Merhabalar, Babamın ameliyatı başarıyla gerçekleşti. Bunun şerefine yeni bir bölüm gelsin dedim. İyi okumalar. Ve yorumlarınızı bekliyorum.
Aradan neredeyse iki hafta geçmişti. Her gün Eric ile o simülasyona giriyordum. Son korkuma kadar her şeyin üstesinden gelirken son korkumda hep aynı şey oluyordu. Korkum gerçekliğime dönüşüyor, simülasyonda olduğumu fark edemiyor ve aşırı tepki veriyordum. Sonunda da simülasyon beni atıyordu. Eric’in dediğine göre aynı gün ikinci kez girdiğim haricinde kabimin durma süresi tekrar yaklaşık bir kaç saniyeye düşmüştü. Ama sonuçta duruyordu.
Annem ile ilgili bir gelişme olmadığı için de henüz çözüm bulamamıştım.
***
Sabah gözlerimi açtığımda Elly hemen yanıma gelip “Meleğim” diyerek yanaklarımdan öptü. Ben hiç sabah öpülerek uyandırılmamıştım. Bunu yapacak bir annem olmamıştı yanımda. Babam ise, bilmiyorum hiç böyle bir şey yapmamıştı. Aslında Elly’nin yaptığı da öperek uyandırmak değildi ama olsun. Bu kadarı bile iyi gelmişti.
Gerçekten iyi bir arkadaş edinmiştim. Evet ekiptik ama o olay ile Elly’nin bendeki yeri başka bir düzeye gelmişti. Sorgulamadan bana kucak açması, yanımda olması ve anlatamayacak olmamı anlayışla karşılaması... Bunu başkasından göremezdim.
Şimdi Elly’nin yüzünde hınzır bir gülümseme vardı.
“Hadi bakalım, doğum günü kızı. Kaldır o poponu da banyoya git. Döndüğünde sana bir sürprizim olacak.” Dedi.
Olamaz bugün doğum günümdü gerçekten. Yataktan öyle bir fırladım ki Elly kaçmak zorunda kaldı.
“Doğum gününü bu kadar önemsediğini bilmiyordum.” Dedi kahkahalar ile.
Banyoya girip işimi bitirmem 15 dakikamı almıştı. Döndüğümde ise yatağımın üzerindekileri görünce ister istemez gözlerim doldu.
Babam her doğum günümde bana kitap hediye ederdi. Bunlar her yerde görmeye alıştığımız kitaplardan çok el yazması nadide eserler olurdu. O kadar hoşuma giderdi ki okumaya kıyamazdım. Ama her sene kitap geldiği için heyecanı kaçmıştı bir süre sonra.
Şimdi ise yatağın üstünde harika bir deri ceket ile o çok istediğim botlar vardı. Elly ile bir gün kıyafet almak için gittiğimiz yerde bu ikiliyi görmüş ama kredim yetmediği için alamamıştım. Kredim sadece botları almak için bile yetmiyordu. Elly’e döndüm.
“Ama. Sen nasıl aldın bunları?” dedim. Hala şaşkındım.
Elly “Ben Korkusuz doğumluyum unuttun mu? Biriktirdiğim kredilerim ile biraz da aile desteğini bu günler için saklıyordum.” Dedi.
Koşarak ona sarıldım.
“Çok, çok teşekkür ederim. Başka ne diyeceğimi bilmiyorum. Ah ben bunları giymeye kıyamam ki.” Dedim.
“Süs olsun diye almadık onları. Hadi seni hazırlayalım. Bugünün en güzel kızı sen olmalısın.” Dedi. Bir kaç parça olan kıyafetlerimin arasından daha önce partide giydiğim pantolon ve üstü çıkardı.
“Bunlar seni çok seksi gösteriyor. Üstüne deri ceket ve altına botlar da harika olacaktır. Bakarsın bugün sana bir erkek arkadaş da buluruz.” Derken bana göz kırptı.
Erkek arkadaş mı? Aklıma hemen Eric gelmişti. Dudaklarının dudaklarımı sıyırışı, ellerini belime koyuşu, dokunuşu. Yüzümde artık nasıl bir ifade oluştuysa Elly kıkırdamaya başladı.
“Ooo. Zaten gönlümüz birine kaptırılmış anlaşılan.” Dedi.
Dediğini fark etmem ile kaşlarımı çatmam bir oldu. Ben ve Eric mi? Hahaha. Yok daha neler?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dauntless' Angel (Korkusuz Meleği)
Fiksi RemajaAngelica Bilgelik'te babası ile yaşadığı hayatı, içinde taşıdığı Korkusuz kanını hissederek geride bırakmayı seçti. Peki babasının güvenli kollarından çıkıp Korkusuzların acımasız dünyasına düştüğünde karşılaşacakları için hazır mıydı? Angelica'ya...