yirmi

2.7K 160 142
                                    

Bakalım kaos mu geliyor??

Jungkook'un bir kardeşi olduğundan haberim yoktu... Daha doğrusu kardeşinden bahsetmemişti, hâli ile bende bilmiyordum.

"Jungkook oğlumun kardeşi olduğunu bilmiyor muydun?" Soo min çayını elinden masaya bırakıp üzerini düzeltirken sorusunu bana yöneltmişti, deli gibi merak etmiştim bu meşhur kardeşi...

"Hayır bilmiyordum, sizden öğrendim şimdi..." Dalgın dalgın konuşurken elime çay fincanımı alarak küçük yudumlar aldım.
Kardeşi de acaba kendisi gibi yakışıklı olabilir miyi, yada jungkook gibi farklı fantezileri olabilir miydi?

İşte burda biraz düşünmüştüm, jungkook hiç bahsetmediğine göre kardeşini sevmiyordu, gerçi... O bana kendi hayatından bahsetmezdi ki.

Bu yüzden bilmiyordum kardeşi olup olmadığını.

"İsmi ne? Merak ettim." Çay fincanımı elimden masaya bırakıp biraz öne eğildim, soo min tam ağzını açıp bir şeyler söyleyecekken dış kapının açılma sesi duyuldu... O ses duyuldu...

"O zaman işini düzgün yapacaksın!" Bağıra bağıra konuşarak mutfağa giren adam ile gözlerimi kısarak incelemiştim.

Bu adam? Ciddi anlamda yakışıklı bir görünümü vardı, yada karizmatik mi demeliyim, tatlı??

Adam soo min'e bakarak gülümsemiş ve telefon konuşmasına devam etmişti, beni görmemiş miydi? Yada görmüş tanımadığı birisi olduğu için mi selam vermemişti.
Ama beni bilmeme ihtimali yoktu, tamam ben jungkook'un kardeşini bilmiyor olabilirdim ama o abisinin yanında yaşayan çocuktan haberdar olabilirdi. Yani kısmen...

"Neyse ne işte, düzgün yap işini yoksa olacaklardan sorumlu olan ben olmam." Karşı taraftan cevap beklemeden telefonu kapatan beden üst rafta ki dolaplardan bir tane su bardağı çıkarmış ve buzdolabına doğru ilerlemişti, soğuk suyu bardağa doldurup içtiğinde adem elmasının hareket edişini dikkatle izlemiştim.

Bu adam ciddi anlamda dehşet bir şeydi, yada bana öyle geliyordu.
Çatalımı elime alıp domateslerden birini ağzıma attığımda adamın bakışları bana döndü, domates boğazımda kalırken nasıl bir tepki vereceğimi şaşırmış durumdaydım.

"Sen jimin olmalısın değil mi?" Güler yüzlü bir şekilde bana yaklaşıp elini uzattığında daha ağzımda ki domatesi çiğnemeden yutmuş ve bende gülümseyerek elimi uzatmış selam vermiştim.

"Evet, sen?" Kaşlarımı kaldırarak ve gülümsememi soldurmadan sormuştum, o da elimi sıkı sıkı tutarken muzipçe gülmüş ve başını sallayarak ağzını aralamıştı.

"Jihoon, jungkook'un kardeşiyim." Elimin üzerini okşamış ve eğilerek ufak bir öpücük kondurmuştu, midemde bir şeylerin hareketlendiğini hissederken kıkırdamış ve gözlerimi kırpıştırmıştım.

"Evet bir kardeşi olduğunu yeni öğrendim, hatta yarım saat bile olmadı." O da dediklerime kıkırdamış ve bir sandalye çekerek yanıma oturmuştu, soo min ayaklanıp çay fincanını eline almış ve tezgaha bırakmıştı.

"Çocuklar benim üst katta işlerim var, siz sohbet edin isterseniz." Soo min gülümsemiş ve mutfaktan çıkarak üst kata yönelmişti, güler yüzlü ve iyi bir kadındı. Oldukça da düşünceliydi, benim için beyaz listedeydi...

"Eee jimin anlat bakalım, abim ile yaşamak nasıl bir duygu?" Sorusu ile kafam allak bullak olmuş yüzüm düşmüştü, ama anında toparlayıp tebessüm etmiş ve cevap vermiştim.

"Zor birisi, çok katı kuralları var..." Sözlerim ile kahkaha atmış ve gözlerini kırparak beni onaylamıştı, gülmesine takılı kalmış ve fark etmeden bende gülümsemiştim.

touch//jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin