-Ne?
Ardından müthiş sinsi sırıtış ve sessizlik....
Yazardan.
Zeynep için her şey detişecekti... O adam ortaya Zeynep'in anlamadığı bir iki kelime zırvalayıp gitmişti. Peki şimdi ne olacaktı? Zeynep ne yapacaktı? Olduğu yere çivilenmiş gibiydi. Nefes bile alamıyordu. Tüm bu olanlar boğazında bir yumrunun oturmasına sebep olmuştu. Tanımadığı bir insanın ona böyle tehditkar cümle kurması bir hayli korkunçtu. Bir kez daha sordu kendine Nasıl olurda ben korkuyorum? Evet, korkuyu hiss ediyordu. Hem de iliklerine kadar.... Kalbi hızlanmaya başlamıştı. Bu sokakta daha fazla dayanmamalıydı. Bu yer onun için daha da tehditkarlaşıyordu. Son sürat eve koştu. Her şeyi amcasına anlatmalıydı. En doğrusu buydu...~~~ Salih hocanın evinde~~~
-Ya amca, neden inamıyorsun? İskender uzaylı! Kanapenin bir ucunu tek eliyle kaldırıdı! Bu normalmi?Neden bana inanmıyor? Yaptı işte. Ben kendimden uyduracak değilim.
-Tabi canım, tabi. Ne demezsin. Hatta gözleriyle lazer ışığıda bırakıyor. Amcam gülüyordu. Offf ciddi olsana be.
-Salih... Rüya hanım eliyle amcama sus işareti yaptı. Demek bana inanıyor.
-Rüya hanım, bana inanacağınızı biliyordum. Erkek milleti işte... hepsi aynı.
-Hayır, canım . Ben buna inanmıyorum. Sadece şakalaması doğru değil, onu anlatmaya çalışıyordum. A'la😒! Senin de onlardan farkın yok!
-Şimdi sen kara maskeli adama da inanmazsın😒
-Kara maskeli adam mı? Amcam birden gülmesini kesmişti. İskenderse kaşlarını çatarak bana bakmaya başladı.
-Ne o? Çok mu merak etdin 😉😏
-Zeynep, uzatma da söyle!
-Tamam ya, şey etme hemen. Bıkkın bir nefes verdim. İşte, buraya geliyordum. Bir adam arabayı yanımda sakladı, bir iki şey zırvalayıp gitdi.
-Ne dedi?!
-Bir dakika, mmmm.... Heh, hatırladım. Dediki oyun başlıyor, son zamanlarınızı iyi geçirin. Bir dee...
-Bir de?
-Mmm...heh. Hepiniz mahv olacaksınız. Ah, ben. Ne kadar normal bir şeymiş gibi konuşuyorum.
Amcamın gözleri fal taşı gibi açılmış, gözlerini kısarak bize bakan İskendere bakıyordu. Rüya hanım da korkmuştu. Elini göğsünün üstüne koyup amcama bakıyordu.
-Z-Zeynep başka ne dedi?
-Hiç bir şey sadece bunları.
-Gözüne çarpan başka sıra dışı bir şey oldumu? Diye İskender ekledi.
-Aaa, şey evet. Kapısının kulpu sıra dışıydı. Bilmediğim emblem vardı...
İskender elini çenesine koyup gözlerini kısdı. Tarif ede bilirmisin?
-Hı hı. İki tane kuş vardı. Şöyle birbirinin ardında düzülmüştü. Sonraa ortası yuvarlaktı. Yuvarlağın içinde de kırmızı bir küçük taş vardı.
-Bu kadar...?
-Evet, bu kadar. Başka bir şey vardısa da hatırlamıyorum. Omuz silktim. Onlar bu araştırmacı sorularıyla nereye varmak istiyorlar? Çoook merak etdiklerine göre o adamı tanyorlar. Peki, kim bu adam?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tozkoparan Zeynep
FantasyBurada olaylar biraz farklı... Zeynep 5 yaşında yetimhaneye veriliyor. 14 yaşında Salih amcasının yanına geliyor. Hadiseler de bu noktadan başlangıç alıyo. O çok değişik olaylarla karşılaşıyo... Ama her zaman ona yardımcı olan bir kesler olacak pek...