Bazı Terimler:
Alseom: Baek Hyun'un devletinin adı.
Haesulla: Kim Min Seok'un devletinin adı.
__________________Baek Hyun, Airuzu'nun arkasından yürürken hem tekerlekli tahta masayı sürüyor hem de saçından kopardığı tele bakıyordu. Gergindi. Son günlerde fazlasıyla gergindi. Neyi düşünmesi gerektiğini kestiremiyordu. Saçlarının renk değişiminin neden geciktiğine mi, kızıl yerine neden beyaza dönmeye başladığına mı, halkın ne düşüneceğine mi, bir sonraki doğum gününden hemen sonra Zevher olacak olmasının sorumluluğuna mı, ailesinin intikamına mı kafa yoracaktı? Bir anda koca bir kaya sırtına koyulmuş gibi hissediyordu. Daha doğrusu farklı türden bir sürü ağır taş bir çuvalla sırtına yüklenmiş gibi...
"Bir cevabın yok mu Airuzu efendi? Saçlarım neden beyazlaşıyor?"
"Senin soyun küçük Fevder, tüm gözlerin baktığı ama en gizemli soy."
"Bunu birkaç gündür çok iyi tecrübe ettiğimi belirtmek isterim."
Airuzu bir anda durup ona döndüğünde Baek Hyun irkilerek hafifçe geri çekildi.
"Soyunla gurur duy. Kızılın ilk gücünden bugüne kadar zekasını bizi geliştirmek, halka refah sağlamak için kullanmayanınız olmamıştır."
"Nasıl bu kadar emin olabilirsin? Hepsini kendi gözlerinle görmedin. Eminim ki aralarında kötü niyetli olanlar vardır. Birazcık bencil olması bile yeter, halkı düşünmez."
"Sence bu başımıza geçene kadar belirlenmez mi? Soyundaki herkes bizi yönetmedi küçük Fevder. Kim o gücü hak ettiyse o aldı. Kim iyi yönetecekse ona verildi. Hepiniz de ona göre yetiştirildiniz. Sen de, soyunun sana getirdiği gücün bir de sorumluluğu olduğunu unutmamalısın. Başa geçebilirsin ama halka hizmet edecek olan sensin."
Airuzu dönüp tekrar yürümeye başladı. Her zamanki gibi hafif kamburdu. Ellerini arkasında bağlamıştı ve dikkatle raflara bakıyordu.
"Ne arıyoruz peki?"
"Soyunla ilgili toplanan bilgilerin olduğu kitapları. Benim yerimde benden önce olan herkes benim gibi senin soyuna yakın yaşamıştır. Gördüğü, duyduğu her şeyi kayıtlara geçmiştir. Yaşadığınız değişimler, devlet için yaptıklarınız, Aramun'da ve diğer şehirlerde yaşananlar... Bu hem tarihe bir katkıdır hem de soyunuzun gizemine cevaptır."
"Hatırladım. O zaman sen de benim hakkımda yazıyor musun?"
"Senin de büyük Fevder'in de, hakkınızda sürekli yazıyorum. Ama okumak isteme. Okutmam."
"Bire bir yaşadığım hayatı okuma isteğim olmadığından emin olabilirsin Airuzu efendi. En başından beri tutuluyor mu yani bu kayıtlar?"
"Pek sayılmaz. En baştakiler biraz kulaktan dolma ama yardımcı olacağına eminim."
"Seni biraz tanıyorsam onları çoktan okumuşsundur zaten efendi. Neden arıyoruz?"
Airuzu durup tekrar döndüğünde yaşlı yüzünde küçük bir gülümseme vardı.
"Sen bilir misin ben bu uzun yaşamıma kaç kitap sığdırdım? Daha bu mevkii için öğrenciyken okudum onları. O kadar yıl sonra okuduklarımdan hatırladığımın tamamıyla doğru ve eksiksiz olmasını bekleyemezsin benden. İhtiyarım ben."
"Haklısın. Ama ihtiyar da olsan benden daha yaşam dolusun, emin olabilirsin."
Airuzu cevapsız bırakıp yürümeye devam etti. Kütüphanenin sonuna gelmişlerdi. Airuzu en yüksekteki rafa baktı. İkisinin de uzanabileceği bir yer değildi. Baek Hyun duvara dayalı merdiveni alıp kitaplığa dayadı ve tırmandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL AYIN İNTİKAMI
FanfictionPark Chan Yeol; liderlerinin, beraber büyüdüğü arkadaşlarının bedenlerinin yanışını izlerken yumruğunu sıktı. Kucağındaki bebek ağlamaya başladığında gözlerini ona çevirdi. Gözünden damlayan yaş bebeğin yanağına düştü ve onun yaşlarına karıştı. Park...