55- Kimseye Söylemediğim Bir Şey

35.3K 3.4K 1.5K
                                    

Little Mix - Little Me

İyi okumalar...

İmge

Okul bahçesinde bir aşağı bir yukarı yürüyerek turlarken ilk gün olduğu için bahçede yapılacak olan töreni bekliyorduk. Törenleri hiç sevmiyordum. Herkes çok uzun konuşuyordu ve ayakta beklemekten yoruluyordum. Beslenme çantamı sallayarak yürümeye devam ederken gözlerim, bahçedeki tanıdık bir yüzde takılı kalmıştı. Şaşkınca mırıldandım. "Anne?"

Beni görmeye mi gelmişti? Acaba geçen sene okula başladığım gün yanımda olmadığı için ne kadar üzgün olduğumu biliyor muydu? Gözlerimi kırpıştırıp bir kez daha baktım. Gerçekten de buradaydı. Annem buradaydı.

Gülümseyerek anneme doğru ilerlerken heyecandan bacaklarım titriyordu. Anneme yaklaşmaya başladığımda göz göze gelmiştik. O da bana doğru yürümeye başladığında çok heyecanlanmıştım. Annem, önümde durup eğildi ve elini omzuma koyup hafifçe sıktı.

"İmge, nasılsın kızım?"

"Anne?" dedim şaşkınca. Annem dudaklarını gerip bana sertçe baktıktan sonra hızlıca etrafını kolaçan etmişti. Tekrardan gülümseyerek bana döndü. "Bana anne demeni istemiyorum."

Yüzüm düşerken kafam karışmıştı. Annem ona anne dememi istemiyor muydu? Bakışlarımı kaçırdığımda annem, hafifçe çenemi sıktı. "Düşürme yüzünü öyle, böyle olması gerektiğini sen de biliyorsun. Babanla artık evli değiliz. Bu yüzden bana 'anne' diyemezsin."

"Beni görmeye mi geldin?" diye sordum hevesle. Annem, başını salladıktan sonra uzağa doğru baktı. "Seni biriyle tanıştırmak istiyorum."

O sırada yanımıza sarışın bir kız çocuğu gelmişti. Bitmiş çikolatasının paketini anneme uzattığında annem alıp çantasına atmış, çıkardığı bir ıslak mendille çocuğun ağzını özenle silmişti. Kızın omuzlarını sıkıca kavrayıp yanağına bir öpücük kondurduğunda kalbim acımıştı. Annem beni hiç öpmemişti.

"Elçin, kızım bak seni biriyle tanıştıracağım." Kızı bana doğru döndürdüğünde meraklı gözleri yüzümde geziniyordu. Annem, bakışlarını bana çevirip konuşmaya devam etti. "Bu arkadaşın adı İmge oluyor. Bu okulda sana göz kulak olacakmış, değil mi İmge?"

Annemin yüzüne baktığımda onu onaylamam için sertçe bana baktığını görmüştüm. Kafamı onaylarcasına salladım. Boğazım da acımaya başlamıştı. Kendimi hasta gibi hissediyordum. Annemin çocukları olduğunu biliyordum. Kardeşlerim olduğunu biliyordum ancak onlarla hiç tanışmamıştım. Hep hayaller kurmuştum. Kardeşlerimle çok iyi anlaşacağıma dair, birlikte oynayacağımıza dair... Ama annem ona 'anne' dememe bile izin vermiyordu. Beni kızıyla bir arkadaş olarak tanıştırmıştı.

"Bak, daha ilk gününden arkadaş edindin. Aferin benim kızıma." Annem, kızının saçını öptükten sonra ayaklandı ve bakışlarını birkaç saniyeliğine bana çevirdikten sonra cüzdanından para çıkarıp kızına harçlık verdi. "Siz biraz konuşup kaynaşın, ben de okulun müdürüyle konuşacağım. Tamam mı kızım?"

"Tamam anne."

Annem, yanımızdan ayrıldığında Elçin, yeniden beni incelemeye başlamıştı. Ben de onu incelerken saçlarında çeşit çeşit toka olduğunu görmüştüm. Saçları özenle örülmüştü ve tokalarla süslenip ortaya harika bir görüntü çıkarılmıştı. Benim saçlarım ise siyah bir tokayla toplanmıştı. Babaannem hiç kız çocuğu olmadığı için saç yapmak konusunda bilgili değildi. Bu yüzden saçımı kendim yapıyordum ve elimden ancak bu kadarı geliyordu.

OYUNBOZAN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin