BÖLÜM. 15: "İHMAL"

346 56 44
                                    

Merhabaaa <3

Yine çok değişik ama yazarken çoooook eğlendiğim bir bölümle geldim. Lütfen bol bol yorum yapmayı unutmayın, okumaktan keyif alıyorum.

İyi okumalar hepinize.

Bölüm Şarkısı; Baby Bash, Suga Suga

Bölüm Şarkısı; Baby Bash, Suga Suga

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fotoğrafı Gülşin çekmiş. 👉🏻👈🏻

BÖLÜM. 15: "İHMAL"
•MİRAY•

Yüzümdeki elleri çıplak kalan sırtımı okşayarak belime dolandığında parmaklarım dağınık kumral saçları arasındaydı. Kollarını sıkıca belime dolayıp vücudumu tamamen kendininkine yasladığında aramızdan hava geçecek kadar bile bir boşluk yoktu. Dudakları dudaklarım üzerine başarılı ve telaşlı bir şekilde hareket ediyor, ılık dili ara ara ağzımın içine doğru kıvrılıyordu. Muhtemelen saatlerdir durmak bilmeden aldığım alkol yüzünden damarlarımdan alevler süzülüyordu.

Belki de kendimi kandırıyordum.

Ciğerlerim bir hava için dilenecek hâle geldiğinde ondan uzaklaşarak sert bir soluk aldım. Kapalı göz kapaklarım güçlükle de olsa aralandı, kısık ve puslu bakan yeşil gözlerle karşılaştı. İkimiz de nefes nefese birbirimize bakmaya koyulduğumuzda saçları arasındaki ellerimi usulca indirdim. Etrafımızda bir sürü insan vardı, birçoğunun umurunda olduğumuzu sanmıyordum ama yine de görünmez olduğumuz bir ortamda değildik.

Ondan uzaklaşmak için hamle yaptığımı fark ettiğinde belimi sıkıca saran kolları gevşedi. Sol elinin parmaklarıyla çenesinin ucunu hafifçe kaşırken aynı benim gibi etrafı süzdü. Saniyeler içerisinde sıkıca elimi tutmuştu.

"Hadi, gel."

Beni arkasından resmen çekiştirerek ilerletmeye başladığında herhangi bir memnuniyetsizlik hissetmeksizin gülmeye başladım. "Nereye?" diye sordum hızına yetişmek için büyük adımlar atarak. Kumsala çıkan üç beş basamağın açıldığı açıklığa yürüdü ve insanların dans edip içtiği yeri terk ederek sahile indi. Sabah uzandığımız şezlonglara doğru değil de binanın arkasına doğru kalan bir yere ilerlemeye başladığında sorgulamadan peşinden gidiyordum. "Söylemeyecek misin, nereye?"

"Seyircimiz olmadan seni daha rahat öpebileceğim herhangi bir yere."

Binanın köşesini döndüğümüzde yalnızca tek ışığın aydınlattığı bir yerdeydik. Binanın içerisine girişi sağlayan tek bir kapı ve birkaç çöp kovası vardı. Muhtemelen mekânın mutfağına açılıyordu ve şu an çoktan kapanmıştı.

DENİZ DALGALARI ve KUM TANELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin