beşinci

5K 236 111
                                    

Medya da bulunan şarkı ne hoş ✨





Yatağın ucunda ağlayarak uykuya daldığımı alarmın çalması ile fark etmiştim banyoya girip yüzümü yıkadıktan sonra aynaya baktığımda göz altlarımın morarmaya yakın olduğunu görmüştüm, o kadar çok ağlamıştım ki yorgun düşmüştüm.
Göz altlarıma kapatıcı sürerek morları yok etmeye çalıştım ama pek başarılı olmadı çok bile olmasa belli oluyordu susuzluktan ve gözyaşlarımın dudaklarıma damlamasından dolayı kupkuru olan dudaklarıma kirazlı nemlendiricimi elimle yaydıktan sonra odama geri geçip dolabımdan kıyafetlerimi çıkardım yere düşen ceketimi almak için eğildiğimde deliğimde hissettiğim top ile doğrulmam bir oldu neyse ki ceketi almıştım bir daha eğilmek zorunda kalmayacaktım, çantamın sapından tutup aşağıya doğru inecekken çalışma odasının kapısı açıldı ve şişmiş gözleri ile bana şaşkınca bakan iri bedeni gördüm dün gece ben odama gittiğimden beri oradan çıkmamış ve uyumamıştı belliydi yorgun gözüküyordu ve yüzü hayalet görmüş gibi bembeyaz dı.

Baştan aşağı onu süzdüğüm de taviz vermeden merdivenlerden inmeye başladım elimi duvara sürterek yavaş yavaş ilerliyordum mutfağa girip su içerken masaya oturdu ve beni izlemeye başladı ağladığımı görmemesi için yüzümü ondan tarafa çevirmiyordum hiç, masada duran yiyeceklerden bir kaç şey atıp ayaklandı "baba..." Mutfaktan çıkacakken fısıltı ile çıkan sesim onu durdurdu kafasını çevirip tek kaşını kaldırıp konuşmamı bekledi "deliğim...topu çıkarabilir miyim?" Sadece bunu sormak içindi asla hiç bir kuvvet bugün onunla iletişime geçmemi sağlayamazdı en azından bugün için "hayır." Sert sesi mutfakta yankılandıktan sonra beklemeden çıkıp gitti bütün gün deliğimi zorlayan bu top ile gezecektim en azından bir vibratör değildi buna şükür edebilirdim...
Mutfaktan çıkıp karşı da duran tekli koltuğa oturup ellerim ile oynamaya başladım o sırada merdivenlerden aşağı inen bedeni görüp ayaklandım birisi ile telefonda konuşuyordu ve gayet ciddi bir konu olmalıydı yüz ifadesi sert ses tonu da yüzündeki ifadeyi takip ederek konuşuyordu.

"Hayır, ben gelmeden bir şey yapma."

Son sözünü söyleyip telefonu pantolonunun cebine atarak gözleri ile kapıyı gösterdi deri ayakkabılarını giyip dışarı da beni beklemeye başladı bende beyaz converse ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım arabaya doğru ilerleyip ön koltuğa oturdum ve kafamı cama çevirdim sürücü koltuğuna yerleşip arabayı çalıştırdı yarım saatlik bir yolun ardından okula vardım arabadan indim ve okul bahçesine adımladım sınıfıma ulaştığımda taehyung'u gördüm bu biraz moralimi düzeltse bile yol boyunca konuşmamıştık bir sürü kesici bakışlarını üzerimde hissetmiştim ama ne o bir şey söylemişti nede ben, ders boyunca defterimi yırtarcasına karalıdığımı fark etmeme taehyung sebep oldu "iyi misin? Durgun gibisin." Defteri tuttuğum kalemin altından çekerken hocanın duyamayacağı bir şekilde sessizce konuştu kalemi sıraya bıraktığımda yüzümü taehyung'a çevirdim gözlerim doluyordu ağlamak istiyordum şuan bir şey söylemek için ağzımı açsam hıçkırıklarım bir bir dökülür ve gözyaşlarım onları takip ederdi, acı bir gülümseme ile saati gösterdiğimde ne demek istediğimi anlamış ve önüne dönmüştü.

...

Beş dakikalık bir ara verildiğinde herkes sınıftan çıkmış ve sadece ikimiz kalmıştık bedenini yana çevirerek bakışlarını üzerimde gezdirdi ne anlatabilirdim ki? Üvey babam ile her gün ilişkiye giriyoruz ben ondan çok hoşlanıyorum ama o beni sevmiyor beni kullanıyor mu diyecektim, "yorgunum gece uyuyamadım" yalan! Külliyen yalan birde her şeyin üzerine en yakın ve tek arkadaşına yalan söyle ne güzel...
Kaşlarını kaldırıp çok şaşırmış gibi bakıyordu "civciv niye yalan söylüyorsun? Ne oldu anlat beraber çözelim" keşke sende böyle olabilsen jungkook o sert kabuğundan çıkabilsen keşke içini biraz açsan da iyi yanlarını görebilsem bu adam kaskatı, kalbi yok, duygusuz demesem "yalan söylemiyorum uyuyamadım ve bende ağladım derste uyumak istemediğim için, gözlerim o yüzden şiş" burukça gülümsediğimde beni kendine çekip sıkıca sarıldı biliyordu yalan söylediğimi ama kurcalamak istemiyordu.
Alt taraflarımda bir şeyler beni rahatsız ederken okul bitene kadar kıpırdamamak için çabaladım, son derse girdiğimizde bir saate yakın bir süreden sonra çıkış zili çaldı ve eşyalarımı çantama yerleştirdikten sonra taehyung'un sesini duydum "hadi biraz hızlı ol herkes gitti!" Koridordan bağırırken görmeyeceğini bilerek göz devirip dil çıkardım sınıftan çıktığımda taehyung'un koluna girip bahçeye kadar yavaş adımlarla yürüdük çıkış kapısına geldiğimizde arabada bekleyen jungkook'u filmli camların ardından zorda olsa görebiliyordum taehyung'un kolundan çıkıp yanağına bir öpücük kondurup ön koltuğa oturdum...

...

"Taehyung denen çocuk o mu?" Konuştuğunda biraz şaşırdım küs olduğumuzu düşünüyordum "hmhm" kafamı camdan tarafa çevirip bakmaya başladığımda elini bacağımda gezdirmeye başladı umursamayarak dışarıyı izlemeye devam ettim eli deliğimin olduğu taraflara giderken kafamı ondan tarafa çevirip yüzünü incelemeye başladım "eve gidince çalışma odasında bekle" kaşlarımı çatıp anlamaz bakışlar atarken iki saniyelik bir zamanda yüzünü bana döndürüp baktı ve yola bakmaya devam etti "istemiyorum" tüm cesaretimi burada kullanmıştım hiç bir zaman ona hayır diyememiştim ve sonucu ne olursa olsun bir kez hayır diyebilmiştim buna sevinirken elini bacağımdan çekti, gereksiz yavaş giderken eve geldiğimizi fark ettim arabadan indikten sonra bende peşinden gittim ve eve girdik yukarıya çıkıp üzerimi değiştirdiğimde yatağın üzerinde oturup yeri izlemeye başladım...

...



Gözümden ardı arkası kesilmeyen yaşlar akarken odamın kapısı açıldı ve yavaşça kapatıldı arkama geçip uzandığında elini belime atıp orda bekletmeye başladı elini, ağladığımı bilmemesi için dudaklarımı dişlerken gözlerim karanlık odada parlıyordu eli belimden iç çamaşırıma geldiğinde lastiğini çekip bıraktı bunu yapması ile ondan biraz uzaklaşarak ileriye gittim ve neredeyse yatağın ucuna gelmiştim elini tekrar belime yerleştirip kendine çektiğinde ağzımdan çıkan hıçkırık ile kendime küfürler etmeye başladım biraz doğrulup yan duran bedenimi kendine tamamen çevirdiğinde ağladığımı görmüştü...
Elini yanağıma koyup okşamaya başladığında gözlerimi kapatıp yumuşak dokunuşlarla biraz olsun kendimi teslim ettim oysa ben bunu yaptığımda kalbimi kırmıştı, "güzelim ne oldu?" Gözlerimi geri açıp yüzüne bakarken her salise gördüğüm sert bakışlar yumuşamış ve elini saçlarıma atıp oynamaya başlamıştı "bana anlatmazsan çözüm yolu bulamayız bebeğim." Kullandığı her kelime de oluşan yumuşak sesi kulaklarımı kutsarken kafamı yana çevirip elinin saçlarımdan düşmesini sağladım bedenimi de yana çevirerek arkamda ki yerini tekrar aldı eli tekrar iç çamaşırıma gittiğinde gözlerimi yumdum, parmakları deliğim üzerinde gezerken nefesimi tutmuş ne yapacağını bekliyordum.

"Deliğine masaj yapmamı ister misin?" Bir gündür deliğimde duran topu alıp yere bıraktığında hafif ama sert bir ses çıktı hiç bir şekilde cevap vermezken ayağa kalkıp yanımda duran çekmeceden krem çıkardı ve yüzüme eğilip dudaklarıma öpücük kondurup arkama geri uzandı arka tarafımda hissettiğim soğuk krem ile irkilip kendimi kasarken parmaklarını etrafında gezdirerek kremi yaymaya çalışıyordu "kendini kasma güzelim" bacaklarımı biraz ayırıp işini kolaylaştırdığımda kremi sürüp iç çamaşırımı geri giydirdi elini üzerine silip kollarını belime sardığında kafasını ensemde duran kısa saçlara sürtüyordu, derin bir nefes alıp gözlerimi kapattığımda ellerimi onun karnımın üzerine birleşmiş elleri üzerine koydum.

Güneşin siyah perdeler arasından girmeye çalışan ışıkları ile gözlerimi araladım kalkmak için yeltenecektim ki hâlâ karnımın üzerinde durmakta olan eller beni yatağa geri itti "bugün okula gitme, bende işe gitmeyeceğim kahvaltımızı ederiz sonra da beni çalışma odasına bekle olur mu?" Uyanmıştı ne zaman uyandığını bilmesem de baya olmuştu sanırım sesi yeni uyanmış gibi değildi, yine hiç cevap vermezken ellerini üzerimden çekip banyoya yöneldim kapıyı kapatıp kilitlediğimde yere oturup kafamı duvara yasladım yarım saat orada bekledikten sonra kapı tıklatıldı "iyi misin?" Ayağa kalkıp yüzümü yıkadığımda duşa girdim bir yarım saat sonra daha odama geçip üzerimi giyindim ve mutfağa inip masada yemek yiyen bedeni gördüm bende karşısına oturup yemeye başladığımda o kalktı ve tabağını tezgaha koyup kafasını benden tarafa çevirdi "işlerim var, birazdan çıkarım." Cevap beklemeden mutfaktan çıkıp gitti zaten cevap verecek olanda yoktu...

Kısa ve duygusal 🕺

touch//jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin