Aizawa x Reader (Bnha x Reader)

Sen kimsin?

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

"Sen Aizawa senseiyi mi seviyorsun?"

Sigaramın dumanını üfledim. "Saçmalama."

"Sabahki derste Minalar seni kıskandıraya çalıştı ve kıskandın. Hatta Aizawa senseiyi öldürecek gibi bakıyordun."

"Öyle bakmıyordum." Katsuki'ye döndüm. "Hem senin dersin yok mu? Neden yanımda duruyorsun?"

"Boş ders."

"Yalan atma."

"Yalan değil, gerçekten boş. Midnight sensei boş bıraktı."

Bir şey demeden önüme döndüm ve sigaramı dudaklarımın arasına koydum. "Beni sevmediğini sanıyordum."

"Sevmiyorum zaten."

"Bu yüzden mi dersin boş olmasın rağmen arkadaşların ile takılabileceğin hâlde benim yanıma geldin?"

"Öylesine geldim. Bu kadar detaylı düşünme. Hem seni sinir etmek eğlenceli."

"Beni sinir etmiyorsun."

"Ediyorum."

Sigarayı merdivene bastırıp söndürdüm.

"Kes sesini, gerçekten biraz kafa dinlemek istiyorum."

"Aizawa senseinin sevgilisi olması ihtimalinin seni bu kadar etkileyeceğini düşünmemiştim."

"Beni etkilemiyor. O uykucu herif umrumda değil."

Ders bitiş zili çalınca ayağa kalktım ve okul binasına ilerledim.

Öğretmenler odasından eşyamı alıp imzalamam gereken müdürün gönderdiği birkaç kâğıdı imzaladım ve binadan çıktım.

Ellerim cebimde, sabahtan beri bozuk olan moralim ile kaşlarım çatık eve doğru yürümeye başladım.

Evimin önüne geldiğimde tam anahtarı çıkaracakken kapı açıldı.

Altında eşofman, üstü çıplak olan Akiro'ya bir saniye baktım ve yanından geçip eve girdim.

"Evimi artık otel olarak kullanıyorsun sanırım."

"Kafesten çıkınca buraya geleyim dedim, daha yakın."

Dolaptan bir şişe su çıkarıp yarısına kadar içtim ve ona döndüm. Terli duruyordu.

"Antrenman mı yaptın?"

"Seni bekledim ama gelmeyince sıkıldım, ben de spor odasına gittim."

"İyi."

Elimdeki şişeyi masaya bıraktım ve koltuklara ilerledim.

"Neyin var senin?"

"Yok bir şeyim."

Koltuğa oturdum ve başımı arkamdaki yastığa yaslayıp tavana bakmaya başladım.

2 saniye geçmeden göz hizama tavan yerine Akiro'nun bedeni girdi.

"Bir şeyin yok mu? Yeme beni güzelim. Ne oldu? Neye moralin bozuk?"

"Git duş al, yemek sipariş ederim sonra ben de duşa girerim. Çıkana kadar gelir."

Kaşlarını hafifçe çattı ve geriye gitti, ben de ayağa kalktım.

"Sırf yemek için teklifini kabul ediyorum,  yemek yerken kimin ne yaptığını anlatacaksın bana güzellik."

Arkasını dönüp odadan çıktı, ben de peşinden çıktım ve birlikte üst kattaki odalarımıza ilerledik.

.

Saçımı kuruturken aşağı kattaki kapının çalma sesini duydum. Akiro dakikalar önce aşağı inmişti.

"Akiro, yemek geldi!"

"Açıyorum!"

Adım seslerini duydum, daha sonra da kapı açılma sesini.

"Buyur?"

"Mia burada mı?"

"Mia mı? Sen kimsin?"

Dur.

Ne?

Aizawa?

Saçımdaki havluyu yatağa bıraktım ve koşarak merdivenlerden inmeye başladım.

"Mia'nın moralinin bozuk olma sebebi sen misin lan yoksa?"

"Morali mi bozuk?"

"Akiro! Dur!"

Alt kata indim ve koşmayı bırakıp onun yanına ilerledim.

Aizawa kapıda bana bakıyor, Akiro ise çatık kaşlarla ona bakıyordu.

Bana döndü, "Bu kim?"

"Arkadaşım."

"Arkadaş mı? Senin başka arkadaşın mı var?"

"Uykucu var ya..."

"Hassiktir!" gözlerini büyüterek tekrar Aizawa'ya döndü.

"Uykucu bu mu?"

Aizawa bana bakarken gözlerini Akiro'ya çevirdi ve başını selam verircesine hafifçe salladı. "Merhaba, ben namı değer Uykucu. Gerçek adımla seslensen daha iyi olur ama..."