İlk Hamle

10.2K 758 54
                                    

Adras'a bakarken Noah'un dedikleri aklımdan çıkmıyordu. Jackson'ı kaybedeli yaklaşık bir ay olmuştu. Ben Adras'ın Jack'in oğlu olduğunu yeni öğrenmiştim. Jack'in bir oğlu olabileceğini tahmin bile etmemiştim. Sadece bizimle vakit geçirirdi ve daha önce Adras'ı hiç eğitim evinde görmemiştim. Kimse bahsini bile açmamıştı. Adras'ı daha önce Dard ve Elaina'dan kaçarken görmüştüm. Jason ve bana ev ile araba ayarlamıştı. Jason'ın tavırlarından çok yakın oldukları da kolayca tahmin edilirdi. Jason gerçekleri karşısındakinin üzüleceğini bilse de saklayacak bir tip değildi. Adras'a babasının öldüğünü söylememişti ya da söyleyememişti. Her iki türlü de sonuç fena bir hâl alıyordu.
Benden yaklaşık 20cm uzundu. Jason gibi hafif sarıya dönük saçları vardı. Uzun ve iri olmasına rağmen Jason'ın aksine sert bir görünümü yoktu. Sevimli bile sayılabilirdi.
'Alison ? Hey ? Duyuyor musun ?' dedi. Düşündüklerimden bir anda beni koparmıştı. 'Hı hı... Şey dalmışım kusura bakma. Şatoyla ilgili bir şeyler anlatıyordun. Devam et Adras.'  dedim. Uzun bir yolculuktan sonra ormanlık bir arazide eski ama devasa bir şatoya gelmiştik. Adras artık burada yaşayacağımızı söylemişti. Jason da bana dönerek başıyla onaylamış sonrasında Riddle ile beraber içeri girmişti. Logan ben ve Adras dışarıda bir ağacın altında oturuyorduk. Logan ve bana göre daha eğitimli ve bilgiliydi. Şato hakkında verdiği bilgileri aklımda tutmamın imkanı yoktu. Beni sadece yaşayacağımız kısmı ilgilendiriyordu. Logan ile gayet iyi anlaşmışlardı. Logan 'Alison burada mısın ?' diye sorduğunda ben hâlâ Adras'a durumu nasıl söyleyeceğimizi düşünüyordum. 'İçeri girsek mi ?' dedim. Adras ve Logan birbirlerine kısa bakışlar atsalar da neyim olduğunu sormadan onayladılar. Önden onlar peşlerinden ben şatoya girdik.
Adras adı gibi biliyordu koridorları. Hepsi birbirinin aynısı olan taş duvarları takip ederek 100-150 m yürüdük. Devasa bir salona açıldı koridorun sonu. Jason, Ares ve Riddle  hararetli hararetli konuşuyordu bir köşede. Salona girdiğimiz anda gözlerim Noah'u aramaya başladı. Andela ile bir köşede oturuyorlardı. Eldoris ve Dios da Jason'ın konuşmasına dahil olmuştu. Eldoris daha yeni gruba katılmasına rağmen her şeye hakim gibiydi. İleride belki iyi anlaşabilirdik ama şuan pek bir bağımız yoktu. Dios bize geçici eğitmen olarak verilmişti ve işinde iyi sayılabilirdi. Çok bir arada olduğumuz söylenemezdi. Jack gibi hissettirmiyordu ama bizi korumak istediği belliydi. Bizde onlara katıldığımızda Riddle '...Elaina fazlasıyla hazır.' diyerek cümlesini bitirdi. Jason 'Biz de boş değiliz. Elimizde çember var.' dedi. Riddle hafifçe tebessüm ederek 'Jason en az benim kadar tecrübelisin. Defalarca beni yendin. Bunları yapmak istemesem de olanları gördüm. Çember tamamen Alison'a bağlı ve Alison'ın durumuna göre Çember'in gücü de değişir. En ufak bir duygusallığında veya dikkat dağınıklığında tüm saldırı alt üst olur.' dedi. Herkes sus pus bir şekilde Riddle'ın dediklerini düşünüyordu. Hepsinin kafasında benim başarılı olma oranımı tarttığından emindim. 'Yapabilir.' dedi. Bakışlarımı Jason'a çevirdiğimde kendinden emin bir şekilde Riddle'a bakıyordu. 'Neler yapabildiğini biliyorum. Gördüm. Bunu da yapabilir.' dedi. Noah 'Bende imzamı atarım. Eğitimlerde az canımı yakmadı.' dedi gülerek. Riddle gülümseyerek bana döndü. 'Sana fazla güveniyorlar ufaklık.' dedi. Adras ile aramızdan geçerek salonun çıkışına yöneldi. Logan 'Nereye gidiyorsun ?' diye sorduğunda Riddle dönerek 'İlk hamleyi biz yapmalıyız.' dedi.

ARİÇEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin