Baek Hyun, Syrena'dan uzaklaşırken derin bir nefes aldı. Syrena'ya kötü hissettirmekten korkuyordu ama öpüşmelerinin verdiği heyecanı da atlatamıyordu. Syrena'ya baktığında Syrena'nın gözleri kapalıydı. Elini omzundan yanağına çıkarmak istedi ama çekindi. Yavaşça ellerini indirip bir adım geri çekilirken Syrena'nın bir şey demesini bekledi.
Syrena ise gözünü bile açmaya korkuyordu. Belki ilk öpen o değildi ama devam ettiren o olmuştu ve Byun'la aralarının açılmasından korkuyordu. Ayrıca gerçeklik kendini hatırlatmaya başlamıştı. Haesulla'nın prensesi Alseom'dan bir gence aşık olmuş, bir de yakınlık kurmuştu. Öğrenildiği an, onun da Byun'un da hayatı biterdi. Yavaşça gözlerini açarken başını kaldırmamıştı. Byun'a bakamıyordu.
"B-ben... şey..."
"Syrena üzgünüm. İzin almadan buna cesaret etmemeliydim. Bir anda aklıma düştü ve dayanama-"
"Byun! B-belki sen başlattın ama... z-zaten özür dilemek üzereydin. D-devam ettiren bendim. Özür dilemen gerekmiyor."
"Ama-"
"Özür dilersen daha kötü hissedeceğim. Yapma."
"Yani... kötü mü hissediyorsun?"
Syrena bir anda başını kaldırıp Byun'a baktı.
"Hayır. Hayır! Yani... sadece biraz gerildim. Yoksa..."
Syrena aralarındaki mesafeyi kapatıp derin bir nefes aldı.
"Hayatımda yaşadığım en huzurlu andı. Seninle olduğum her an gibi... ama... ama daha fazlasıydı. Byun ben... aslında..."
Syrena ağzından ne çıksa gittikçe daha fazla kekeleyecekmiş gibi hissediyordu ve rahat konuşamıyordu. Byun'un kekeleme durumundan haberi yoktu ve olmasını istemiyordu. Onun yanında her zaman huzurlu hissettiği için hiç kekelemiyordu ve bu durumun değişmesini istemiyordu. Derin bir nefes verirken başını eğdi. Ağlamak üzereydi.
"Aslında ne? Syrena..."
Syrena kürkünün içine diktiği cebe uzanıp bir zarf çıkardı ve tekrar Byun'a baktı.
"Bu... bu sana yazdığım asıl mektup."
"Nasıl yani? Kovuğa koyduğun-"
"Sonradan yazdığımdı o. Onu yazdığım sıralarda asıl hissettiklerim burada. Gönderemedim bunu çünkü..."
"Çünkü?"
"Bunu yazdıktan sonra evlenmek üzere olan abimle konuşuyordum. Nişanlısından çok güzel bahsetti. Sorun şuydu ki... söylediği her şey benim sana bunları yazarkenki hislerimi, burada senin hakkında yazdıklarımı anımsatıyordu."
"Okuyabilir miyim?"
Baek Hyun meraklanmıştı. Abisinin nişanlısıyla ilgili konuşmasının Syrena'nın hislerine benziyor olması güzel bir şeye işaret ediyor olmalıydı ama Syrena'nın gerginliği onu da germişti. Syrena zarfı uzattığında nazikçe alıp dikkatlice açtı. İçinden mektubu çıkarırken derin bir nefes aldı.
"Merhaba Byun. Anlaştığımızdan beri ilk kez yazıyorum. Seninle konuşmak iyi geldiğinden ve şu an buna ihtiyacım olduğundan şimdi yazıyorum belki de. Yorgun hissediyorum. Ailemin yanında, kendi evimde hapis hayatı yaşıyorum sanki. Herkes çok yorucu, her şey çok bunaltıcı. Senin dediğin gibi kaçıp gitme fikirleri dolanıyor beynimde. Gün geçtikçe daha çok istiyorum kurtulmayı. Bundan da ayrı korkuyorum tabii. Bir gün kendimi tehlikeye atacakmışım gibi hissediyorum.
Sürekli aynı konulardan söz ederek seni de sıkıyorum belki. Üzgünüm. Bunları rahat konuşabildiğim tek kişisin. Senin yanında çok rahat hissediyorum. Sanki koca dünyada sadece ikimiz var oluyoruz. Herkes susuyor ve bir tek sen ve ben konuşuyoruz, hayvanlar ve nehrin sesi bize eşlik ediyor. Kimse bizi rahatsız edemiyor.
![](https://img.wattpad.com/cover/250267404-288-k383665.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL AYIN İNTİKAMI
FanficPark Chan Yeol; liderlerinin, beraber büyüdüğü arkadaşlarının bedenlerinin yanışını izlerken yumruğunu sıktı. Kucağındaki bebek ağlamaya başladığında gözlerini ona çevirdi. Gözünden damlayan yaş bebeğin yanağına düştü ve onun yaşlarına karıştı. Park...