BÖLÜM. 5: "HÜZÜNLÜ MELEK"

368 58 37
                                    

Selamlar <3

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Keyifli okumalar.

BÖLÜM. 5: "HÜZÜNLÜ MELEK"
•MİRAY•

Derin nefes al, derin nefes ver.

Bu emir, bir saat yirmi dört dakikalık araba yolculuğumuzun her on dakikasında bir kendime hatırlattığım türden bir öneme sahipti. Kendimle ilgili endişelerim olmaya başlamıştı, normal zamanımda anksiyetem bu kadar kendini belli etmezdi. Hatta en kötü ihtimalle üç ayda bir paniklemeye başlardım. Fakat geride bıraktığım son üç gün, beni içten içe yıpratıp yoracak kadar fazla gelmişti.

Tolga çok konuşuyordu ve çok rahattı. Bu durum benim işime gelmişti çünkü Gülşin'in ve Doğukan'ın çoğunlukla dikkati onda oluyordu. Çoğunlukla diyordum çünkü farkındaydım ki Doğukan aralarından benimle en ilgili olanıydı.

Kötü hissettiğimi anladığı için benimle özellikle ilgileniyor olmalıydı.

İkram ettiği bira iyi ancak yetersiz gelmişti. Şu an kör kütük sarhoş olmayı tercih edebilirdim, kaygılarımdan daha kolay kurtulmamın bir başka yolunu bilmiyordum. Ancak aynı şekilde, tanımadığım insanlarla tanımadığım bir yoldan tanımadığım bir yere doğru giderken ne kadar uyanık ve ayık kalsam benim için o kadar iyiydi.

Tetikte durmaktan şimdiden yorulmuştum ve daha oldukça uzun yolumuz vardı.

Sol bileğimdeki retro dijital saate bir bakış attım. Saat 17.49'u gösteriyordu. Kısa bir hesaplama yaptığımda bile Çanakkale'ye varışımızın havanın kararmasına denk geleceğini tahmin edebiliyordum. Bu beni daha çok düşündüren noktalardan biriydi, kesinlikle gecenin bir yarısı asla tanımadığım bir adamla otostop çekmek istemiyordum.

"Doğukan." Aklıma gelen fikirle içten içe neşelenerek sol tarafımda oturan kumral çocuğa bir bakış attım. Düzgün bir kesime sahip saçları dalgalıydı, en fazla alnını kapatacak kadar uzundu ve fazlasıyla dağınık görünüyordu. Yeşil gözlerinde pırıl pırıl bir ifade vardı, bunu onun çok mutlu olduğuna yorabilirdim ama aynı şekilde avlarına bakan bir avcı da olabilirdi.

"Telefonunu kullanmamın bir sakıncası var mı? Otobüsteki bir arkadaşımla konuşmam gerekiyor."

"Al tabii ki." Şortunun arka cebinden çekip çıkarttığı telefonu bana uzattığında minnettar bir ifadeyle gülümsedim.

"Ama telefon numarasını bana ezbere bilmiyorum, Instagram'dan ulaşmam gerek."

"Sanırım tek amacın Instagram hesabımı kapmak."

"Normal bir zamanda olsaydık belki," diyerek onu onayladım. Şifresini açıp bana uzattığı telefonu elinden alırken ona bakmamıştım ama gözlerini üzerine diktiğinin farkındaydım.

Vefa'nın yokluğumu fark ettiğine emindim. Hatta otobüs şoförünü geri dönmek için ikna etmeye bile çalışmış olmalıydı, muhtemelen o da en az benim kadar delirmek üzereydi.

Kullanıcı adını girip tanıdık profilin mesaj kutusuna girdiğimde telefonu Doğukan'a uzattım. "Ona telefon numaranı yazar mısın? Seni arasın."

Doğukan gerçekten yardımcı olmaya çalışır gibiydi. Dediğimi sorgulamadan ekrana kendi numarasını yazdı ve telefonu yine ellerime bıraktı. "Sevgilin mi?" diye sorduğunda, telefon numarasına tamamlayıcı bir bilgilendirme mesajı yazıyordum.

DENİZ DALGALARI ve KUM TANELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin