ARİÇEM

Anılan

Saatlerce odamdan çıkmamazlık yapmak yerine üzerimi değiştirerek kendimi eğitim alanına attım. Yorgunluktan hâlim kalmayana kadar çalıştım. Sadece çalıştım. Havaya ulaşmak için baya çabalasam da hem bana Noah'u hatırlatıyordu hem de Noah olmadan kontrol etmekte baya zorlanıyordum. En sonunda bitkin düşüp yere oturdum. Ellerimle çimenleri koparıyordum. Üçüncü kehaneti bekliyordum merakla. Diğer ikisini henüz çözebilmiş bile değildim.
'Karanlığa teslim olunduğunda
Ruhun kanı akıtılıp suya karıştırıldığında
Uyuyan uykusundan uyandığında
Sonsuz savaş başlayacak
Rüzgar alevi söndürecek ve
Her şeyi bir çift kanat sonlandıracak.' diye fısıldadım. Uyuyan uykusundan uyanacak derken Ava'dan mı bahsediyordu ? Aklım kehanetleri düşünürken allak bullak oluyordu. Diğer gelen kısmı da :
' Kutsal kılıç tarafından öldürülecek
Ateş harlanıp dalgaları yok edecek
Ölüler tamamlandığında
Yaratılmış ya Ariçem'i kurtaracak ya da yok edecek.' fısıldayarak tekrarladım. Kutsal kılıç tarafından kim öldürülecekti ? Ölülerin tamamlanması ne demekti ? Üçüncü kehanet gelse bile benim bunları acilen çözümleyip gerçekleşmişler mi öğrenmem gerekirdi. Evden herhangi birine bahsedemezdim. Logan'ı tekrar tehlikeye atamazdım. Sadece Jason olanları biliyordu. Artık o da bana yardım etmezdi. Aklımı ne kadar boşaltsam onu ne kadar düşüncelerimden kovsam da yine geliyordu. Yine beliriyordu belleğimde. Bana dediklerini unutmam mümkün olmuyordu. Ayağa kalkıp eve doğru yürümeye başladığımda Logan'ın bana doğru koştuğunu gördüm. Suratında endişeli bir ifade vardı. Onu o hâlde görünce büyük bir aksilik yaşandığını düşünüp korkuyla bende hızlandım. 'Noldu Logan ? Bir terslik mi var ?' dediğimde 'Gelsen iyi olur sana Kurul'dan zarf var Alison.' dedi. 'Bana mı?' dediğimde Logan da şaşkın şaşkın bakıyordu. Genellikle Kurul tek bir şahısa zarf yollamaz eğitim evine genel bilgi verirdi. Ben herkesten olanları saklamaya çalışırken bu işimi epey zorlaştıracaktı. Eve doğru koşmaya başladık. Salondan içeri girdiğimizde herkesin suratı kireç gibiydi. Jason endişeyle bana bakıyordu. Ona aldırış etmeden Noah'a adım atarak elinden zarfı aldım. İkisini de umursamadan zarfı yırtarak açtım.
"Ana çember üyesi Alison Grace, merkezimize yaptığınız İnsan Anılan törenine katıldığınız için size teşekkürü borç biliriz. Simon Himeros'un cenazesi Kurul tarafından kaldırılmıştır. Bilgilerinize." diye yüksek sesle okudum. Buz kesmiştim. Ellerim titriyordu. Mesajın yazılış şeklini görmemeleri için katlayıp cebime attım. Büyük ihtimalle Aristo tarafından yollanmıştı. Beni böyle terletmek yerine neden gelip konuşmayı denemiyordu. Anılan'ı bir an önce bulmam gerekliydi ve bana tek söylediği buydu. Anılan neydi ki ? Kitap mı ? Sembol mü ? Herhangi bir savaş aleti mi ? Nereden bilebilirdim ?
Noah 'Jack öyle bir tören gördün mü veya katıldın mı ?' dedi. Jack sakalını karıştırıyordu. 'Ne yalan söyleyeyim bende bilmiyorum. Şu mezarlığa yaptığı ziyaretten bahsediyorlar galiba.' dedi. 'Gereksiz.' dedim umursamaz gözükmeye çalışarak ama Jack şüphelenmişti. Herkesle birlikte bende koltuğa gömüldüm. Ortam normale dönmüştü. Herkes bir şeylerden bahsediyordu. Aklımda sadece kağıttaki yazılanlar vardı. Daha fazla dayanamayarak mutfağa su alma bahanesiyle gittim. Elimi tezgaha dayayıp bardağın suyla dolmasını izledim. 'Kağıdı saklamakla iyi ettin.' dedi arkamdan bir ses. Bardağı elimden düşürüp arkamı döndüğümde 'Korkuttun.' dedim. Yavaşça yürüyerek tam önümde durdu. 'Kağıdı bana ver.' dedi. 'Hayır.' dedim. Jason sinirlenerek 'Alison ver şu kağıdı.' dedi. Bende sinirleniyordum. Kaç gündür suratıma bile bakmıyordu. Şimdi neydi bu ? 'Hayır dedim Jason duydun mu ? Ne faydan dokunabilir ki ?' dediğimde bana öyle bir cevap verdi ki beynimden vurulmuşa döndüm. 'Anılan bir insan Alison. Kitap , yer veya nesne değil. Bir insan.' dedi.