On Dördüncü Bölüm

356 29 13
                                    

-Louis-

"Eleanor, ne oldu?!" diye bağırdım. Adam onu benim kollarımın arasına koydu. Çok yorgun gözüküyordu ve her tarafından su damlıyordu.

"Çevrede biraz koşmaya karar verdim ve kayboldum. Taki o beni bulana kadar." diye mırıldandı, benimle göz teması kurmaya çekinirken.

"Bizi aramalıydın!" dedim.

"Telefonumu unuttum!" diye itiraz etti.

İç çektim. El gerçekten inatçı olabiliyordu.

"Öhm," Adam öksürdü. "Ben gitsem iyi olur."

"Teşekkürler Sam." Tom ona gülümsedi.

"Sorun değil Tom." Adam ona geri gülümsedi, ya da Sam.

"Bekle- şey Sam, bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. Sana borçluyum." El nazikçe gülümsedi.

"Sorun değil, Bayan Calder." Sam geri gülümsedi. "Oh, bu benim telefon numaram." Bize doğru yaklaştı ve ona bir parça kağıt verdi. Hala kollarımın arasındaydı.

Ona karanlık bir şekilde baktım. Kim olduğumuzu bilmiyor muydu?

Onun erkek arkadaşı olduğumu bilmiyor muydu?

Ama bu sadece toplum için. Herneyse, eminim ki El onun tipi bile değildir. Ah lütfen, çocukların arasında en büyük kol kası olan bendim-

"Oh ve Louis?" Adam, Sam, bana baktı. Yani beni tanıyordu?

"Bizi tanıyor musun?" Kaşlarımı kıstım. Yani bizi tanıyordu!

Güldü. "Kim tanımıyor ki?" Daha sonra nazikçe gülümsedi, "Siz çocuklar tam bir ilham kaynağısınız. Her şeye rağmen bir fangirl gibi davranmam."

Dalmıştım. Belki de düşündüğümüz kadar kötü biri değildi. Kapıdan, El ve benim olduğumuz yerden, yarım yol kadar uzaklaşmışken bize arkasını döndü ve "Oh ve bu arada dostum, onun kız arkadaşı olduğunu biliyorum. Telefon numaramı vermem önemli değil."

~~~

"Tanrıya şükür El!" Çocuklar rahatlamış bir şekilde iç çektiler.

"Çok" *burun çekme* , "soğuk."

"Sanırım hastalandım." Burnunu çekti. Gözleri çok yorgun gözüküyordu ve titriyordu.

"Hadi yukarı çıkalım ve seninle biraz ilgilenelim." dedim. Ayağa kalktım ve yukarı çıktım, aşağıda diğerlerini bırakarak.

Onu yatağının üstüne koydum ve yardım ettim.

"Başım ağrıyor Lou." Tavana bakarken başına masaj yaptı.

"Tamam, sen üstünü değiştirirken ben gidip aşağıdan ilaç alayım, tamam mı? Demek istediğim, kendine baksana, her tarafın su içinde." diye önerdim.

"Tabi." Zayıf bir şekilde gülümsedi.

Odasından yüzümdeki gülümsemeyle ayrıldım. Ona bakacaktım.

-Eleanor-

Louis aşağıda bana baş ağırım için ilaç geitirken üstümü tüylü, domuz desenli pijamam ve gri, bol bir svetşörtümle değiştirdim. Evde olduğum için çok mutluyum. Ve Sam.

Sam gerçekten çok tatlı!

Lucas'ın ölümünü atlatmaya başladığıma biraz seviniyorum. Beni mutlu eden bu çocuklar için teşekkür ederim.

Kapının gıcırdadığını duydum. "El?" dedi Lou zayıf bir şekilde. Bir bardak su, biraz Advil'le ve bir kutu peçeteyle geri dönmüştü. Yanıma oturduktan sonra onları bana verdi.

"Teşekkür ederim." Memnun bir şekilde hapı yuttum ve biraz su içtim. Lou'ya onları geri verirken bana baktığını hissettim. Kendimi özgüvensiz hissettim.

"Neden bana öyle bakıyorsun?" Kızardım.

"Üzgünüm." diye mırıldandı, gözlerini benimkilerle buluşturmayarak. "Öyle demek istememiştim. Yemin ederim. Sadece Hannah'nın öğrendiğinde bir şeyler söylemesinden endişelenmiştim. Delirmesini beklemiştim, ama aslında yanılmışım. Bu konuda bir şey demedi. Seni suçladığımı sakın düşünme El. Hannah'nın *bananaya dönüşmesi senin suçun değil." Daha sonra durdu ve biraz kıkırdadı, "Hannah ve banana." Tekrar ciddiyete büründü. "Bak El, eğer Hannah'nın kendini güvensiz hissetmesinin senin yüzünden olduğunu düşünüyorsan, bu yüzden değil. Sanırım ilişkimizin sadece topluma açık olmasını istiyor." diye bitirdi.

Sessiz geçen bir ara vardı. Louis sadece bunu benim için mi yapmıştı?

Konuşmak için benim sıramdı. "Bende özür dilerim Lou. Gerçekten bilmiyordum. Hannah'yla olan ilişkinizi mahvetmek istemiyorum." diye itiraf ettim.

Lou ellerimi tuttu ve bana baktı. Gözleri ruhuma işliyordu. Gözleri çok-

dayanılmazdı.

"Hiçbir şeyi mahvetmiyorsun El."

Bu beş kelime hissettiğim her şeyi unutmama yetti.

"Şimdi buraya gel ve sana bir Tomlinson sarılması vereyim." Beni kendine doğru çekip göğsüne bastırırken kıkırdadı.

Uzun bir zamandan sonra ilk defa güvende hissettim. Kabuslarımdan, geçmişimden, acımdan, Lucas'tan güvende hissettim.

Uzun bir zamandan sonra ilk defa, tam tamına Lucas'ın kollarında olduğum zamanki gibi hissettim.

*banana: burada Hannah ve banana ses benzerliği oluşturduğu için değiştirmek istemedim. Yazarın zaten yapmak istediği buydu.

Bu arada yeni bölümleri haftada bir, pazartesi günleri yayınlamaya çalışacağım.

Change My Mind- An Elounor Fanfic  [outcastlyweird'den Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin