Uyuyalım

2.8K 336 123
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Gece 11'e doğru kapı çaldığında ayağa kalkıp kapıya ilerlemeye başladım.

Kapıyı açtığımda karşıma Aizawa çıktı. Birkaç saniye sokağa baktım, "Akiro nerede?"

Yanımdan geçip içeri girdi, "Saatler önce 'Kafa dağıtacağım' diyerek yanımdan ayrıldı."

Kaşlarımı çatarken kapıyı kapadım, arkamı döndüğümde kendisi çoktan salona gitmişti. "Kafa dağıtmak mı? Bir şeye mi üzüldü? Tartıştınız mı?"

Salona girdim, kendisi koltuğa oturmuş ve kafasını geriye yaslamış tavana bakıyordu. "Tartışmadık."

"Moralini bozacak bir şey mi dedin? Kafa dağıtmak istiyorsa morali bozuktur."

"Ben bir şey demedim. Kendisi bir şeyler anlattı ama morali bozuldu sanırım."

Tam karşısına geçtim, "Ne konuştunuz?"

"Çocukluğundan bahsetti."

"Çocukluğundan mı?"

"Kimse onu sevmiyormuş, bir tek sen varmışsın." başını bana çevirdi, "Seni düşündüğümden daha çok önemsiyor."

Derin bir nefes alıp yanına oturdum. "Anlaştınız sanırım."

"Ms. Joke ile gerçekten aramda bir şey yok, Mia. Çocuklar sadece seni kıskandırmak için söyledi. Özellikle Mina, onun dediklerini hiçbir zaman ciddiye almamalısın."

"Ciddiye almadım zaten..."

"Ah, evet. Bu yüzden bu kadar moralin bozuldu ve ayıp olmasa her şeyi götüme sokacakmış gibi davrandın."

"Göt deme, gerçekten sokasım geliyor."

"Akiro'da da var sanırım bu fantezi."

"Benden geçti."

Güldü, "Çocuklara da geçmez umarım."

"Diğerlerini bilmem ama Katsuki'ye geçecek gibi."

"Tanrı korusun."

Sessizlik.

"Özür diledim. Affettin mi?"

"Evet."

Derin bir nefes verdi, "Rahatladım."

Gülerek ona baktım, "Affetmesem gece uyuyamayacak mıydın yoksa?"

"Muhtemelen yarın tüm sınıfa ceza verirdim ve benden nefret ederlerdi ama ben rahatlardım."

"Öğrencin olsan korkardım."

"Deme öyle, mükemmel bir öğretmenim."

Bana döndü, "Sen de... Öğretmensin."

"Sahte meslekten ceza alır mıyım?" şu an yalanlarımı açık ediyordum, ama zaten bunların farkında olduğunu bildiğim için sorun yoktu.

Dediğim şey ile kendi kendime güldüm, gece gece bir şey içmememe rağmen kafam gitmiş gibiydi.

"Gerçek mesleğini merak ediyorum."

"Ah, üzgünüm. Bunu söylemeyeceğim. Ama beni çok zengin ettiğini söyleyebilirim!"

"Evet..." kısaca eve bakıp geri bana döndü, "Bu belli."

Yüzünü inceledim.

"Katsuki neden bana yaşlı diyip sana bir şey demiyor acaba..."

Gözleri hafifçe büyüdü, "Sana yaşlı dediği için alındığını söyleme bana."

"Alınmak mı?" kahkaha attım, "O sarı bok beni üzemez! Sadece merak ettim."

"Ona sorarsın okulda."

Başımı önüme çevirdim, "Hmhm."

Sessizlik.

"Mia."

"Evet?"

"Seni seviyorum."

Yüzümde dakikalardır duran saçma gülümseme bir anda soldu.

Ne dedi?

O ne dedi?

Bir anda derse ne diyeceğimi bilemem!

Başımı ona çevirdim. Bu sefer o bana bakmıyor, başını yine geriye yaslamış tavana bakıyordu.

"Şimdi cevap vermek zorunda değilsin, sadece söylemek istedim."

Ağızım aralandı ama bir şey diyemedim.

Yutkundum. "Uyuyalım mı?"

Sakince başını sallayıp ayağa kalktı.

Otomatik olarak odadan çıkıp merdivenlere yöneldi, ben de peşinden ilerledim.

Kendi kaldığı odanın kapısını açtı, "İyi geceler."

Tişörtünden tutup onu durdurdum. Kafasını çevirip bana baktı. "Sorun ne?"

"Birlikte... Uyuyalım demek istedim."

Bir saniyeliğine gözlerinin parladığına yemin edebilirim.

Aizawa x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin