BÖLÜM. 22: "İLK YALAN"

299 60 47
                                    

Merhaba <3

Kitabı bitirmeye odaklandığım için araya fazla zaman sokmadan sık sık bölüm atmak istiyorum. Bölüm sayısı vermeyeceğim, sürekli değişiyor ama çok kalmadı.

Bölüm Şarkısı; Scorpions, Still Loving You

Hepinize keyifli okumalar. Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Bu bölüm hakkındaki yorumlarınızı da ekstra merak ediyorum. 💔

BÖLÜM. 22: "İLK YALAN"
•DOĞUKAN•

Eksik hissediyordum.

Her kırpışında bir damla yaşı yanaklarına süzülen mavi gözleriyle bana uzun uzun bakışının, sonrasında arkasına bakmadan çekip gidişinin üzerinden yaklaşık on beş dakika geçmişti ve ben o ânın içerisinden çıkamıyordum. Hayal kırıklığı, hüzün, güvensizlik, yabancılık... O gözlerde gördüğüm şey tam olarak buydu.

Birkaç yanlış ayrıntı ve bir hata yüzünden beni hiç hissetmemişçesine, beni hiç bilmiyormuşçasına, beni hiç tanımıyormuşçasına bakmıştı. O bakışı nasıl olur da aklımdan silebilirdim?

"Sen bir salaksın."

Taksiden indiğimiz gibi önümden sessiz bir öfkeyle ilerleyen Gülşin'i takip etmekten başka bir şey yapmamıştım. Samet'in evine girip kendimizi klimalı salona attığımızdan beri henüz dakikalar geçmiş olmalıydı.

Ciğerlerim yanıyordu fakat parmaklarım üşüyordu.

"Onu sevdiğini biliyorum, neden yalan söyledin?" Gülşin önümde volta atıyor, elini sallayarak bana kızıyordu. Onu görmeyen kimse, şu an bana savunduğu kızın karşısında daha demin tam tersini yaptığına inanmazdı. "Miray sana değer veriyordu! İkiniz harikaydınız Doğu, neden her şeyi mahvettin?"

Dirseklerimi dizlerime yaslamış, yüzümü avuçlarım arasına almıştım. Buz gibi olan parmak uçlarımda sıcak gözyaşlarım dökülüyordu. Şu an, milyonda bir ihtimalle bulacağı kadını kaybetmiş bir adamdım. Neşemi, düzenimi, aşkımı...

"Sus, lütfen."

"Hayır! Bu yaptığın en büyük hataydı, Doğu. Gidip bunu bir şekilde telafi et ve o kızın gönlünü kazan. Seni birkaç günde getirdiği hâli görmüyor musun sen? Ya da senin onu ne hâle getirdiğini..." İnce sesi tok bir hâle gelip kısıldı. "Onu kaybetme."

"Onu çoktan kaybettim." Dudaklarımdan çıkan fısıltı kulağa çok acı verici geliyordu ancak doğruydu. İçi harlanmış donuk mavi gözler... Onlar sayesinde bundan emindim.

"Git onu hediyelere boğ, karşısında ağla, ne yaparsan yap ama kendini affettir."

Yaşlar akan gözlerimi saklamadan başımı kaldırdım ve hayretle ona baktım. "Madem bunları düşünüyorsun neden o an aramıza giriyorsun?" diye bağırdım sinirle. "Seni ilgilendirmiyordu, sen onun bana aslında neden kızdığını bile bilmiyorsun!"

"Ona yalan söylediğin için!"

"Ona yalanı söylediğim zaman için!"

Gözlerini kırpıştırdı ve attığı voltaya bir son vererek duraksadı. "Doğu... hayır."

Ellerimi yine yüzüme kapadım ve boğazımdan çıkmak üzere olan hıçkırığı güçlükle yuttum. Gözlerimdeki yaşlara hâkim olamıyor olabilirdim ama krizlere de girmeyecektim. En azından Gülşin'in yanında değil...

DENİZ DALGALARI ve KUM TANELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin