Yirmi Birinci Bölüm

247 20 10
                                    

-Louis-

"Asla onun gitmesine izin verme. Bana olan en güzel şeydi o,"

Bu kelimeler kalbimi durdurdu. Ciddi miydi? Yoksa sadece oyuna devam mı ediyordu?

"Aww, yapamam... Çoook mükemmelsiniz!" diye iltifat etti Ellen.

"Teşekkürler." Bir gülümsemeyle cevapladım. El'i kendime daha da çektim ve kollarımı omuzlarına doladım. Anlını öptüm ve ellerimi saçlarından geçirdim. Şaşırtıcı bir şekilde, El elleriyle yüzünü kapatmış, yüzünü saklıyordu. Sanırsam yüzü kızarmıştı.

"Bize katıldığınız için teşekkür ederiz," Ellen bize röportajın bittiğini işaret ederek ayağa kalktı. El ve ben de ayağa kalktık.

Ellen ikimizi de kucakladı. "Bu arada, siz çocukların yeni bir albümü çıkacağını duydum?" diye bahsetti.

"Evet!" diye hatırladım. "Adı Midnight Memories," Arka sahneye gittim ve orada çalışanlardan birinden aldım.

"Aralıkta piyasa girecek. Lütfen en yakın müzik dükkanlarından ve ya başka bir yerden almayı unutmayın. Pişman olmayacacağınıza söz veriyoruz." CD'yi elimde tutarken kameraya doğru gülümsedim. "Sana bir hediyemiz Ellen," Albümü onda verdim. "Umarım beğenirsin." Gülümsedim.

Ellen önüne ve arkasına baktı. "Best Song Ever, Diana, Story Of My Life..." Okumaya başladı.

"Ellen! Eğlenceyi bozuyorsun!" diye sataştım.

"Teşekkürler Louis!" Tekrar güldü ve bana sarıldı.

"Her zaman Ellen."

"Son bir iyilik, bize bir şey söyleyebilir misin? Ne olursa." diye sordu hevesle.

"Louis, Louis, Louis..." Kalabalık katıldı.

"Peki," diye teslim oldum. Kalabalık zevkten kükredi. Arka sahenden birisi, kameraman, bana bir mikrofon verdi.

"Let's waste time

(Hadi zaman öldürelim)

Chasing cars

(Başımızın etrafındaki)

Around our heads  

(Arabaları takip edelim)

I need your grace

(Merhametine ihtiyacım var)

To find my self...

(Kendimi bulmak için)"

"Ve gerisini unuttum." diye itiraf ettim. Seyirciler birden büyük ve gürültü bir şekilde alkışlamaya başladılar.

"Görüşürüz!" Arka sahneye yürürken ikimizde el salldık.

Arka sahnenin gerisine gittiğimizde, El beni kucaklamak için kendine çekti. Şaşırmıştım, ama onu geri kucakladım.

"Başardık." Benden ayrılırken hızlıca soluyordu. İyi hissetmiştim ve benden ayrıldığı için kızmıştım.

"Evet, iyi bir iş çıkardık." diye katıldım.

"El?"

"Evet?"

"Önceden söylediğinle ilgili. Hatırladın mı? Eğer ayrılırsak gelecekteki sevgilime mesajın cevabı? Söylediğinde..." Dürüst olup olmadığını soracaktım.

Change My Mind- An Elounor Fanfic  [outcastlyweird'den Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin