BÖLÜM. 14: "HAYRAN"

333 58 38
                                    

Merhabaaaa <3

Aşşşşırı eğlenerek yazdığım bir bölümle geldim. Lütfen çok çok çooook yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın!

Bölüm Şarkısı; Anastacia, Left Outside Alone

Aşağıda Gülşin'in eserleri var. Aslında bunun bir videosunu izlemiştim ancak benzer görsel olarak yalnızca bunu bulabildim. Aklınızda canlansın artık bir şeyler.

Hepinize keyifli okumalar <3

Hepinize keyifli okumalar <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM. 14: "HAYRAN"
•MİRAY•

Bu zamana kadar hep koylarda ve insanların bulunmadığı tenha sahillerde denize girmiştik. Bugün ise Gülşin biraz mesleğine uygun hareket etmek istediği için kişisel şezlongumun bulunduğu harika bir plajdaydık. Alkollü meyve kokteylimi yudumluyor, henüz bugün aldığım guaj boyalarla topladığım taşları boyuyordum. Aslında yaptığım boyamaktan öteydi, çiziyordum.

Bu sabah sahil kenarında, henüz güneş doğuyorken oldukça enerjik ve mutlu şekilde uyandığımda Doğukan'ın kolları arasındaydım. İki yastık ve bir pikeyi çadırımdan alırken amacım yalnızca sahilde biraz uzanmaktı ancak işler planladığım gibi gitmemişti. İlk defa planlarımın tutmadığına gönülden sevinebilirdim. Gökyüzünün lacivertten kızıla doğru dönmesi, bu ışığın durgun denizden yansıması, başımı yasladığım göğüsün düzenli bir şekilde inip kalkması ve kuşların neşeli cıvıltıları... Yaşayabileceğime imkân vermediğim türden, muazzam bir deneyimdi.

Bunu bana yaşattıkları için hepsine kendimi borçlu hissediyordum. Yapmak zorunda olmamalarına rağmen beni aralarına alarak harika bir tatil geçirmemi sağlayan bu üçlüye olan minnettarlığımı nasıl ifade etmem gerektiğini düşünüp duruyordum. Onlara beni besleyip barındırdıkları için para vermek fazla duygusuzdu, ki bunu zaten çoktan yapmıştım. Onlara basit birer hediye almayı düşünmüştüm ancak beni hatırlayabilecekleri bir şeyle kendimi bağdaştıramamıştım. Ta ki bize diktiği elbiseler için ihtiyacı olan birkaç şeyi almak adına bizi çarşıya sokan Gülşin'in yanında yürürken bir kırtasiyeci görene kadar.

Hülya benim yaptığım resimleri duygusuz bulmuş olabilirdi ancak tekniğim taktire şayandı ve kendimi bu konuda başarısız bulmayı reddediyordum. Ayrıca renkleri ve boyamayı seviyordum. Şu an birlikte vakit geçirdiğim bu üçlüden hiçbirinin yaptığım şey için sanatımı eleştirmeyeceğini bildiğimden boya yaparken çok rahat ve mutluydum.

Sol elimde tuttuğum taşı yerine bırakıp Gülşin'le şezlonglarımız arasında kalan masadan bardağımı aldım. Dudaklarıma dayayıp uzun bir yudum içerken, gözlerin güneş gözlüğümün üstünden Gülşin'e kaydı. O da benim gibi sanatıyla meşguldü.

DENİZ DALGALARI ve KUM TANELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin