Aizawa x Reader (Bnha x Reader)

İlk ders

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Akiro içtiği kolayı bir anda püskürttü, "NE? OKULDA ÖĞRETMEN Mİ OLDUN?"

"Eğitmen..."

"NE?" kahkaha atmaya başladı, "Sen çocuklara ders mi..."

Gülmekten konuşamıyordu, "Ders mi vereceksin?"

Kahkahası daha da büyüdü, resmen krize girmişti.

Sinirle uzanıp koluna vurdum, "Bir anda oldu! Ben de şaşkınım!"

"15 yaşındaki veletlere ders mi vereceksin şimdi? Dövüş dersi?"

Gülmekten yaşaran gözünü elinin tersi ile sildi. "Yer altındaki ünlü kafes dövüşçüsü Mia, ünlü UA lisesinde öğrencilere eğitim verecek!"

Masadaki şaraba uzanıp bir yudum aldım. "Sus lütfen... O çocuklarla nasıl anlaşacağım bilmiyorum bile."

"Ah, doğru ya. Sen 5 yaşındaki çocuğa bile votka uzatıp içer misin demiştin!"

Yastığı alıp yüzüne yapıştırdım, "SUS! O AN KAFAM YERİNDE DEĞİLDİ!"

.

"Çocuklar salonda."

Büyük salon kapısına baktım. "Bence bu kararı tekrar düşünmeliyiz."

"Sadece 15 yaşındaki bir grup öğrenciye ders vereceksin."

"Sen de ders verebilirsin!"

"Sen daha iyisin."

Belimden tutup beni zorla kapıya itmeye başladı, "Hadi, hadi."

Bir anda kapıdan içeri girdik.

Koca, gerçekten koca salonun kenarında konuşan çocuklar bir anda sustu ve bize döndü.

Fotoğrafta gördüğüm yeşil saçlı çocuk bir adım ileri geldi, "Aizawa sensei?"

Gözünü bana çevirdi, "Bu kadın kim?"

"Yeni eğitmeniniz."

"Ne?"

"Oha!"

"AY ÇOK GÜZEL!"

"Kaç yaşında acaba?"

"Yaşlı kadın."

Katsuki'nin sesi ile ona döndüm ve seni öldürürüm dercesine gözlerimi kıstım.

Dudağı yavaşça yana kıvrıldı ve önüne döndü.

Aizawa ile onlara doğru ilerledik ve tam karşılarında durduk.

Kulağıma doğru mırıldandı, "Kendini tanıt."

Gülümserken dişlerimin arasından tısladım, "Seni öldüreceğim."

Boğazımı temizledim ve teker teker çocuklara baktım. Bana meraklı gözlerle bakıyorlardı.

"Ben Mia, Mia Tsumi. Sizin yeni dövüş eğitmeninizim ve 29 yaşındayım."

Pembe tenli kız gülümseyerek yanındaki kısa saçlı, büyük gözlü kıza döndü. "Yakından daha güzel!"

"Yaşlı kadın."

Herkes bir anda Katsuki'ye döndü.

"Kacchan! Öyle deme!"

"Sarı kafa." dudağım yana kıvrıldı, "Gel. İlk dersimizi seninle yapalım."

Onu. Öldürecektim.

Yüzündeki gülümseme bir anda soldu. Ağızına sıçacağımı anlamış olmalıydı.

"Ben mi? Yok canım, gerek yo-"

"Öğretmeninin sözüne karşı mı geliyorsun? Gel yanıma."

Yutkundu ve etrafa bakındı. Yavaş adımlarla yanıma geldi.

Geldiği gibi daha adımı durmadan ayağına çelme taktım ve bedenini tutarak takla attırıp yüz üstü yere düşürdüm.

Belki de burada sinirimi atmak eğlenceli olurdu...

"Gördünüz mü çocuklar? Karşınızdakini asla hafife almamalısınız."

Tam ayağa kalktığı sırada kolunu büküp yüzünü diğerlerine çevirdim.

Bedenini kitlediğim için hareket edemiyordu ama kurtulmak için çırpınıyordu.

İyice gülmeye başladım, "Sonra böyle ağızına sıçarlar."

Çocuklar şaşkınlık ile Katsuki'ye bakıyordu.

Katsuki'yi bıraktım ve sırtına birkaç kez yavaşça vurarak kulağına fısıldadım. "Sinirlerimi bozma, sarı kafa. Bir bakarsın kolun bacağın kopmuş."

Bir şey demedi ve yavaş adımlarla diğerlerinin yanına ilerledi.

Tam arkamda Aizawa'yı hissettim. "Sinirini mi çıkardın az önce?"

Gülerek başımı çevirdim, "Biraz öyle oldu."

Dudağında belli belirsiz bir sırıtış vardı. Gözlerime bakarken gözleri yavaşça dudağıma kaydı. Bir saniye geçmeden geriye adımlayıp başka tarafa döndü.