Jason aklımdan çıkmıyordu. Nasıl bir açıklama yapardım ? Nasıl kendimi affettirirdim en ufak bir fikrim bile yoktu. Çimenlerin ortasında bacaklarımı kendime çekmiş bir şekilde oturuyordum. Güneş omuzlarımı yakıyordu. Üstümde lacivert bir askılı vardı. Saçlarım tepeden toplanmıştı. Buraya nasıl geldiğimi düşünürken bir yandan da etrafı inceliyordum.
"Merhaba Alison." dedi yumuşak,tatlı bir ses. Başımı çevirdiğimde bembeyaz elbisesinin içinde melekleri andıran bir kadın vardı. Toparlanıp ayağa kalktığımda gülümseyerek bana baktı. "Sen kimsin ?" diye sorduğumda kadın elini uzatarak "Beni tanıyorsun Alison." dedi. Ne kadar hatırlamaya çalışsam da kadını tanıyamamıştım. Mavi gözleri o kadar güzeldi ki... Gerçi kadın baştan ayağa tanrıçaları andırıyordu. Jason Olimpos tanrılarının palavra olduğunu söylemese kadını Afrodit sanabilirdim. "Üzgünüm ama hatırlayamadım." dedim. Kadın gözlerini kırpıştırarak "Hatırlarsın Alison. Benimle biraz yürür müsün rica etsem ?" dedi. Çevremdekilere güvenmemeyi çok kısa bir zamanda öğrenmiştim. Şüpheyle baktığımı fark etmiş olmalı ki "Jason'ı tanıyorum. Sana zarar vermem Alison. Güven bana." dedi. Jason'ın ismini duyunca biraz içim rahatlasa da yine de endişeyle kadına doğru adım attım.
Çimenlikten çıkıp toprak bir yolda yürümeye başladık. "Herkesin sana hayranlıkla baktığını görebiliyorum. Ares,Jason,Draken... Noah ile aranızda olanlara bir şey diyemem ama doğru insanın kim olduğunu iyi düşün Alison." diye konuşmaya başladı. Kadın özel hayatımla yakından ilgileniyordu. "Ares sadece arkadaşım. Evet bir ara hoşlandığından bahsetmişti ama şuan o durumun devam ettiğini sanmıyorum. Noah en yakın arkadaşım ve onunla mecburen o konuma düştüm. Draken konusunu ise açmıyorum bile. Senin benimle bu konuları konuşma nedenin ne ?" dedim. Gülümseyerek ellerini göğsünde birleştirdi. "Jason'dan bahsetmedin." dedi. İsmini duymam bile içimin titremesine neden oluyordu. Omuzlarımı dikleştirerek "Bu kadar yakından tanıyorsan beni Jason'a olan duygularımı biliyorsundur." dedim. Hiç ifadesini bozmadan "Onun da sana olan duygularını biliyorum canım. Bunları seninle konuşmadaki tek nedenim seni korumak. Çok uzaktayım ve sana tek ulaşma yolum bu." dedi. Neden bana yardım etmek istiyordu ? Neden bu kadar sevimli davranıp bana kanat geriyordu ? Genellikle son zamanlarda karşılaştığım insanlar gırtlağımı kesmek için fırsat kolluyordu. "Neden yanımdasın ?" dedim. Kadın ışıltılı gözlerle bana bakarak "Belki ortak bir noktamız vardır sevgili kızım. Şüphen olmasın ki iyi taraftayım." dedi. Bir anda durarak "Hafızanın iyi olduğundan şüphem yok ama geldiğimiz yolu hatırlıyor musun ?" dedi. Başımla onayladım. Parmaklarıyla ileriyi işaret ettiğinde "Aradığın şey burada kızım." dedi. Bakışlarımı o tarafa çevirdiğimde küçük,sevimli bir eve bakıyordum. "Şimdilik veda vakti tatlım. Mutlaka yine görüşeceğiz." dedi.
... 'Anlamıyorum ya ! Nasıl onu böyle bir tehlikeye atarsın Noah ! Siz beni delirtmeye mi çalışıyorsunuz !' Jason'ın bağırışlarını duysam da gözlerimi açamıyordum. 'Yeter Jason ! Onu yalnız mı gönderseydim ! Emin ol senin kadar bende onu düşünüyorum ! Hatırlarsan hâlâ aynı duyguları taşıyorum az da olsa !' diye karşılık veriyordu Noah. Kendimi zorlayarak gözlerimi açtığımda kıvrılmış bir şekilde arabanın arka koltuğunda yatıyordum. Toparlanıp kalktığımda herkesin bahçede olduğunu gördüm. Jackson,Jason,Noah,Ares,Adras...
Jason ve Noah her an birbirlerini parçalayabilirdi. Adras ve Jackson Jason'ı , Ares ise Noah'u zor tutuyordu. Birbirlerini kardeş gibi gören bu ikisi şuan nefretle bakışıyorlardı.
Arabadan inerek yanlarına gittiğimde kavgaya ara verip hepsi bakışlarını bana çevirdi. Bakışlarımı Jason'a çevirdiğimde yüzünde hayal kırıklığı ve öfke vardı. Dudaklarını araladığında ona fırsat vermek gibi bir niyetim yoktu.
'Anaklusmos'un yerini biliyorum galiba.' dedim. Jason Jack'e döndü. Hepsi pür dikkat beni dinliyordu. Jason birkaç adım atarak yanıma geldi.'Emin misin Alison?' dediğinde herkes çevremize toplanmıştı. 'Evet Jason. Sarışın bir kadın söyledi.' dedim. Zihnimi Jason'a tamamen açıp rüyayı ona izlettim. Jason gözlerini iri iri açarak geri adım attı. Beni ilk kez görmüş gibi bakıyordu. 'Ne oluyor Jason?' dediğimde Jason ellerini başına götürerek 'Jack olamaz değil mi?' dedi. 'Biri bana da neler olduğunu anlatabilir mi ?' dedim. Jason bana dönerek 'Arene benim annem Alison.' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARİÇEM
FantastikElementlerin tarihi. Ariçem soyu ve çember. Logan'ın bağlılığı ve mutluluğu. Noah'un eğlenceli hali ve sadakati. Ava'nın neşesi ve dostluğu. Jackson'ın profesyonelliği ve şefkati. Jason'ın sahiplenmesi ve aşkı. Alison'ın gücü ve acemiliği. Walter'ı...