yeonjun'la çıkıyorduk tam bir haftadır. her şey çok güzeldi. bende kalıyordu bu bir hafta boyunca. adeta bir sevgi pıtırcığı gibiydi. yani canımı sıkacak tek bir şey bile yoktu.
yani en azından bugün okul kapısından girene kadar yoktu. daha doğrusu derse girene kadar. zil çalmadan önce kamerasız, boş sınıfa girip orda biraz yeonjun'la oynaşmıştık. buraya kadarda iyiydi her şey zaten. ama hoca sınıfa yanında bir kızla gelince tüm moralim bozulmuştu.
"gençler, sınıfınıza yeni birisi geldi. sua kendini arkadaşlarını tanıt." demişti sınıf hocamız bay min.
sınıfa birinin gelmesinin canımı tek sıkan tarafı bu gelen birinin yeonjun'un eski sevgilisi olmasıydı. yeonjun benim çatık kaşlarıma kıs kıs gülerken ben sıramdan kıza atlamamak için zor duruyordum.
sua tam bir yapışıktı. yeonjun ondan ayrıldığı halde 2 ay peşini bırakmamış her gittiğimiz yerde onu görmüştük. ayrıca bana karşı büyük bir nefreti vardı.
teneffüs zili çalınca ise sua bir saniye geçmeden istenmeyen yerde biten ot gibi yanımızda bitmişti.
"yeonjuniee~ benimle kantine gelmek ister misin?" diyip koluna tutunmuştu yeonjun'un.
elimi yeonjun'un yırtık pantolonundan içeri sokup tırnağımı bastırmıştım.
"ahh- şey sua biz soobin'le ders çalışacağız sen git bence."
"ya amaa, beni özlemedin mi?" deyip dudak büzmüştü. kusar gibi sesler çıkarıp arin'e döndüm.
"ondan değil. sen git hadi." demişti yeonjun.
"şimdi gidiyorum ama öğle arası bendesin yakışıklı. ve mümkünse şu kuyruğun senin yanında olmasın." dedi sua önce cilveli sonra dalga geçer gibi bir sesle. normalde olsa alınacağım kuyruk lafını sua'nın demesiyle sikime takmıyordum.
"öncelikle o kuyruk değil benim en yakınım. bunu sana yüz kere anlattım. ve üzgünüm öğle arası da soobin'le olacağım. hatta hep soobin'le olacağım." demişti yeonjun kolunu omzuma atıp. benden çok takılmıştı bu kuyruk lafına.
sua yüzündeki anlamsız ve bozulmuş ifadeyle sınıftan çıktığında yeonjun bana dönüp tatlı tatlı sırıtmıştı.
"çok yükseldiniz bay choi." dedim tek kaşımı kaldırarak.
"kimse benim güzel bebeğime kuyruk diyemez. dedirtmem." deyip yanağımı öpmüştü.
"flörtleşmeyin lan." demişti changmin arin'in yanına otururken.
"sanane kardeşim. git açıl sunwoo'ya." dedi yeonjun tekrar beni öperek. ardından üzerime uzanmış, ellerimi kendi saçlarına yerleştirmişti.
"kolaydı demek enişte bey. sen yapsana aramızı. arkadaşın değil mi?" dedi changmin.
"bakmaz ki o sana." dedi yeonjun omuz silkerek. "deja vu oldum."
"bende." dedim gülerek.
"banada binnie'yi ayarlayın bari." dedi arin dudak bükerek.
"o nerden çıktı?" dedim kaşlarımı çatıp.
"tatlı kız." dedi arin omuz silkerek.
"zile kaç dakika var?" diye sordu yeonjun dirsekleri üstünde doğrulup.
"10 dakika var sanırım." dedim tahtanın saatinden.
"öpüşmek için yeterli bi zaman. ne dersin?" dedi göz kırparak. beni kolumdan tutup sınıftan çıkarırken arkadan changmin bağırdı. "resimde çekin."
ona göz devirip yeonjun'un kedi gibi beni taşımasına göz yummuştum. bu seferki yerimiz temizlik dolabı olurken kapıyı kapattığı gibi beni kapıyla arasına sıkıştırmıştı.
"ben yine deja vu oldum." dedim gülerek.
"hmm, öyle mi bay choi?" dedi beni belimden tutup kendine çekerken. "bu arada soyadlarımıza bayılıyorum. evlenince soyadı kavgası yapmayacağız." demesiyle afalladım.
"evlenecek miyiz?"
"tabikide evet. seni bırakacağımı düşünüyorsun." deyip burnunu boynuma sürttü.
boynuma minik öpücükler kondurarak çenemden dudaklarıma kadar gelmişti. kendi yaptığı öpücük yolunda tüm yüzümü turlamıştı dudakları. en sonunda asıl öpmesini istediğim yeri öpmeye başlayınca ellerimi boynuna sarmıştım. alt dudağımı deli gibi emiyordu. dudaklarına minik bir ısırık bırakınca hafifçe inlemişti ve daha sert öpmeye başlamıştı. bizi durduran şey ise çalan zildi.
yeonjun benden ayrılıp bir küfür savurdu. "sikeyim, eve gidince o dudaklarını parçalayacağım soobin." dediğinde omzumu silkmiştim. bana uyardı sonuçta.
"şişmiş dudakların." dedim elimi dudakları üstünde gezdirip. parmak uçlarıma bir öpücük bıraktı. "ağzımdada kan tadı var. ben seni masum sanardım da baya arsızmışsın sen be soobin."
"beğenemedin mi yeonjun bey?"
"yok çok beğendim. arsız soobin. kulağa güzel geliyor."
sua cok guzel gaci bu arada
STEP ON ME