9. Korkular

144 13 3
                                    

Bu bölüm için bir şarkı ekliyorum. Yazarken kulağıma uygun gelmişti. Tavsiye ederim.

Ayrıca kapağımızı da yeniledim. Nasıl olmuş? Fikirlerinizi bekliyorum. Bölüm sonunda bekliyor olacağım sizi.

Haftasonu gelip sıralamalar açıklandığında istediğimi de elde etmiştim. İlk sırada adım yazıyordu.

Madison elenmişti. Christian ise çizginin bir kaç isim üzerindeydi. Bizim ekip tümden ikinci aşamaya geçmişti.

Bunun kutlamasını yapmak için akşam parti verilecekti. Elly ve Ashley epey iyi ve seksi giyinmişlerdi parti için. Elly’nin üzerinde siyah, mini bir deri etek ile üstünde straplez bir badi vardı. Ayağındaki topuklular ile nasıl düşmeden yürüyebiliyordu hayret etmiştim. Ashley ise derin bir sırt dekoltesine sahip, belden kemerli kırmızı bir elbise seçmişti kendine. O elbiseyi ben giysem kesin gülünç dururdum. Ama Ashley harika bir şekilde dolduruyordu içini.

Ben ise daracık pantolonum ve yarım üstüm ile gayet rahattım. Dövmem açıkta kalıyordu ve üstüm göğüslerimi örtmenin dışında tüm karnımı ve çapraz ipleri ile sırtımı açıkta bırakıyordu. Yaptığım koyu makyaj ise tam istediğim etkiyi bırakıyordu. 17 yaş az değildi.

Parti Çukur’da olacağı için oraya gittiğimiz de erkeklerin ellerindeki içkiler ile bizi beklediğini gördük. Robert elindeki cin toniği Ashley ‘e uzattı. Nick ise şarabı Elly’e. Anlaşılan bu dörtlü birbirlerinin içki zevklerini zaten biliyordu.

Robert “Ne içiceğini bilmediğimiz için sana bir şey almadık. Hadi gel şimdi gidip alalım.” Dedi.

Ben ise “Hayır hayır sorun değil. Ben içki kullanmıyorum zaten.” Dedim.

Elly “Ben aslında Gay’im.” Demişim gibi bana bakıyordu.

“Nasıl yani? İçki içmeyen Korkusuz mu olurmuş?” dedi hayretle.

“İçki beni fena çarpıyor. Bir kaç kez denedim. Sonuçları yeterince kötü olmuştu. Tekrar etmesem iyi olur. Ama başka bir şey alabilirim.” Dedim ve barmenin yanına yöneldim.

Barmen başkasının içkisini hazırlarken yüksek sesin gürültüsünde bağırarak “Bakar mısın?” dedim. İlk anda beni duymamış olacak ki oralı bile olmadı. İkinci bağırışımda ancak fark etti. Ve bana döndüğünde simülasyon testimi yapan adam ile göz göze geldim.

Bu adamı arıyordum babamın geldiği günden beri. Ama bir türlü bulamamıştım. Nasıl oluyordu da ben birini aradığımda tüm evren bulmamı engellemek istiyormuş gibi hareket edip vazgeçtiğimde karşıma çıkarıyordu?

Adamın beni tanıdığını gözlerini kaçırmasından anlamıştım. Üstelik bir gerginlik ve telaş düşmüştü üstüne. Elindeki kokteyli elinden düşürmesi bunun en kesin göstergesiydi. Acele ile yeni bir kokteyl hazırlamaya girişti.

“Sen osun.” Dediğimde tanımamazlığa vermeye çalışarak “Ne istemiştin?” diye sordu.

İlk önce “Seninle konuşmam lazım. Testimle ilgili.” Dedim.

Ama o “Neden bahsettiğini bilmiyorum. Ne istediğini söyleyecek misin? Bekleyenler var.” Dedi.

Bu gürültüde onunla konuşmak zor olacağı için bu işi sonraya bıraktım. Nasıl olsa ekip bu barmeni bir şekilde bilirdi. Şu an konuşmak istemem ise sabırsız ve sırada bekleyen Korkusuzları sinirlendirmekten başka bir işe yaramazdı.

“Sade soda.” Dedim.

Kaşları uzaya fırlayacakmış gibi kalktı. Ben böyleydim ne yapayım?

Dauntless' Angel (Korkusuz Meleği)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin