1.Bölüm

1.3K 115 7
                                    

Derin

Ellerim terliyordu.

Bunun nedeni heyecan olabilirdi. Ya da belki de korku.

Bilmiyordum.

Aldığım görev beni uçurumun kıyısından itmekle aynı şeydi. Hoş, daha önce hiç uçurum görmemiştim ya sadece hikayelerden duyduğum kadarıyla durumumu ona benzetebiliyordum.

"İyi olacak mısın?" Diye sordu Sahir endişeyle.

"Bilmiyorum." Diye dürüstçe cevap verdim. Daha önce çok görevde bulunmuştum ama hiçbiri bu kadar tekinsiz değildi.

"Derin istersen kaçabiliriz."

Sena'nın sözleri ile birlikte hızla öne atılıp ağzını kapattım ve telaşla etrafı kolaçan ettim.

Allahtan kimse ne dediğini duymamıştı.

"Sena." Diye dişlerimin arasında tıslarken ona onaylamazca bakıyordum. "Ağzından çıkan kelimelere dikkat et. Başımız belaya girebilir."

Sahir derin bir of çekerken Sena'nın beline çimdik attı.

"Ah be gülüm, bir gün senin şu koca ağzın yüzünden güme gideceğiz vallaha. "

Sena ağzını kapatan elimi yüzünden çekerken dil çıkardı. Bu hareket çoğu insanı gıcık gösterirken onu oldukça tatlı yapıyordu. O da bunu biliyor ve bunun gibi durumlarda kullanıyordu.

"Umurumda değil. İnsanlığı kurtaracağız masalıyla bizi bu lanet örgüte kattılar ama yaptığımız tek şey güç uğrunda yollarına çıkan herkesi temizlemek. Kendimi katil gibi hissediyorum."

Sözlerinde öfke ve üzüntü vardı.

Sena doğru söylüyordu.

Kaosu bitirmek ve insanları birleştirip tekrardan yeryüzüne çıkmak için oluşturulan Yeşil Kent amacından sapalı çok olmuştu.

Örgütteki çoğu ajan küçükken ailesinden koparılıp yetiştirildiği için herkes yaptıklarının doğru olduğunu düşünüyordu. Ama şanssız azınlık bunun böyle olmadığının farkındaydı.

Örgüt sadece gözlerine batan insanları temizletiyordu. Yeşil Kent'in şu anki başkanı İblis Arıkan'ın tek amacı tüm insanlığı yönetmekti.

"Yine de Yeşil Kent'ten çıkmak o kadar kolay değil Sena. Bunu biliyorsun." Dedim dudaklarımı ısırırken.

Sena omuz silkti.

"Bizim için belki ama senin için durum öyle değil."

Kaşlarım  istemsizce havaya kalkarken araya girmeye çalıştım ama Sena izin vermedi.

"Ah hadi ama Derin. İnkar etmene gerek yok. Herkes İblis'in sana nasıl düşkün olduğunu biliyor. Seni varisi olarak yetiştirdiği gün gibi ortada. Bir gün buranın sahibi sen olacaksın. Belki de kaçmamıza bile gerek yok. Nasıl olsa sen her şeyi düzene sokabilirsin."

Sahir aniden heyecanlanan sevgilisini kapşonundan tutup sürüklemeye başladı.

"Sen yine çok uçtun Sena. Biz en iyisi gidelim. Derin'in aklını bu kadar saçmalıklarla doldurmak yeter. Kızın biraz  dinlenmeye ihtiyacı var."

Sena "Haklı olmama katlanamıyorsun." Dedi Sahir'in kollarının arasından çıkmaya çalışırken.

Giderek uzaklaşan çiftin tatlı tatlı atışmasını izlerken dudaklarımda beliren gülümsemeye engel olamadım.

Arkadaşlarım beni burada tutan iki şeyden  biriydi.

Eh, diğeri de babam yerine koyduğum İblis'ti.

Şapkalı (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin