17

109 14 3
                                    

Mark ve Donghyuck babam ailem olduğundan beri kendimi korumam gerektiğini, hiç kimseye kendimden taviz vermemem gerektiğini öğretmişlerdi bana.

Özellikle yaşım şu an müsait olmasa da aşk konusunda da aptallaşmamı söylemişlerdi.

"Alt tarafı küçük öpücük olacak HaeMin."

9 yaşında, aklı yeterince başında bir kızdım ben. Benden bir yaş büyük erkek arkadaşım, sanki söylediği çok normalmiş gibi anne ve babasının sevgi öpücüğünü benimle denemek istiyordu o zaman. Ben ise, tahammülsüz bir insandım ve ısrara gelemezdim genelde.

Ne mi yapmıştım? Susması için suratına yumruk geçirmiştim.

Sonrası Donghyuck babamın olayı güzelce çözmek için bana zorla özür dilettirmeye çalışmasıyla geçmişti. Mark babam sonuna kadar beni desteklediğinden ne olduğuna bakmak için ayaklanan Mark babamın bacaklarının arkasına saklamış bir nevi olayı Mark babama paslamıştım.

"Mark, hatalarının farkına varması gerekiyor."

"Kimse kızımıza istemediği bir şey yapamaz? Kızımız haklı?"

Mark babam sanki karşısında eşi değilde, rakibi varmış gibi kaşını kaldırıp sorar şekilde Donghyuck babamla karşı karşıya geldiğinde, Donghyuck babam sebepleri sıralamaya başlarken Mark babam fazla dinlememeyi tercih etmiş, gerçekten öpücüğüyle susturmuştu Donghyuck babamı.

"Bebeğim, bence şu an konuşmamalıyız. Ama eğer konuşmak istiyorsan, gece yatak odamızda iyice karşılıklı konuşup öpüşebil- anlaşabiliriz bu konuda."

Ne olduğunu anlamasam da Donghyuck babamın kaş göz işaretiyle beni göstermesiyle bir nevi 'çocuk burada Mark,' dediğini anlamış boşverip çalan kapıyı açmıştım.

Sınıftaki bok kafalı çocuk umrumda değildi ama Sicheng'ım bol bol yanağımı öpüp saçlarımı karıştırabilirdi. Ya evet, evli biliyorum evet, evet Yuta amca da çok tatlı ama benim favorim çinli olan Sicheng'ım işte.

"Kocamı sal civciv."

Yuta amca saçlarımın arkalarını sarıya boyattığımdan bana lakap takmıştı ve ben Sicheng'ıma sarılırken söylemişti bunu. Ben mi bende dil çıkarmıştım öylece.

"Ya kocamı bırakır bana sarılırsın ya da seni kaçırırım, karar senin."

O zamanlar Yuta amcam benim Sicheng'ı çok fazla sevmeme bayılıyordu. Hatta aşık bile diyebilirdim. İkimizi yan yana gördüğünde, asla unutamayacağım cümleyi söylüyordu.

"Bir bebeğimiz olsun isterdim Sicheng, ne olursa olsun ona dünyanmış gibi bakmanı çok isterdim. Özür dilerim."

----
nasılsınız? okul nasıl gidiyor?

on yıl etkisi, markhyuck.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin