Uyandığımda gözlerimin bir süre karanlığa alışmasını bekledim. Düzenli bir şekilde damlayan su sesi dışında hiçbir şey duyamıyordum. Hafifçe hareket etmeye çalıştığımda el ve ayak bileklerimdeki kelepçeler canımı yaktı. Bir süre kurtulmaya çabalasam da hırkamın sıyrılıp belime soğuk zeminin temas etmesiyle vazgeçtim. Hiçbir elementi emrime çağıramıyordum.
Gözlerim tamamen karanlığa alışmıştı ve artık az buçuk bir hücrede kilitli olduğumu görebiliyordum. Soğuk bedenimi acıtıyordu. Derimin içine işliyormuş gibi hissediyordum. Sessizce 'Jason...' diye fısıldadım. Su sesi dışında hiçbir cevap alamadım. Kendimi zorlayıp Jason'ın zihnine girmeye çabalasam da keskin bir acıyla engellendim. Burada ne kadar fazla kilitli kalırsam o kadar tehlikeye gireceklerdi. Bileklerimi tekrar zorladığımda koyu kırmızı sıvı zemine damladı. Bir damla , iki , üç ...
Kaç saattir burada bu şekilde yattığımı bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa buraya nasıl geldiğimi hatırlamadığım. Saldırıyı , bizi esir almalarını... Hiçbir şeyi hatırlamıyordum. Ne kadar kendimi zorlasam da bizi nasıl bulduklarını , neler yaşandığını hatırlamıyordum. En son hatırladığım şey evin içinde yapılan konuşma ve Eldoris'in kolundaki işaretti.
***
Demirin parmaklıklardaki çınlaması kulaklarımı acıtıyordu. Sanki demirden bir boru aynı ritimle rahatsız edici bir hızla parmaklıklarda geziniyordu. Sesin gittikçe yaklaşması rahatsız ettiği kadar ürkütüyordu. Zorlanarak da olsa ayağa kalktım. Gözlerimi kısarak beni bekleyen şeye hazırlıklı olmaya çabaladım. Gerçi el ve ayaklarım kelepçeliyken üstelik hiçbir güce hükmedemezken ne yapabilirdim ki ?
'Merhaba Alison. Son görüşmemizden bu yana cilt bakımını ihmal mi ettin hayatım ?' diye fısıldadı. Kadının konuşma sesi yılan tıslamasını andırıyordu. 'Elaina...' diye fısıldasam da gerisini getiremedim. Dudaklarım o kadar kurumuştu ki en küçük bir kelime bana azap gibi gelmişti. 'Tatlım zorlama kendini. Bizim çocuklar ayıp etmiş sana. Fazla gaddarca olmuş. Konuşurum daha kibar olurlar.' dedi kahkaha atarak. Bilincim tam yerinde olmasa da kafamı "istemez" gibisinden salladım. Demiri son gücüyle parmaklıklara indirdiğinde ses kulaklarımdan vücuduma titremeler şeklinde yayıldı. 'Şimdi beni dikkatlice dinleyeceksin. Eğer nefes kesici sevgilini yaşatmamı istiyorsan bana istediklerimi vermelisin Alison. Anaklusmos ve Alcander nerede tatlım ?' diye tısladı. Dişlerini sıkarak cümlelerini tamamlıyordu. Birkaç dakika kendime gelmeye çalıştım. Cevap verebilecek kadar iyi değildim. Tek düşündüğüm bir yolunu bulup Jason'ı kurtarmaktı. Gerekirse Alcander ve Anaklusmos'u Elaina'ya teslim ederdim ama ben de yerlerini bilmiyordum. Boş boş yüzüne bakarken ona verebilecek bir cevap arıyordum. Bilmiyorum dersem anında Jason'ı öldürebilirdi. Biliyorum dersem de yalan söyleyebilecek veya ellerinden kaçabilecek kadar iyi değildim. 'Aptal kız ! Cevap versene ! Kime diyorum !' diye bağırdı. Sesi tüm koridorda yankı bularak kulaklarıma tekrar tekrar çarptı.
'Onu çok fazla sıkıştırıyorsun. İzin ver yemek yesin. Bu şekilde sana cevap veremez.' dedi. Sesin geldiği yöne dönmeme gerek yoktu. Dard sarı saçları ve güzel yüz hatlarıyla görüş alanıma girmişti. 'Yalvarırım Elaina... Çok kötü durumda.' diye tekrar fısıldadı. Benim hayatım için yalvarıyordu. Dard beni koruyordu. Elaina sinirle kafasını ondan tarafa çevirdi. Birkaç saniye gözleriyle Dard'ı inceledikten sonra gülümseyerek bana döndü. 'Tamam hayatım. Bizde biraz daha eğleniriz.' dedi. Dard'ın yüzü kireç gibi olduktan sonra Elaina avcunu kapıya doğru kaldırdı. Parmaklıklar yana doğru kayarak açıldı. Elaina elindeki demir sopayı yerde sürüyerek yanıma geldi. Geri geri gitmeye çabalasam da arkama geçerek sırtıma bir tekme savurdu. Kendi çevremde yuvarlanarak sert zemine çarptım. Kıvranarak da olsa kafamı kaldırıp Dard'a baktığımda yıkılmış bir surat ifadesiyle beni izliyordu. Bakışlarını benden Elaina'ya çevirdiğinde ise gözlerini kapatarak arkasını döndü. Tam o esnada demir sopa sırtıma defalarca inmeye başladı. Bir iki üç... Kemiklerimin kırıldığını hissedebiliyordum. Ağzımdan zemine boşalan koyu kırmızı sıvı yaşamdan damla damla koptuğumun iziydi. Aklımda sadece Jason vardı. Sadece Jason...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARİÇEM
FantasiElementlerin tarihi. Ariçem soyu ve çember. Logan'ın bağlılığı ve mutluluğu. Noah'un eğlenceli hali ve sadakati. Ava'nın neşesi ve dostluğu. Jackson'ın profesyonelliği ve şefkati. Jason'ın sahiplenmesi ve aşkı. Alison'ın gücü ve acemiliği. Walter'ı...