❄️ YALNIZ❄️

440 12 1
                                    

"Çocuklar ne yapıyor acaba?" Güngör uçakta oldukça gergindi. Derin bir nefes alıp yanında uyuklayan karısına ve büyümüş karnına baktı. Yavaşça uzattığı eliyle karısının karnını okşadı.
Ne kadar sakin kalmak istese de çocukları aklından çıkmıyordu. Kalbinde bir sızı Turna diyordu. Kızına her baktığında onu görüyordu."

Gözlerimi açtım ve kendimi yavaşça yana çektim. Vücuduma saplanan keskin ağrı kalkmamı engelledi ve eski pozisyonunda geri uzandım. Vücudum beni dinlemedi, parmak uçlarımı bile kontrol edemedim. Başımı hareket ettirmeye çalıştırarak kendimi etrafa bakmaya zorladım.
Fakat kafamı çevirdiğimde odada kimseyi göremedim. Kafamdaki acı daha da büyürken acıyla yüzümü buruşturdum.
Gözlerim yorgunlukla yeniden kapandı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

                                 ❄️ ❄️ ❄️

Uyandığımda hava kararmıştı. Göz kapaklarım bana direnircesine hala uyumak istiyordu. Kafa karışıklığı ve yorgunlukla etrafımı kontrol ettim. Buğra yanımdaki koltukta uyukluyordu.
Beni önemsiyor muydu?
Yattığım yerden yavaşça doğrulmak isterken belime aldığım darbenin eseriyle ağzımdan minik bir inilti kaçtı.
"Ah."
Buğra sanki her an tetikteymiş gibi hemen uyandı. Şaşkın ve korkmuş gözlerle bana bakıyordu.
Benim daha tam doğrulmamı beklemeden hemen yanıma geldi ve beni kollarıyla sıkıca sardı.
Yavaşça benden uzaklaşırken gözlerime baktı. Alnıma bir öpücük kondurdu ve konuşmaya başladı,
"Doktor çağırayım."
Beni yavaşça omuzlarımdan tuttu ve bir bez bebek gibi yatağa yatırdı. Yavaşça yataktan uzaklaşmaya başladığında bileğini tuttum.

"Gitmeni istemiyorum. Doktorun değil senin yanımda olmanı istiyorum."

Gözlerimin içine baktı. Her zamanki ifadesiz yüzünün aksine bu sefer gözlerinde şefkat vardı.
Gülümsedi.

Sakince yanıma yaklaştı. Yatağa gelmesini istediğimi belli edercesine yana kaydım.
Yaklaştı ve yatağın boş tarafına girdi. Bana baktı ve yaklaştı. Gözlerimi kapattığımda güçlü kolların yavaşça bedenimi sardığını hissettim.
Simsiyah gözlerini gözlerime dikti.
Babasına çok benziyor.

Gözlerinde baktığımda gördüğüm duygu kıpırtısı heyecanlanmama sebep oldu.

Yavaş ve sessizce yaklaştı. Nefes alış verişim hızlanırken gözlerimi refleks olarak kapadım. Fısıldadı.
"Aç gözlerini güzelim."
Fısıltısı bir ninni gibi kulağımı doldurdu. Kadifemsi sesi beni kendimden geçirirken derin bir nefes alıp gözlerimi açtım. Buğra konuşmaya devam etti.
"Çok korktum." Aniden sustu. Kelimeleri seçerek kullanıyor gibiydi.
"Bence ne olduğunu bana anlatacaksın."

Ne diyecektim? "Babanla seni uyuşturucu için ortak olmaya ikna edecektim?"
Saçmalık.

Onu onaylar gibi başımı salladım.
İkimiz de sessizliğin kurbanı olduk.

Buğra gözlerimin içine bakmaya devam ederken yavaşça yüzün yüzüme yaklaştırdı.
Gözlerimi kapatmadan gözlerimi gözlerine diktim.
Cesaretim hoşuna gitmiş olacak ki o da gözünü kapatmadı ve yaklaşmaya devam etti.

Dudakları dudaklarımı esir aldı. Ve beni ara vermeden ve incitmekten korkar gibi öpüyordu. Bedenlerimizi birbirine bastırdı ve aramızda hiç mesafe bırakmadı.
Kollarını bedenimden ayırdı ve yavaşça üstüme çıktı. Beni incitmemeye özen göstererek sarıldı. Bunları yaparken dudaklarımızı ayırmadı ve yavaşça bedeni bacaklarımın arasına girdi.

Daha sonra dudaklarımızı birbirinden ayırdı.
Gözerimin içine baktı ve yaklaştı. Kulağıma eğilerek yavaşça fısıldadı,

"Masum bir kız çocuğu ile sevişmeyeceğim."

Uzaklaştı ve gözlerimin içine baktı. Hiçbir şey söylememi beklemiyordu. Yanıma uzandı. Üzerimden indiğinde ikimiz de nefes nefeseydik.

Ben bomboş tavanı izlerken gözlerimi onun üzerinde hissettim. Son zamanlarda çok fazla şey yaşamıştım. Bunları düşünmek bile gözlerimin dolmasına yetti.
Yanaklarım yanmaya başladı ve gözyaşlarım gözlerime itaat edercesine akmaya başladı. Yanağımdan süzülen gözyaşlarım bir bir süratini arttırırken Buğra'nın sesiyle kendime geldim.
"Ağlıyor musun?" Yanımda doğruldu bir eli yanağıma uzandı ve ahenkle akan gözyaşlarımı sildi. Gözlerime baktı.
Gözleri adeta "çok pişmanım." diyordu.
Sessice nefes verdim ve yatağın diğer tarafına döndüm. Ben sessizce ağlamaya devam ederken güçlü kollar tekrar bedenimi sardı.

"Geçecek küçüğüm. Hepsi geçecek."

ASİL ŞEYTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin