18. Çıkış Yolu

109 12 3
                                    

Sevgili okuyucularım, ben geldim ve yeni bölümünüzü getirdim. Uzun bir bölüm ile karşınızdayım.

Keyifli okumalar ve beni yorumsuz bırakmayın. 

Angel’ın korkusunda Sophia’nın yüzünün belli olması çok büyük bir sorundu. Final simülasyonuna ise üç hafta kadar bir süre kalmıştı. Angel’a ertesi gün yaptığımız simülasyon pratiğinde bunu kimseye söylememesini tembihlemiştim. Bir kişinin kulağına bile gitmesi onun hayatını geri dönülmez bir şekilde etkileyebilirdi.

Angel ise sorgusuz sualsiz kabul ederek beni şaşırtmıştı. Her seferinde bana karşı çıkmasına alıştığım bu kız şimdi itaat ediyordu. Durumun ne kadar tehlikeli olduğunu sonunda o da anlamıştı görünen o ki. Hem itirazları ile uğraşamayacak kadar yorgundum. Tüm gece neler yapabileceğimi düşünmüştüm. Ama aklıma hiç bir şey gelmiyordu.

O hafta yaptığımız bir simülasyon alıştırmasından daha çıktığında, biraz daha huzurlu görünüyordu. Kalbi durup simülasyonun onu atması ile sonuçlanan zamanlarına nazaran daha sakin bir şekilde simülasyondan çıkması beni mutlu ediyordu. Hiç olmazsa ruh hali de düzelmişti.

Bu kızdaki sürprizler ise bitmiyordu. Benim bilgisayarı kapattığım sırada beklemediğim bir soru sordu.

“Korkular ortadan kaybolabilir mi?”

Neden bahsettiğini ilk an çözememiştim. O da bunu anlamış olacak ki açıklamaya başladı.

“Yani annem ile ilgili korkumu ortadan kaldırmanın bir yolu var mıdır? Simülasyonda bunu hiç yaşamasam?”

Şimdi aklındakini çözmeye başlamıştım ve bu beni hayrete düşürmüştü. Nasıl olmuştu da bunu düşünmüştü? Kafasının içinden neler geçiyordu kim bilir?

“Aslında olabilir.” Dedim. O an büyük bir ümitle bana bakmıştı.

“Nasıl yapacağım peki?” dedi.

Sorun şuydu ki nasıl yapılacağını bilmiyordum. Bu konuda daha uzman birinden bilgi almalıydık.

“Nasıl yapılacağını bilmiyorum ama sorabileceğimiz birini tanıyorum.” Dedim.

Bir yandan da bunu nasıl akıl edemedim diye hayıflanıyordum. Angel ise heyecanlanmış, yerinde duramıyordu.

“Hadi o zaman gidip soralım.” Dedi.

Tek başıma gitmeyi düşünürken onun da gelmek için heveslenmesi, işte bu beni zor duruma sokacaktı.

“Ben tek başıma gideceğim. Sen gelemezsin.” Dedim.

Şansımı deneyecektim. Ama tabiki Angel tekrar o inatçı ve muhalif haline geri döndü.

“Ne demek tek başıma gideceğim? Ben de geleceğim. Beni burada bırakamazsın.” Dedi büyük bir hiddetle.

“Gideceğimiz yere benim gitmem bile tehlikeliyken seni de götüremem.”

“Neresiymiş burası?” Pes etmeyecekti.

“Bilgelik.” Dedim en sonunda.

İşte o an duraksadığını gördüm. Tekrar oraya adım atma konusunda tereddütleri vardı. Babasından kaçmışken onun olduğu yere geri dönmek, onu daha çok korkutuyordu.

ANGEL

“Bi-Bilgelik mi?”

Eric’in karşısında ilk kez kekelemiştim. Ama buna takılamayacak kadar gergindim. Bir yanda hayati önem taşıyan bir konu diğer yanda kaçtığım babam ve topluluğum vardı.

Dauntless' Angel (Korkusuz Meleği)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin