– Dur sefil Ruh, nefes alanların diyarından hediyemi getirdin mi?
– Geçiş için ödemem işte burada Stxy nehrinin yüce kayıkçısı...
– Ödeme kabul edildi sefil ruh hadi gel kayığa. Götüreyim seni ölümden sonraki yaşamın diyarına..."Baba bir gün bende Tartarus'a gidebilir miyim ? Kayıkçıyla birlikte geri dönerim." demiştim. Yanlış hatırlamıyorsam 7 yaşımdaydım. Hafta sonları babam bana Yunan mitolojisiyle ilgili hikayeler okurdu ve benim en dikkatimi çeken hikaye Ölüler Diyarı yani Tartarus'un anlatıldığı hikayeydi. Babam hızla kitabı kapattığında irkilmiştim. "Bir daha sakın söyleme bunu Alison. Orası tahmin ettiğin gibi bir yer değil tatlım. Yüzyıllar boyunca çok az ziyaretçi kabul etmiştir ve çoğu da geri dönememiştir. Tartarus'ta görüp görebileceğin tek şey ölüm." dedi. O geceden sonra da bir daha bana asla o hikayeyi okumadı. Şimdi benim de bu evde tek gördüğüm şey ölümdü.
Jack neredeyse ağzını bile açmıyordu. Tüm günü eğitimle geçiriyorduk ve mola vermemize dahi izin vermiyordu. Her zamankinin aksine asabi ve sinirliydi. Simon ve Jason gideli bir haftaya yakın olmuştu. Noah'un kahkahalarının yerini sessizlik almıştı. Günümüzün yarısını Ava ile geçiriyorduk. Ya başında kitap okuyor ya da sessizce onu izleyip bakışlarımızla birbirimizi teselli ediyorduk. Noah sadece benden bir yaş büyük olmasına rağmen şimdiden abim gibi olmuştu. Simon ise ... Aklımdan silip atmaya çalışıyordum. Vicdan azabı canımı yakıyordu. Ava'yı gördüğümde suçluluk duygum tavan yapıyordu. Noah ise Simon'ın adını duymaya tahammül bile edemiyordu. İsmini anmıyordu ve bana da yasaklamıştı.
Gece herkes uyuduğunda yavaşça terasa çıktım. Çok uzaklaşmadan merdivenlere oturmayı tercih ettim. Soğuk suratıma vuruyordu ama sanki içimde bir yanardağ varmış gibi hiçbir şekilde üşümüyordum.
Teras kapısı açıldı. Başımı çevirdiğimde Noah elinde pembe bir battaniyeyle bana gülümsüyordu. Yanıma oturdu. Elini omzuma atıp ikimizi de battaniyeyle sardı. Daha fazla sessizliğine dayanamadım. 'Ava'ya ne cevap veririm Noah ? Ya da Simon'a bir şey olursa ne yaparım ? Bununla nasıl yaşarım ben ki. Ava ve Simon birbirleri için yaratılmışken şimdi bilmediğimiz bir nedenden ötürü Ava üst katta yarı ölü şekilde yatıyor. Simon hakkında ölüm kararı çıktı.' Gözlerim dolu dolu oluyordu. Noah 'Sakin ol Alison. Soluklan biraz konuşmama izin ver. Ariçem tarihindeki savaşçılar yaratılırken eşleştirilirler çember tarafından. O kişiyle yani kendi eşinle karşılaştığında aranızda bir köprü kurulur ve ona olan aşkını kendine itiraf ettiğinde itirafına karşılık çember seni bir yetenekle ödüllendirir. Bu yetenek herkeste farklıdır. Her çift farklı bir yetenekle ödüllendirilir. Bir bağ ile. Tabi ki bu bağ koparılabilir ama başka biriyle tekrar bağ kurman gerekir kopması için. Bir bedel ödemen gerekir. İki taraftan birinin kalbinin kırılması gerekir. Sonuçlarının pek iyi olmadığını duymuştum. Simon veya Ava'da bu bağ olayı olmadı. Sadece birbirlerinden hoşlandılar.' dedi. Aklıma anında Jason gelmesine rağmen sustum ve Noah'u dinlemeye devam ettim. 'Henüz benim başıma böyle bir şey gelmedi.' dedi.
Simon'dan bahsetmek Naoh'u geriyordu. O yüzden susmayı tercih ettim. Rüzgar yerini tatlı bir esintiye bıraktı. Uykum geliyordu ama eve girmek istemiyordum. İlk zamanlarda ait olduğum yer olarak kabullendiğim bu ev şimdilerde üstüme üstüme geliyordu.
Jack kapıyı sertçe çarparak terasa çıktı 'Çocuklar tanışmanız gereken biri var. Özellikle senin Alison.' dedi. Şaşkın şaşkın birbirimize bakarak ayağa kalktık.
Salonda uzun boylu bir çocuk bizi bekliyordu. Üzerinde kırmızı bir oduncu gömleği vardı. Bibloları inceliyordu. İçeri girdiğimizde elindekileri bırakıp bize döndü. Noah'a 'Selam Noah.' dedi. Noah tuhaf tuhaf çocuğa bakarak 'Selam şey adım ne demiştin ?' dedi. Çocuk gülümseyerek 'Logan.' dedi. 'Merhaba Logan.' dedim. Yavaşça bakışlarını bana çevirdi. Garip bir hali vardı. Sanki buraya kadar beni incelemek için gelmiş gibi bakıyordu. Bana doğru birkaç adım atarak konuşmaya başladı 'Merhaba abla. Nasılsın ?' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARİÇEM
FantasiaElementlerin tarihi. Ariçem soyu ve çember. Logan'ın bağlılığı ve mutluluğu. Noah'un eğlenceli hali ve sadakati. Ava'nın neşesi ve dostluğu. Jackson'ın profesyonelliği ve şefkati. Jason'ın sahiplenmesi ve aşkı. Alison'ın gücü ve acemiliği. Walter'ı...