🎶bölüm şarkısı🎶
Elvis Presley - Soldier Boy"Asker çocuk, söyle bana neden ağlıyorsun?
Döndüğünde o sana koşacak.
Bu kitapta yazılmış,
onun sadece seni istediği."× × × × ×
Camdan dışarı baktığımda güneşin gözümü almaması için savaştım. 'Sabaha kadar dayanamaz' dedikleri eski erkek arkadaşım, şuanda hâlâ nefes alıyordu. Ve nefes alıyorsa umut da vardı.
Colin ve Aria'yı birkaç saat önce zorla eve göndermiştim ve Sam'e de sakinleştirici şeyler söylüyordum. Ameliyathaneden çıktığımdan beri içimde tarifi imkansız bir umut vardı ve bunu aşık olduğum adamın erkek kardeşiyle de paylaşıyordum.
"Dean daha önce birkaç kez öldüğünüzden söz etmişti. Nasıl geri gelmiştiniz?"
"Bir keresinde babam onun için şeytanla anlaşma yapmıştı, sonrasında aynı şeyi Dean benim için yaptı. Birkaç defa da doğa üstü varlıklar veya Chuck tarafından geri getirildik."
Gündelik şeylerden bahseder gibi anlattığı bu durumu dehşetle dinlemiştim.
"Chuck da kim?"
"Tanrının kendisi."
Gözlerim kocaman açılmıştı. Winchester'ların bu denli gözde avcılar olduklarını bilmiyordum. Tanrının kendisi bile onların tarafındaydı, bu fazlasıyla büyük bir olaydı.
"Peki ya Dean... Bilirsin... Ona bir şey olursa, yapacak bir şeyimiz var mı?"
Sam yutkundu.
"Bilmiyorum Cass. Ama küçücük bir ihtimal için elimden geleni yaparım."
Koridorda yankılanan topuklu ayakkabı sesini aldığımda konumuz dağılmıştı. Sesin geldiği tarafa doğru döndüğüm anda Beth ile karşılaşmayı hiç beklemiyordum.
"Castiel, çok geçmiş olsun hayatım."
Gelip bana sarılmaya çalıştığında onu üzerimden ittim. Dean ölümle boğuşuyor olsa da dün gece bu kadını aşık olduğum adamın altında görmüştüm ve varlığına bile tahammül edemiyordum.
Sam bir terslik olduğunu düşünüp yanıma geldi ve Beth'in karşısında benimle birlikte dikildi.
"Dean'in erkek arkadaşın olduğunu bizimkilerden öğrendim. Kendisi bana böyle bir şeyi söylemedi, hatta sevişmek için ısrarcı olunca..."
Yumruk yaptığım elimi gören Sam araya girdi ve Beth'i alıp benden uzaklaştırdı. Onunla beraber koridorun sonuna kadar yürüyüp köşeden döndü, sonrasında gözden kayboldular. Bunu yaptığı için Sam'e minnettardım.
Dean kurtulabilirdi, kurtulacaktı, kurtulmalıydı. O masadan kalkacaktı, buna inanıyor ve böyle olmasını umuyordum.
Uyandığı zaman da sevişmek için ısrarcı olduğu bir ilişkiye girip beni aldattığı için onu dönüşü olmayan bir şekilde terk edecektim.
Tanrım... Veya Chuck mı demeliyim? Geçen gün seni bir konu hakkında rahatsız etmiştim ve verdiğim sözleri tutmaya fırsatım olmadı. Senden Dean'in beni aldatmamasını istemiştim, onu kaybetmeye dayanamayacağımı söylemiştim. Tanrım, beni aldatmasıyla başa çıkabilirim. Ama ölümüyle çıkamam. Sana yalvarıyorum onu benden alma. Az önce, bir zamanlar onu bizzat geri getirdiğini duydum. Dean'in ölmediği bir ihtimal varsa, bu ihtimal için ne gerekiyorsa yapacağım.
![](https://img.wattpad.com/cover/253374245-288-k878835.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unprofessional Love | Destiel
FanficDoktoru olduğum Dean Winchester'ın kokusunun odamı tekrar hakimiyeti altına alacağı gün için delirir vaziyetteydim. -Ve bu hiç profesyonel değildi. ✨TAMAMLANDI✨