Merhabaaaa <3
Bu bölümü ekstra çok severek yazdım, umarım beğenirsiniz.
Lütfen bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. ❤️
Bölüm Şarkısı; The Eagles, Hotel California
BÖLÜM. 12: "HOTEL CALİFORNİA"
•MİRAY•Her zaman havuza girmeyi denize girmeye tercih etmiştim çünkü çok daha güvenliydi. Ayağım yere her türlü değiyordu ve bu içinde canlıların yaşayabildiği bir kum değildi. Bir şekilde denize girmeye de katlanabilirdim ancak gece denize girmek... işte bu beni aşardı.
Gözümün önünü göremediğim karanlık dalgalar vücudumu sallandırırken buz gibi suyun derinliklerinden çıktım. Suya düşerken elimi bırakmış olan Doğukan, hemen birkaç kulaçlık uzaklığımdaydı ve iskelenin üzerinde duraksayan Onur'a bakıyordu.
"Hadi atlasana, hadi!"
Doğukan'ın gereksiz gaza getirme çabalarını, geceyi bile dağlayan çığlığım böldüğünde olduğum yerde kokak bir şekilde çırpınıyordum. "Ayağım yere değmiyor!"
Yüzmeyi biliyordum, hatta bunun hakkında ders aldığım bir dönem de olmuştu ama gecenin bir köründe, karanlık denizin ortasında, ayağımın bile değmediği bir derinlikte elbette korkuyordum.
"Bir şey olmaz, bırak böyle kendini, deniz seni kaldırıyor."
Buz gibi su ikimizin de sarhoşluğunu bir nebze ayıltmış gibiydi. En azından artık çift görmüyordum. "Şaka yapıyor olmalısın!" diye bağırırken telaşla ona doğru yüzdüm ve önce kolundan, sonra omuzundan tutundum.
Ya denizin bir dalgası beni onlardan uzağa savursaydı? Ya Ayağıma balıkların değdiğini hissetseydim?
"Sen benim anksiyetemi azdırıyorsun." Sesim öfkeli çıkmıştı. Yüreğim ağzımdaydı ve gerçekten şu an bulunduğumuz durumdan endişeleniyordum. Bizi buraya sürükleyen Doğukan'dı.
Doğukan bir elini belime sarıp suyun üzerinde durmamı kolaylaştırırken gülümsüyordu. "Azdırdığım sadece anksiyetense buna biraz alınabilirim."
Kalakaldım.
Pekâlâ, bu kadar dürüst ve açık bir cevap beklemiyordum. Dolayısıyla yüzüme şaşkın bir ifade yerleşmiş olmalıydı ki Doğukan birden kahkaha atmaya başladı. "Dalga geçiyorum," derken yeşil gözlerini bayıyordu. "Ya da belki geçmiyorumdur, bunu asla bilemezsin."
"Gelin lan buraya!" İskelenin ucunda duran Onur gür bir sesle bize bağırdığında tüm dikkatimi güçlükle de olsa Doğukan'dan almayı başarabildim. Suyun içerisinde hâlâ heyecanla hareket eden ayaklarım onun bacaklarına çarpıyordu ancak o benim aksime neredeyse kıpırdamadan suyun üzerinde duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ DALGALARI ve KUM TANELERİ
Teen Fiction"Tüm gece hüzünlü bir melek gibi burada takılmana izin verecek değilim." Hiç tökezlemeden ayağa kalktı, sol elini koluma yerleştirip beni çekti ve yanında dikilmeme sebep oldu. Boyu en az benimkinden on beş santim daha uzundu. "Hüzünlü bir melek m...