10.Bölüm

863 106 18
                                    

Bir önceki bölüme oy vermeyi unutmayın :)

Yaz bitmeden 15.bölüme kadar gelmek istiyorum. Sezon finali olacak çünkü. Hikayenin kaba taslağı çoktan bitti.

15'er bölümlük 3 sezon olacak. Sezon arası uzun sürmez umarım. Neyse, iyi okumalar.

Şapkalı uyandığında benim tarafımdan uyutulduğunu anlamasın diye o uyanana kadar sessizce durmuştum. Bu kadar çok uyuduğunu yorulmasına ve uyanmamasını da benim sessizliğime vermesini umuyordum.

İçimden bir ses bana onun çoktan neler döndüğünü anladığını söylese de o sesi bastırdım ve yeni yeni uyanmaya başlayan partnerime sokuldum.

"Seninle uyanmak asla sıkılmayacağım bir şey." diye mırıldandım yüzüne küçük öpücükler kondururken. Ona dokunmama izin vermesi uzun sürmüştü. 2 aydan uzunca bir süredir buradaydım ve küçük öpücükler ile naif okşayışlar dışında ona dokunmama izin yoktu.

Bunlara bile yeni yeni izin veriliyordu.

"Bir de bana sor." dedi yüzümü okşarken. O kadar nazikti ki bilmeyen biri yatakta da böyle olduğunu düşünebilirdi.

Asla öyle değildi.

Geçen zamanın aramızda değiştirmediği tek şey onun seksteki davranışları olmuştu. Bu da bizi bir kanıya getiriyordu.

Şapkalı arzuları konusunda dürüsttü. Sekste oldukça sert ve hatta sadistikti ama normal hayatında böyle değildi.

Onunla olduğum süre bana onun hakkında pek çok şey öğretmişti.

Arenadaki oyunlar ona zevk veriyordu ama kulüpte veya başka yerlerde karşılaştığı gereksiz şiddet onun sinirlerini bozuyordu. Adamlarına emirler verirken korkulmaktan hoşlanıyordu ama rahatlamak istediği zaman ona eşlik edenlerin ondan korkması onu delirtiyordu.

Kahvesini şaşırtıcı bir şekilde şekerli seviyordu ama tatlılardan nefret ediyordu.

Emirlerine itaat edilmemesinden nefret ediyordu ama sınırlarını aşmayan isyankarlığa bayılıyordu.

Bütün insanları kendinden daha aşağıda görse de adamlarına kendince değer veriyordu.

Ve bir şekilde beni diğerlerinden ayrı tutuyordu. Kendisi ile aynı seviyede görüp görmediğinden emin değildim. Sadece diğerlerinden önde tuttuğunu biliyordum.

Onun neden kendisini herkesten üstün gördüğü ise tam bir muammaydı.

Bunun nedeni bencillik ya da narsistlik değildi. İçgüdüsel olduğundan şüpheleniyordum. Düşündükçe daha önce imkânsız olarak gördüğüm olasılık daha olası gelmeye başlıyordu.

"Ne düşünüyorsun?" diye sordu alnıma sevgi dolu bir öpücük bırakırken.

Mırıldandım. "Seni."

Nefesim düzensizdi. Bu, üzerimde sahip olduğu sayısız etkilerden biriydi.

Melodik bir kahkaha attı.

"Neyimi düşündüğünü merak ediyorum. Derin düşüncelere daldığında kaşların inanılmaz tatlı bir şekilde çatılıyor ve ortasında öpmemek için kendimi zor tuttuğum bir çizgi oluşuyor."

Sözlerinin bitiminde kaşlarımın ortasını öpmüştü.

Bedenimi sarıp geçen titreme bir kez daha bana duygularımın derinliğini hatırlattı.

Kendi içimde o kadar dalmıştım ki kendimi aptalca bir soru sorarken buldum.

"O ilk gün beni gördüğünde beni seçmeni sağlayan şey neydi?"

Şapkalı (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin