-Eleanor-
Lou ve benim aramda geçen mini dramadan sonra biraz dinlenmeye karar verdim. Gözlerim ağırlaşıyordu. O da dinlenmem gerektiği konusunda bana katılmıştı.
Beni yatağın içine soktu. Örtüyü boynuma kadar çekti. İki kenarıma da yastık koydu.
"İyi geceler El." Işıkları kapattı. Odadan çıkmak üzereyken, onu durdurdum.
"Lou?" Doğruldum.
"Evet?" diye cevapladı. Siluetini görebiliyordum. Ve bana baktığını tam çıkaramasam da, bütün bu kelebeklerden baktığını hissedebiliyordum.
"Lütfen kal." Yutkundum. Gözlerimi kapattım ve cevabını bekledim. Beni reddeder miydi?
"Kalmamı mı istiyorsun?" diye sordu ve yatağıma doğru yaklaştı. Şimdi onu daha net görebiliyordum. Elmacık kemiklerini ve meleğimsi yüzünü.
"Lütfen?"
Yanıma uzandı. Örtüyü sağ tarafıma attığında, hiç yastığının olmadığını fark ettiğimde şaşırmıştım. Tekrar beni içeriye çekti, şimdi sol kolunda yatıyordum.
"Kalırım."
Bu kelime kalbimin sektirmeye yetti.
"El?"
"Evet?"
"Sence aşıkken zaman fark eder mi?"
"Neden soruyorsun?" diye sordum merakla.
"Önemli bir şey değil. Sadece senin bakış açından duymak istedim sanırım."
"Bence aylar ya da yıllar ne hissettiğimizi tanımlamaz. Bu kişiye bağlıdır. Dört yıl boyunca bir pislikle olabilirsin ve seni umursamaz bile. Ve bir günlüğüne birisiyle birlikte olup, ona, karakteri ve sana nasıl davrandığı yüzünden aşık olabilirsin. Aşk zamanı tanımlamaz."
"Peki ya sence?" Göğsüne doğru nefesimi verdim. Yukarı bakmak için kendimi zorladım. Ama tek görebildiğim çenesiydi.
"Bende seninle aynı şeyi düşünüyorum, El. Şimdi, uyu." diye emir verdi.
"Bana şarkı söyle." diye teklif ettim.
"Ne söylememi istersin?"
"Ne olursa." Düşünmek için fazla yorgundum. Sadece bana şarkı söylerken onu dinlemek istiyordum. Onu şarkı söylerken hiç duymadığımdan değil. Sadece bana söylemesini istiyordum. Sadece benim için. Albümleri için kaydettikleri şarkıları ve konserde hayranlarına söylediği gibi değil. Bana şarkı söylemesini istiyordum. Başka biri için değil.
Derin bir nefes aldı ve şarkı söylemeye başladı.
"Forget what we're told
(Bize söyleneni unut)
Before we get too old
(Çok yaşlanmadan önce)
Show me a garden that's bursting into life
(Hayata açılan bir bahçe göster bana)
Let's waste time
(Hadi zaman öldürelim)
Chasing cars around our heads
(Başımızın etrafındaki arabaları takip edelim)
If I lay here
(Eğer buraya uzanırsam)
Would you just lay here..."
(Sadece buraya uzanır mısın...)
Daha sonra ne dediğini bilmiyorum bile. Tek bildiğim Lou'nun harika sesiyle uyuyakaldığımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Change My Mind- An Elounor Fanfic [outcastlyweird'den Çeviri]
ФанфикBir reklam kampanyasıyla başladı, Arkadaşlığa ve farklılıkları kabullenmeye ilerledi, Büyük bir felaketle bitti.