Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
Maçtan çıkmış, duşa girmiş, Akiro'nun odasındaki koltukta uzanıyordum.
"Bugün maçın var mı?"
"Teklif vardı ama reddettim."
Sigaramın dumanını üflerken ona döndüm, "Neden?"
"Üşendim. Ayrıca artık parayı sokacak bir yer bulamıyorum."
Dudağım yana kıvrıldı, "Sana öğretmedim mi? Boş bulduğun her göte sokabilirsin."
Göt fantezimden artık yıldığı için iç çekerek önüne döndü.
Telefonumun çalması ile masadaki telefonuma uzandım.
Uykucu arıyordu.
Açıp kulağıma dayadım, "Alo?"
"Okula gelir misin?"
"Okul? Neden?"
"Gel işte, konuşmamız gereken bir şey var."
Sigaramı küllüğe bastırıp söndürdüm ve ayağa kalktım, "Tamam."
Telefonu kapattım ve Akiro'nun dolabını açarak bir tişört üstüme geçirdim.
"Okul? Okulda ne işin var?"
"Biri çağırdı."
"Uykucu dediğin kişi öğretmen mi?"
"Evet."
"Vay halimize... İlk kez düzgün bir mesleği olan biri ile yakınsın."
Ona döndüm, "Yakın değilim."
"Yakınsın."
"Hayır."
"Okula çağırdı ve gidiyorsun."
"Bir şey konuşması gerekmiş."
"Ne zamandır birileri seni ayağına çağırınca gitmeye başladın?" masadaki naneli şeker kutusuna uzanıp ağızına bir şeker attı.
"Onunla yakınsın." çenesi ile kapıyı işaret etti, "Git hadi."
Bir şey demedim ve kapıya yöneldim.
.
40 dakika sonra okulun bahçesine girmiştim. Etrafa bakarken okul binasına doğru ilerledim.
Binaya girdiğimde etrafa bakındım. Ben bu adamı nerede bulacaktım?
Telefonumu cebimden çıkardım. Tam ona mesaj atacağım sırada koridordan bir ses geldi.
"Mia, buraya."
Kafamı kaldırıp sesin geldiği yöne baktım. Aizawa bir odanın kapısını açmış içeriden bana bakıyordu.
Telefonu geri cebime attım ve oraya ilerledim.
Odaya girdikten sonra o da arkamdan girip kapıyı kapadı.
Oda da karşılıklı ikili 2 koltuk vardı, bir de bir tekli koltuk vardı.
Kendisi tekli koltuğa oturdu. Ben de sağ çaprazında duran ikili koltuğa oturdum. "Beni neden okula çağırdın?"
Ciddi bir şekilde yüzüme bakıyordu.
Niye böyle bakıyordu?
Yer altını öğrenmiş olamazdı. Başka neyi öğrenmiş olabilirdi?
Masadaki bilgisayara şifreyi girdi ve ekrana bir video çıktı. Videoyu başlatıp bilgisayarı bana çevirdi.
İlk başta dalgın gözlerle videoyu izlerken sonra ciddi bir şekilde bakmaya çalıştım.
Videoda ben ve sarı kafa vardım. Bir de parktaki kavga ettiği diğer çocuk.
Video çocuğun arkadaşı tarafından çekilmiş demekti.
Ben kaydırakta oturuyor ve sarı kafaya ne yapması gerektiğini söylüyordum. O da beni dinleyerek çocuğun kolunu büküyordu.
Çocuk kameraya doğru koşunca video bitti.
Gözlerimi ekrandan çevirip ona baktım. "Ee?"
"Ne ee?"
"Sorun ne burada?"
"Sorun ne mi? Sorun benim öğrencimi kavgaya yöneltmen!"
Kapı iki kez çalındı, ikimiz de başımızı kapıya çevirdik ve içeri sarı kafa girdi. "Sensei, beni çağırmış-"
Gözünü bana çevirdiği an sözü kesildi ve gözleri şokla büyüdü. "Sen..."
"Ah, sarı kafa!"
"Katsuki. Otur."
Adının Katsuki olduğunu öğrendiğim çocuk bir bana bir Aizawa'ya baktı ve en sonunda benim karşımdaki ikili koltuğa oturdu.
"Bir şey mi oldu? Bu kadın neden burada?"
"Sen söyle, neden burada?"
Omuz silkti, "Bilmiyorum."
Aslında biliyordu. Güldüm, "Sevdim bu çocuğu!"
"Mia!"
Aizawa bana doğru bakıp kızınca omuz silkerek geriye yaslandım.
"Katsuki. Mia'yı nereden tanıyorsun?"
"Nereden mi tanıyorum?"
Aizawa bu sefer videoyu Katsuki'ye izletti. Katsuki videoyu ciddiyet ile izlerken kaşları iyice çatılmıştı.
"Keşke o çocuğu da-"
"Dövseymişsin."
Cümlesini ben tamamladığımda bana baktı. Dudağı yana kıvrılır gibi oldu ama Aizawa'nın öldürücü bakışları ile başını yere eğdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aizawa x Reader (Bnha x Reader)
أدب الهواةYer altında kafes dövüşçüsü olan ve gücü üzerinden hem saygı duyulup hem de bazıları tarafından çok nefret edilen Mia; başını belaya soktuğu için bir grup adamdan kaçıyordur. Yorgun olduğu için özgünlüğünü de kullanamaması onu zora sokarken, bir sok...