"Sen.." Devam edeceğim sırada sözümü kesti. "Buradaki herkes artık Kai ile aranda olanları biliyor Jennie. Özel bir şey değil ve magazine de yansıyacak, bundan kaçışın yok. Yapabileceğin iki şey var; Ya onu reddedersin ve uzun bir süre aşağılanırsın, ya da sahte sevgili olup sonra ondan ayrıldığında sürtük muamelesi görürsün. Seçim senin.."
•••••
Taehyung'un dediği şeyden sonra karşılık vermemiş hemen çıkışa doğru yürümüştüm.
Kafam çok karışıktı. Bunlarla uğraşmak istemiyordum. Ben sadece hayata tutunmak istiyordum. Yaşıtlarım gibi olmasa arkadaşlarımla eğlenmek istiyordum. Ama yaşadıklarım, bunların tamamen zıttıydı.
Arkadaşlarımı birer birer kaybediyordum. Gerçek ailem öldükten sonra bana aile olanlar artık yanımda değildi. İkisi birbirlerini bir daha görmek istemediği için yoktu.
Jisoo gidiyordu.
Jin gitmese de yanımda sayılmazdı.
Jungkook anlamlandıramadığım bir şekilde benimle ters düşüp tartışma çıkarmıştı. O gün onun sapladığı o hançer, son olmuştu. Ağlayarak sokaklar boyu koşmuş, arkamdan da Taehyung'u koşturmuştum.Normalde öyle kolay kırılan birisi değilken Jungkook beni çok üzmüşken bile gelmesini ve neden öyle yaptığını açıklamasını istemiştim. Çünkü jungkook'la kavga etmemiz için ciddi anlamda büyük bir nedene ihtiyacımız olurdu hep. Bu beş senedir böyleydi.
Ama hayatımda eksilerin yanısıra artılarda eklenmişti. Mesela uzun süredir beni seven çok sevdiğim Yoongi Oppa'nın arkadaşı Kai vardı. Bana değer verdiğini görebiliyordum. Bunun için bir şey söylemesine gerek yoktu. Ancak aklımdaki soru işaretleri ona olan güven duygumun üzerine toz konduruyordu.
Habercilerle yakalandığımız ilk gün kamerayı tutan adama verdiği zarf soru işaretlerinden birisiydi. Nedenini açıklamamıştı. İyi düşünmeye çalışsam da içimden bir his dağın görünmeyen tarafını hatırlatıyordu.
Zaten tuhaf birisiydi. O kadar uzun süre beni takip etmişken benimle alakalı her şeyi biliyorken, ben evden atılırken ne yapıyordu? Madem Jisoo tacize uğrarken adamın yalnızca elimi acıttığı için cellatı olmuştu, ben evden yaka paça atılırken ve bir hafta çektiğim onca çileyi görmemiş miydi?
Bu düşüncelerim ona olan bakış açımı değiştirdiğinden hala mesafeli davranıyordum. Ayrıca Jisoo ile arasında olanları ve tüm manevî alemi paramparça etmesini de unutmamıştım.
Sonra hayatıma değişik bir şekilde sızan Taehyung, son zamanlarda hep yanımdaydı. İlk önce onu gördüğüm barda keskin ve korkunç bakışları nefret edecek derecede tiksinmemi sağlarken önyargılı davranmıştım. Belki yaptığı doğru değildi ama nedeni vardı.
Onu ikinci kez gördüğümde ise salondaydı ve yine davranışları çok iticiydi. Benimle iyi anlaşmamak için özel bir çaba sarf ediyor gibiydi o gün. Ama ondan sonraki yanlışlıkla evime kahvaltıya geldiği gün, hakkımda neredeyse her şeyi öğrenmiş ve bir anda iyi davranmaya başlamıştı. Bana acımıştı, bu çok açık ve netti. Ama zaten acınacak haldeydim. Bunun için ona ne diyebilirdim ki?
Sanki başından beri hayatımdaymış gibi hissediyordum. Hep yanımdaymış ve beni alıp bir yerlere götürdüğünü, birlikte vakit geçirdiğimizi, sohbet ettiğimizi sanıyordum. Ama o hayatıma sonradan katılan bir yabancıydı. Hakkında çok az sayıda şey biliyordum ve bu beni meraklandırıyordu.
Çıkışta dururken ne yapacağımı bilememiştim. Taehyung'u beklesem az önce hiçbir şey demeden gitmem saçma olacaktı. Bir anda bana patlamıştı. Ortada bir sorun yokken, yalnızca küçük bir soru sormuştum ve ruh hali aniden değişerek bana sinirle karşılık vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
༆Sρσɾτʂ Cσαςɧ| Tαεηηίε༆ (Tamamlandı)
De TodoKim Jennie, yaşadığı olaylar nedeniyle arkadaşları tarafından kafasının dağılması için yazdırıldığı spor salonunda bireysel antiranorünün Kim Taehyung olduğunu öğrenir. Kim Jennie ~ Kim Taehyung *Yan shipler vardır.* 15.08.21 taennie #11 19.08.21 ba...