Sehun karargâhta Medea'yı ararken fazlasıyla gergin hissediyordu ama bulduğu cesareti kaybetmeden onunla konuşup duygularını açıklamak istiyordu. Kılıçların olduğu odaya girmek üzereyken içeriden Medea'nın sesi geldiğinde durdu. İçeri aralık kapıdan baktığında Medea'yı diğer kadın askerlerden biriyle konuşurken görmüştü. Medea'nın samimi arkadaşlarından biriydi ama Sehun adını hatırlayamamıştı.
"Medea, birinden hoşlandığın çok belli. Sırf evlenmemek için mi tutuyorsun içinde, anlamıyorum."
Sehun, kaşları çatılırken yakalanmamak için etrafına baktı. Biri onu böyle görse büyük bir rezillik olurdu.
"Lütfen Hye Jin, bu konuyu açma. A-"
"Medea karşında çocukluk arkadaşın var. Beni tanıyorsun. Ne söylersen söyle kimseden geri duymayacağını biliyorsun. Kim Min Seok'tan hoşlanıyorum ve liderlerimizin intikam planını bozacağım, demediğin sürece ağzımı açmam."
Medea güldüğünde Hye Jin gülümsedi. Sehun'sa Medea'nın bir an önce konuşmasını istiyordu. Kapı dinlemek pek de sevdiği bir olay değildi.
"O adamdan iliklerime kadar nefret ediyorum, merak etme."
"Evet onu biliyorum. Ben gönlünü kime kaptırdığını merak ediyorum."
"Tamam söyleyeceğim. Ama birine söylersen tüm ilişkimiz çöpe gider, biliyorsun."
"Söylemeye gerek duymaman gereken tehditler bunlar."
"Biliyorum ama yine de endişeleniyorum işte."
Hye Jin daha da meraklanırken eğilip Medea'nın elini tuttu ve sessizce bekleyerek söylemesi için zaman tanıdı.
"Tamam, söylüyorum. Yargılamazsan sevinirim ama yargılarsan da anlarım."
"Yani uzattıkça uzatıyorsun. Sehun demeni bekliyorum ne zamandır!"
Sehun biraz daha dikkat kesilirken Medea sırtını dikleştirdi.
"Ne?! Sehun mu?"
"Evet! Hani Fevder'imiz var ya, bizim yaşlarımızda. Sürekli yanındasın, o adam işte. Tanıdın mı?"
"Tabii ki çok yakınız ve ona değer veriyorum fakat sevdiğim adam o değil. Sehun öncelikle sadakatle bağlı olduğum Fevder'im ve çok değer verdiğim bir arkadaşım."
Sehun duyduklarıyla gözlerini kapayıp başını eğerken derin bir nefes verdi. Amalia'yla konuştuğundan beri yaptığı itiraf planı sonsuza dek aklından dışarı çıkmayacaktı. Bu kesinleşmişti.
"Kim peki?"
"Ahh... Chan Yeol."
"NE?!"
"Şşşş! Sessiz ol!"
"Komutan Park Chan Yeol mu?!"
"Evet o! Sessiz ol biraz!"
Sehun şaşkınlıkla kapıdan bir adım uzaklaşırken ses çıkarmamaya da çalışıyordu. Beklemediği ve kırk yıl düşünse aklına gelmeyecek bir cevap duymuştu.
"Medea, adam babamız yaşında! Ne diyorsun?!"
"Ya biliyorum! Ama elimden başka türlüsü gelmiyor! Nazik, yetenekli, bilgili, tecrübeli, saygılı, etrafındakilere karşı sevgi dolu ve göstermese de duygusal biri. Sehun'la arkadaşlığımız ilerlediğinden beri de ister istemez hep yanındayım. Böyle gelişti!"
Sehun derin bir nefes daha verdi. Medea dediği hiçbir şeyde haksız değildi. Ama sevdiği kadının babası yerine koyduğu adamı sevdiğini öğrenmek fazlasıyla can yakıcıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL AYIN İNTİKAMI
Fiksi PenggemarPark Chan Yeol; liderlerinin, beraber büyüdüğü arkadaşlarının bedenlerinin yanışını izlerken yumruğunu sıktı. Kucağındaki bebek ağlamaya başladığında gözlerini ona çevirdi. Gözünden damlayan yaş bebeğin yanağına düştü ve onun yaşlarına karıştı. Park...