soracağım."
"sor tabi."
"yeonjun'la küstünüz mü?" diye soran felix'le tek kaşımı kaldırdım. "öyle bakma bana yeonjun bahsetti."
"ne dediki?"
"tartışmışsınız, bana sürekli soobin iyi mi, yemek yiyor mu falan diye soruyordu." dedi felix.
yeonjun beni mi merak etmişti?
"eh, konuşmanıza sevindim. film izlesek mi?"
"kaçıyorsun soobin. niye küstünüz?"
"ona kırıldım ve küstük işte. önemli bir şey değil. barışırız."
"yeonjun'un ayağından haberin var mı?" diyen felix'e kafamı sallamıştım. "belki yarışmaya katılmam diyor."
"salak mı bu çocuk?" diye yükselmiştim. gerçekten salaktı, aylardır buna çalışıyordu. "konuş onunla. katılsın yarışmaya. kız biraz."
"ben diyemem, çok istiyorsan sen yaz." demişti felix omuz silkerken. gözlerimi kısarak ona baktığımda bir kahkaha patlamıştı. "odana geç hadi soobin-shi, buraları ben toplarım."
ona sarılıp odama geçmiştim. telefonum elimdeydi ve kalbim bana yeonjun'a yaz diyordu. aklım ise seni sevmiyor diyordu. mantığımı her zamanki gibi siktir edip yazışmamızın üstüne tıkladım.
yeonjun-soobin
wp konuşmasıhelalim
yeonjun
merhabalimerence
merhaba
soobinhelalim
ayağın sakatlanmış
geçmiş olsunlimerence
önemli bir şey değil
teşekkür ederimhelalim
şey
felix bana yarışmaya katılmak istemediğini söyledi