Beğenin lütfen 🔪
Yorum da yapın
Gözlerimi yavaşça araladığımda monitören gelen kalp atışı sesi ile ölmediğimi ve hastanede olduğumu anladım.
"Lan kumral salak! Mia uyanmış baksana!"
Kapıdan gelen ses ile başımı kapıya çevirdim, maçtayken beni zehirlediğini öğrendiğim Mateo kapıda bana bakıyordu.
Birkaç saniye sonra kapı tamamen açıldı ve Akiro içeri girdi. "Mia! Uyandın sonunda lan!"
"Akiro? Ne oldu?"
Yataktan doğrulmaya çalıştım ama omuzumdan beni geri yatağa ittirdi.
"Oğlum oturacağım sadece!"
İç çekti, "İyi be tamam!"
Doğrulmama yardım etti ve sırtımı arkamdaki yastığa yaslayarak oturdum. "Şimdi. Yer altına ne oldu? Chisaki'ye ne oldu? Aizawa nerede? Mateo neden burada? Katsuki nasıl? Herkes yer altında çalıştığımı öğrendi mi?"
Buzdolabından kendisine bir meyve suyu çıkardı ve yanımdaki koltuğa oturdu. "Şimdi güzelim şöyle ki; Yer altındaki herkes hapiste. Chisaki sevgilisi ile kaçtı... Ah, ayrıca sevgilisi Aizawa'yı tanıyormuş sanırım."
"Ne?" kaşlarım şaşkınlıkla kalktı, "Devam et."
"Aizawa Katsuki'nin biraz uyuması için onu daha 10 dakika önce buradan çıkarmıştı ama muhtemelen uyandığın haberi onlara gitti ve Katsuki buraya gelmek için olay çıkartıyor."
Meyve suyundan bir yudum daha aldı, "Katsuki kötü değil, hatta 15 yaşında böyle şeylere tanık olan bir çocuğa göre çok iyi. Daniel'in götünü sikmek istiyordu. Poposuna bomba saldırısı yapmakla tehdit etti ama tabii Daniel bilmiyor."
Kahkaha attım ama gülmem ile mideme ağrı girdi, "Daniel nerede?"
"O da adamları ile kaçtı."
"Mateo peki?" Mateo'ya döndüm, Akiro'da ona döndü.
"Sen mi anlatırsın ben mi?"
Mateo derin bir nefes alarak yatağımın tam karşısındaki koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı.
"Seni zehirlemeseydim başkası seni zehirleyecekti ve ölecektin. Ben sadece bayılman için yapmıştım, ama senin ultra güçlü vücudun bayılmak yerine dayandı. Tabii en sonunda bayıldın, o ayrı."
Ellerimle dur işareti yaptım, "Neden beni zehirlemek zorundaydın? Ayrıca kendini biraz detaylı tanıtsana! İsmini bile Daniel'den öğrendim!"
"Zehirciyim, buraya Amerika'dan geldim. Daniel sayesinde."
Zehirciler yer altında olurdu. Para ile çalışırlardı. Para verirdin ve istediğini zehirlerlerdi.
"Ayrıca sizi zaten tanıyordum."
Tam nasıl tanıdığını soracağım sırada kapı sertçe açıldı ve Katsuki resmen atlayarak odaya girdi. Beline Aizawa'nın sargıları bağlıydı.
"SENSEİ! BIRAKSANIZA YA!"
Başını Aizawa'dan ayırıp bana baktı, "MİA! YA SENSEİ! YA BIRAKSANIZA!"
Belindeki sargıları çekiştirirken bana baktı, "ABLA! ŞU SEVGİLİNE BIR ŞEY SÖYLE! SEN UYUYORKEN HEP BENİMLE UĞRAŞTI ZATEN! KAFAYI YEDİ KAFAYI!"
"DEDİKODUMU YAPMA LAN!" Aizawa bana döndü, "YALAN SÖYLÜYOR!"
"Doğru söylüyor."
"Doğru söylüyor valla."
Aynı anda konuşan Akiro ve Mateo'ya baktım, daha sonra da Aizawa'ya döndüm. "Bıraksana çocuğu ya! Sevgilin uyanmış hâlâ 15 yaşındaki çocuğun peşindesin!"
Aizawa birkaç saniye bana baktı ve sargıları Katsuki'nin belimden çekti. Hâlâ bana doğru gelmeye çalışan Katsuki'nin belindeki sargılar gidince Katsuki yere yapıştı.
Ona gülerken Aizawa çoktan yanıma gelmişti, yavaşça yatağımın kenarına oturdu. "Nasılsın bebeğim? Ağrın var mı?"
"Çok yok... Ne zamandır uyuyordum?"
"3. gün bugün."
Dudaklarımı büzdüm, "Azmış."
"Abla! Nasılsın? O Daniel'i çok iyi dövdüm var ya! Hele son sahne! Yüzünü demirlere çarpman! Çok iyiydi!"
Katsuki bir anda tepemize dikilmiş heyecanla bir şeyler diyordu. Şaşkınlıkla ona bakarken kahkaha atmaya başladım.
"Normalde 15 yaşında bir çocuğun öyle bir sahne üzerine psikolojisi bozulmalı."
"Bu çocukta psikoloji mi var sanki amına koyayım?"
Mateo'nun dediği şey ile Akiro kahkaha atarak başını doğru anlamında salladı. Sanırım ben uyurken çoktan kaynaşmışlardı.
Mateo'ya döndüm, "Sen bizi nereden tanıyorsun?"
"Annem, babalarınızın arkadaşıymış."
"Annen kim ki?"
"Çok eskiden yer altında hakemmiş."
Şok içinde ağızımı açtım. "Miyo teyze mi?"
Başını sakince aşağı yukarı salladı.
Miyo teyze'yi 3-4 yaşımdan hatırlıyordum ama fazla değil. Büyüyünce babama nerede olduğunu sorduğumda evlenip başka bir ülkeye gittiğini söylemişti. Demek Mateo onun çocuğuydu...
"Daniel bir gün bana gelip teklif sundu. Bana senin ismini ve fotoğrafını verdi. Seninle maçı olduğunu ve maçtan önce seni zehirlemem gerektiğini söyledi. Annem bana sadece çocukluk fotoğrafını gösterdiği için fotoğraftan seni tanıyamamıştım, ama ismini söyleyince tanıdım. Eğer ben seni zehirlemezsem başkasına işi verirdi, ve verdiği kişi de hiç düşünmeden direkt seni öldürmek amacıyla zehirlerdi."
Düşünceli şekilde başımı eğmiş yatağa bakarken mırıldandım, "Sen de onu kandırdın ve beni bayıtlamak amacıyla zehirledin..."
"Tabii sen maçın sonunda bayıldığın için çok bir etkisi olmadı. Normal bir insan maçın daha başındayken bayılmalıydı."
![](https://img.wattpad.com/cover/283700975-288-k502980.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aizawa x Reader (Bnha x Reader)
Fiksi PenggemarYer altında kafes dövüşçüsü olan ve gücü üzerinden hem saygı duyulup hem de bazıları tarafından çok nefret edilen Mia; başını belaya soktuğu için bir grup adamdan kaçıyordur. Yorgun olduğu için özgünlüğünü de kullanamaması onu zora sokarken, bir sok...