Aizawa x Reader (Bnha x Reader)

Öğretmen

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

"Sensei, dışarıda bir çocuğu dövdüm diye ceza almayacağım herhalde?"

Öne eğilerek dirseklerimi dizlerime dayadım. "Ayrıca sarı kafa çok da dövmüş sayılmıyor. Sadece ona karşı yapılan hareketten kurtuldu."

Katsuki gözünü bana çevirdi ama bir şey demedi.

"Bir de gelmiş kendini savunmayı geçip onu mu savunuyorsun?"

"Haklı ama."

"Çıldırtmayın beni!"

"Sensei, asıl siz bu kadını nereden tanıyorsunuz?"

Tek kaşını kaldırdı, "Sevgiliniz mi?"

Kaşlarımı çattım, "Ne? Tanrı korusun!"

Katsuki geri bana baktı ve güldü, "Bence de korusun. Onunla sevgili olursan sana sabır dilerim."

"Bence siz bana sabır dileyin."

Aynı anda Aizawa'ya döndük.

"Sensei! Yoksa yeni dövüş öğretmenimiz o mu olacaktı?"

Kaşlarımı kaldırdım, "Ne?"

Aizawa bir süre sessizce Katsuki'ye baktı ve bana döndü. "Aslında..."

"Ne? Ne saçmalıyor-"

"Bence de öğretmeniniz olsa iyi olur."

Gözlerim şaşkınlıkla fal taşı gibi açıldı. Katsuki'de dediği şeyde ciddi olmamıştı ve bunu beklemiyor olması gerek ki şaşkınlıkla bana baktı.

Eliyle beni işaret etti, "Bu kadın öğretmenimiz mi olacak?"

"Benim adım Mia!"

Dudağı yana kıvrıldı, "Bu kadın."

"SUSUN!"

Susup ona döndük.

"Hey! Ben bu veletlerin öğretmeni olmam!"

"Neden? Fotoğraflarına baktığında onları çok sevmiştin."

"Sen bizim fotoğrafımıza mı baktın?"

Yanımdaki yastığı alıp Katsuki'ye fırlattım. "Sen sus! Şu an büyükler konuşuyor."

Yastığı tutup kenara koydu, "Yaşlılar diyecektin herhalde."

"BEN DAHA 30'UMA GELMEDİM!"

"Ha, ben yaşlıyım yani?"

Aynı anda Aizawa'ya döndük ve sanki planlanmış gibi aynı şeyi söyledik. "Evet?"

Tekrar birbirimize döndük ve bu sefer dayanamayıp gülmeye başladık.

Aizawa derin bir nefes alarak koltuğa yaslandı. "Mia, bunu biraz düşünsen? Hem zaten eğitim vermiyor muydun?"

İç dudağımı ısırarak gülümsedim, "Tabi... Eğitimler veriyorum ama onlar daha..."

Katsuki'ye baktım, "Büyükler için."

Gidip 15 yaşındaki çocukları bir kafesin içinde dövmüyorum.

"Düşün biraz. Lütfen. Gidip başka bir eğitmen bulmaya üşeniyorum."

"Siz neye üşenmiyorsunuz ki?"

Aizawa öldürücü bakışlar ile Katsuki'ye baktı ve Katsuki yine sustu.

"Ben bu çocukla uğraşamam. Bir de bundan onlarca olacak."

"Hepsi Katsuki gibi geveze değil, merak etme."

"Ama sarı kafa çok sinir bozucu! Eğitim vereyim derken sinirden öldürürüm!"

Aizawa iyice bana döndü, "Ensesine şaplak atarsan çabuk susuyor."

"Oha! Bu tekniği nereden öğrendin?"

"Tecrübe."

"Hepsi öyle susar mı?"

Kafasını iki yana sallayarak boynundaki sargıları tuttu, "Bazılarını susması için boğmam gerekebiliyor."

Dakikalar boyu sanki Katsuki yanımızda değilmiş gibi onun dedikodusunu yapmıştık.

Sesli bir biçimde boğazını temizleyince ona döndük.

"Yanımda dedikodumu yapıyorsunuz. Sorununuz ne sizin?"

Ona döndüm, "Tamam, odadan çık öyle yapalım."

Dediğim şey ile afallayarak bana baktı. Böyle bir şey beklemiyor gibiydi.

"Benim eğitmenim olursan okulu bırakırım."

Omuz silktim, "Bırak, benim için hava hoş."

"Katsuki, Mia'ya karşı neden bu kadar önyargılısın?"

Aizawa'nın sorusunun cevabını istediğimi belli ederek başımı salladım.

Kaşlarını hafifçe çatarak kollarını göğüsünde birleştirdi. "Önyargılı değilim! Sadece... Bilmiyorum."

Bir fikir bulmuş gibi gözleri parladı. "Tamam, siz ikiniz dövüşün. Ona göre onu isteyip istemediğimi söyleyeceğim."

Alay edercesine güldüm, "Bu senin isteğin ile gerçekleşecek bir şey değil zate-"

"Tamam." Aizawa bir anda ayağa kalktı, "Mia, kalk. Spor salonuna."

"Ne?"

Kapıya yöneldi ve açıp bana baktı. "Yeni öğretmen için öğrenci fikri de almam gerek."