Giriş

2.2K 141 19
                                    

Derin

Bileklerimde ki zincirlerden kurtulmak için çabalarken içimden bildiğim bütün küfürleri sayıyordum.

"Lanet kadın."

Dünyanın en tehlikeli kadının yanına sızmak için görevlendirilmem yetmezmiş gibi bir de başımıza bu çıkmıştı. Hayatta kalma oyununu oynamak zorundaydım. Başka çarem yoktu.

Dünyayı kurtarmak bana bağlıydı. Bu da demek oluyordu ki birilerini öldürecektim.

"Gidiyoruz."

Birileri beni zincirlerimden tutarak sürüklerken karşı çıkmadan itaat ettim ve devasa arenaya giriş yaptım. İçeride dokuz kişi vardı. En son ben gelmiştim demek ki. Arkası bize dönük olan şapkalı bir kadın diğerlerine bir şeyler söylüyordu ki biz girince "Bakın son rakibiniz de geldi." Diyerek bize döndü.

Yüzünü gördüğüm an yumruk yemişe dönmüştüm.

Gece karası saçları, gece karası gözleri ve kusursuz hatlarıyla melek gibi güzel bir kadın duruyordu karşımda. Bedenini sımsıkı saran kusursuz bir takım giyiyordu. Kafasındaki şapka normalde çok abes kaçabilecekken ona o kadar uymuştu ki.

Gözlerindeki delilik ise onu mümkünmüşçesine daha çekici kılıyordu.

Dünyanın en tehlikeli kadını, şapkalı karşımdaydı.

"Adın?" diye sordu dibimde bitip çenemi yukarı kaldırırken.

"Derin." Diye cevap verdim.

Dudakları günaha davet edercesine yukarı kıvrıldı ve tek hamlede belimi kavrayarak bedenimi kendisine çekti.

"Başka birini bulun. Derin artık benim."

İşte bu, hiçte iyi bir haber değildi.

Şapkalı (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin