"Çinlilerden nefret ederim, oldum olası sevmemişimdir pis Çinliler."
Yuta Hyung, Sicheng'ın Çin'li olduğunu öğrendiğinden beri Çin'li bir şahitimizin oluşuna hem bozulmuş hemde sinirlenmişti. Mark'ın dediğine göre 3-4 ay önce bir Çin'li çocukla görümüş, ama çocuk gitmesi gerektiği için kalmak yerine terk etmişti Yuta Hyung'u.
"Hah, geldiler sonunda."
Gelen Sicheng ve Mark'ı görür görmez gülümsediğimde Yuta Hyung'da arkasına dönmüştü. Ve aslında bomba o an patlamıştı.
"Ne işin var senin burada?"
"Yuta? Senin ne işin var asıl?"
"Sen beni mi takip ediyorsun?"
"Kimsin ki seni takip edeyim? Sen benim için hiçsin Nayuta."
"İsmimi ağzına alma."
"Bak yine diyorum Na-"
"Hey, sonra tartışsanız bizim nikahımız için geldiniz unuttunuz mu?"
Soluksuz tartışmanın içine Mark girdiğinde kısa süre olsa tartışmayı kesmiş, nikah memurunun söylettiği bir kaç cümle bir kaç bir şeyle sonunda evlenmiştik. Gerçekten..
"Eğer gün boyu tartışma çıkarmayacaksanız, yemek yiyelim diyoruz. Hem kimsemiz yok burada, bizi kırmayın olur mu?"
"Ben bu Çin'li ile yemek yemem."
"Çocukça davranıyorsun, beni barda gördüğünde bu Çin'li ile evlenirim dememiş miydin? Çin'li de Çin'li yeter be! Gidiyorum ben, Hyuck ve Mark sizi tebrik ederim ama daha fazla kalamayacağım."
Mark'ın kaş göz işaretiyle koşuşturmuş Sicheng'ı yakalayıp durdurmuştum.
"Benim için lütfen?"
Sonuç ne miydi? Ben, Sicheng, sevgili eşim -bu bölümcük bu söylediğime katlanmalısınız- Mark ve Yuta Hyung ile bir yere gelmiştik. Birazdan, yaklaşık bir saat sonra tatil için planladığımız yere gidecektik. Hepsi oyundu zaten.
"Nasıl tanıştınız."
Sorduğum soruyu Yuta umursamamış Sicheng'da yanındaki Yuta'yı izlerken konuşmuştu.
"Barda tanıştık, kız arkadaşıyla kavga etmişti. Sonra 4-5 ay bi ilişki sürdük. Sözde bana olan aşkı ben hayallerim için Kore'ye dönmek istediğimde uçup gitti."
"Ne yaptın, becerebildin mi hayallerini?"
"Evet, Kore'nin ünlü şirkettinde resmi olarak çalışıyorum. Yapmam gerekeni yaptım. Sana bunları bir yabancıymış gibi anlatmak asla hayallerim arasında yoktu ama seni bırakıp gitmemin bencillik olduğunu söyleyip terk ettin beni. Komik ama üzücü değil."
"Hayallerin için beni ezdin geçtin."
"Beni yarı yolda bırakıp giden sendin. Beni desteklemeye gelebilirdin, sen kaybettin ben değil. Şimdi de iki yabancıyız benim için sokakta gördüğüm insandan farkın yok. Baksana nereden nereye."
Biz Mark'la sakin sakin dinliyor telefondan da ne yapmamız gerektiğini mesajlaşıyorduk.
manit;
sen sicheng'ı al ve tuvalete git
bende bir yalanla peşinize takacağım
Yuta Hyung'u lavaboya kıstırırız ikisini.babe;
tamam"Sicheng Hyung benimle lavaboya gelir misin?"
Söylediğim şeyler mükemmel oyunculuğunu Mark devam ettirmişti.
"Ben geleyim?"
"Hayır, sen gelme ben Sicheng ile gideceğim."
Sicheng mecbur kalmış benimle ilerlerken, yaklaşık 5 dakika kadar lavabo içerisinde beklemiştik ve Mark'ın Yuta Hyung'u içeriye sıkıştırıp beni almasıyla da kapıyı kilitlemiştik.
"Umarım bizden sonra da siz evlenirsiniz."
Mark'ın dediği şeyle gülüşmüş ve o kattaki görevlinin sahibine bir miktar para ödemiş ve çıkmıştık.
---
diğer bölümü yuwin için
isteyen var mı?yoksa da banane
ŞİMDİ OKUDUĞUN
on yıl etkisi, markhyuck.
Short Story10 Days Effect 2.seri|Özel bölümler Öpücüğün etkisinin 10 gün sürdüğünü söylemiştin. Bugün sana dokunursam bunun etkisinden 10 yıl çıkamayacağından mı korkuyorsun? ─tamamlandı. 150821|221021