Gözlerimi açtığımda Jason ve Logan endişeyle üzerime eğilmiş beni izliyorlardı. Jason 'Alison beni duyuyor musun?' dediğinde başımı sallamakla yetinip doğruldum. İkisi de benden uzaklaşarak karşı duvara yaslandılar. Birkaç dakika içinde kendime gelerek 'Siz nasılsınız ?' dediğimde Logan 'İyiyim. Yani iyiyiz de sende acaba aynı şeyleri mi gördün ?' diye sordu. Benim gördüklerimi görmemelerini ne kadar içten dilesem de yüzlerinden anlaşıldığı kadarıyla hepimize aynı şeyler gösterilmişti. Sadece anlamadığım şey Arene neden bunları görmemizi istemişti ? Küçükken hep birlikteydik ve Dios nedenini anlamadığım bir şekilde beni Elaina'nın elinden kurtarmıştı. Sonrada ilk karşılaşmamız da beni tanımıyormuş gibi davranmıştı.
Jason 'Şimdi hatırlıyorum hayal meyal. Seni eve ilk getirdiği günü... Dard ile oyun oynadığımı... ' diyip duraksadı. En son '... ve diğer yaptığı şeyleri...' derken kaşlarını çatıp yüzünü sertleştirmişti. Şuan buz gibi bir ifadeyle bakıyordu bana. Bahsedilen işkenceleri hatırlamasam da bu hayatın bana ait olduğuna artık tamamen emin olmuştum. 'Dios neden bizi daha önceden tanıdığını söylemedi ?' dediğimde ikisi de birbirine baktı. Logan kafasını önüne eğdiğinde bir aksilik olduğunu anlamıştım. 'Ne oluyor söylesenize ?' diye çıkıştım. Jason parmaklarıyla oynamayı bırakıp bana baktı. '4 tane ara element var ve bu ara elementlerin kaynağı olan insanlar var. Rüzgar Tanrıçası Aura, Dalga Tanrısı Dios, Bitki Tanrıçası Akantha ve Güneş Tanrıçası Arene.' dedi. Annesinin ismini söylerken sesi titremişti. Yutkunup 'Dios yeterince güçlü ama güç hiçbir zaman yeterli gelmez bizim türümüze. Dios senin, benim ve Logan'ın güçlerinden yararlanmak istiyor olabilir.' dedi.
Bir süre sessizlik hakim oldu odaya. Logan'a baktığımda sanki benden çekiniyormuş gibi bakışlarını kaçırıyordu. Bir şey sakladığı kesindi ama bana söyleyecek gibi gözükmüyordu. Jason ayağa kalkarak 'Hadi dönelim. Dios ile yüzleşmemiz gereken bazı konular var.' dedi.
Yol boyu kimse konuşmadı. Sessizce yolu izlerken gördüklerimi düşünüyordum. Kendi çocukluğumu görmüş , yaşadıklarımı öğrenmiştim. Şimdi Dios'a ne diyecektim ki. " Senin derdin ne ?" falan mı ?
Evin bahçesine arabayı park ettiğimizde Dios sinirle terastan bize bakıyordu. Sessiz sedasız gitmemize kızmış olmalıydı. Andela ve Ares de yoğun bir sorguya çekilmiş gibi allak bullak bir şekilde bizi izliyorlardı.
Logan arabadan atladığında Jason da elini kapıya uzatmıştı. 'Bekle !' diye ister istemez bir şekilde sesimi yükselttim. Dönüp bana baktığında odada fark etmediğim bir şeyi gördüm. Gözleri kıpkırmızıydı. Şok olmuş bir şekilde ona bakarken Jason kısık bir ses tonuyla 'Üsteleme Alison... Lütfen...' dedi.
Yine yine ve yine ! "Alison karışma ! Alison üsteleme ! Alison sen gitme ...." sürekli bunları duyuyordum. Jason'a bakarak öfkemi yatıştırmaya çalıştım. Ses tonuma dikkat ettim ve konuşmaya başladım. 'Jason o evde bana anlattığınızdan farklı şeyler olmuş. Benim gördüğüm şeylerden daha farklı şeyler görmüşsünüz. O benim kardeşim. Hayattaki tek gerçek ailem. Bunu bilmeye hakkım var. Onu bu kadar üzen bir şeyi bilme hakkım var. Lütfen.' dedim Sesimin yumuşaklığı beni bile şaşırtmıştı. Jason bakışlarını benden kaçırarak Logan'ı izlemeye başladı. 'Sana işkence etmişler. Bunu biliyorsun. Ama zihnini okuduğum kadarıyla sen sadece işkence sonrasını izlemişsin. Şey...' diye yutkundu. Jason çok akıcı ve net konuşurdu. İlk kez bu kadar kekeliyordu. En sonunda bana dönerek 'Aslında bunu daha önce de düşünmüştüm ama nedenini anlayamamıştım. Sen ve ben ruhun çocuklarıyız ama Logan sadece toprağı kontrol edebiliyor. Ben Aristo'nun soyundanım. Siz ise sonradan Yaratılmışsınız ve Aristo kendi elementi dışında bir varlık yaratamaz. Bu imkansız. Yani Logan'ın da ruhun çocuklarından biri olması gerekliydi.' dedi. Boynumdan kulaklarıma doğru alev almaya başlamıştım. Ellerim titremeye başlayınca yumruk yaparak kendimi tutmaya çabaladım. Ve korktuğum şeyi dillendirdim. 'Ne yani... Logan benim kardeşim değil mi şimdi ?' diye sordum. Jason hafifçe tebessüm ederek 'Hayır hayır... Kardeşin.' dedi. Sonra suratı tekrar asıldı.
'Logan da ruhun çocuklarından biriymiş. Bizim türümüz isterse güçlerini devredebilir. Ailious'un verdiği kolyede Ava'nın güçleri olduğu gibi. Ariçem de güçler asla kaybolmaz. Sadece devredilebilir ya da dönüştürülebilir. Elaina da seni bu yüzden istiyordu. Güçlerini ortaya çıkardığın anda senden onları alabilmek için. Logan aramızdaki en küçük ve hareketli olanımızdı. Elaina onun üstüne giderse güçlerini açığa çıkaracağını biliyordu. Tabi onu tetiklemek için büyük bir şey kullanmalıydı ve seni kullandı. Sana Logan'ın önünde işkence ederek... Günlerce... Çığlıklarını hatırlıyorum Alison... ' dedi. Yutkunarak başını dışarı çevirdi. Gözlerimden yaşlar istemsiz bir şekilde akıyordu. 'Sonra bir gün çığlıkların dindi. Elaina içeriden çıktığında başının üzerinde havada toprak dışında geriye kalan 4 elementin sembolü dönüyordu. İçeri girdiğimde sen baygın bir şekilde yatıyordun. Tanınmaz haldeydin ve Logan... O seni kurtarmak için 4 elementini verdi.' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARİÇEM
FantasíaElementlerin tarihi. Ariçem soyu ve çember. Logan'ın bağlılığı ve mutluluğu. Noah'un eğlenceli hali ve sadakati. Ava'nın neşesi ve dostluğu. Jackson'ın profesyonelliği ve şefkati. Jason'ın sahiplenmesi ve aşkı. Alison'ın gücü ve acemiliği. Walter'ı...