Arklar 6. Bölümü attım ama çoğu kişiye bildirim gitmemiş olabilir okumadan geçmeyin
≛
Jisung'un o cümleyi kurması üzerine 1 hafta geçmişti. O cümleden 2 gün sonra Minho düşünmeyi bırakmıştı. Yavşak bir kişiliği olabileceğini veya sadece eğlencesine dediğini düşünmüştü.
Diğer kalan 5 günde ise hiç Jisung'un dediklerine kulak bile asmamıştı. Böyle yapması gerektiğini ve bunun doğru olduğunu düşünmüştü. Şuan ise boşlardı öylece oturuyorlardı askerlerle beraber.
"Bence yüzbaşı Haechan daha yakışıklı."
"Mark komutanı unutma."
"Taeyong?"
Jisung hepsini susturdu. "En yakışıklı komutan benim susun." Felix gülümsedi ve dudaklarını araladı. "Ve Minho komutan?" Minho okuduğu kitaptan kafasını kaldırıp kısa bir bakış attı. "Ben mi, biliyorum."
Jisung bu son cümle yüzünden yerinde kıpırdandı. "Ego kasma yakışıklı değilsin." Minho omuz silkti. "Umrumda değil." Jisung'un kavga hevesi kursağında kaldığında kaşlarını çattı. "Ne demek umrumda değil, karşı çıksana lan."
Minho okuduğu kitabı masanın üzerine ters şekilde bıraktı ve kollarını birleştirdi. "Hayır Jisung ben daha yakışıklıyım. Dememi mi istiyorsun?" Jisung arsızca kafa salladı. "Evet."
Minho kafa sallayıp arkasına yaslandı. "Hayır Jisung ben daha yakışıklıyım." Jisung hevesle kafa salladı. "Tamam." Minho aldığı tepkiye kaşları çatılırken çoğu asker de farksızdı. "Ee sonuç?" Jisung omuz silkti ve önündeki abur cuburlardan bir tane aldı.
"Aksini iddia etmedim ki. Oldukça yakışıklısın." Felix moment aldığı için kudururken Changbin'i alttan alttan dürtüyordu.
"Biliyorum yakışıklıyım. Hayran kaldın bana değil mi?"
"Evet."
Minho kavga edemediği için sinirlenmiş olmalı ki kaşlarını çattı. "Ee niye her şeyi onaylıyorsun ki?" Jisung omuz silkti. "Keyfi." Minho göz devirmiş olmalı ki Felix kıkırdadı.
"Aslında çok tatlı bir çiftsiniz bence komutanım."
Felix'in bu cümlesi ile ikisinin aklına aynı anda geçen gün ormanda olanlar gelmişti. Jisung'un Minhoyu öpmek istemesi, Minho hafifçe öksürdüğünde Jisung'un kulakları kızarmıştı bile. "Bununla mı yok artık." Minho tereddütlü sesi ile konuştuğunda Jisung onu onayladı. "Cidden bununla çift mi olunur?"
"Yani sorun ikinizin davranışları, düzelse olmaz mıydınız yani komutanım?"
İkinci düşünce etkisi yaratan bu cümle yüzünden Minho sert ses tonu ile konuştu. "Er Felix, ceza yemek istemiyorsan ya sus ya da sus." Felix ağzına fermuar çekmiş gibi yaptığında Changbin gülümsedi. Jisung düşündüğü şeyler ile gülümserken sadece Changbin bunu fark etmişti. Felix'i dirseği ile dürtmüştü biraz.
"Hoşlarına gitti."
Fısıltılı şekilde söylemiş olması düşünce etkisi yaratmıştı açıkçası bütün askerlerde. Minho ayağa kalkacağı sıra Felix gülümsedi. "Saygısızlık ettiysem kusuruma bakmayın komutanım."
"Hayır asker, antrenman yok mu?"
"Hayır komutanım."
"İyi, şimdi var. Çıkın dışarı 10 koşu. Boş konuşmaya vaktiniz olduğuna göre antrenman da yaparsınız."
Minho masadan ayrıldığında Jisung gülümsedi. Askerler derin bir nefes verdiğinde Jisung arkasına yaslandı. "Oturun oturun, yapmayın antrenman. O hep böyle huysuz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1987 -Minsung
Humor"Yüzbaşı, sen ağlıyon." Birbirleri ile iyi anlaşamayan iki yeni yüzbaşı ve onların arasını yapmaya çalışan iki asker. Fic eski bir fic cringe sahneler için özür dileriz :(