🥊14

661 49 4
                                    

Yaptığım doğru değildi. Evimde daha iki gündür tanıdığım bir adamla oturmuş, hayatımı anlatıyordum. Ama güvenmem için bir çok sebep vardı ve en önemlisi de kalbimin onun için söyledikleriydi..

•••

Dalgınca mutfağa vardığımda hala düşünüyordum. Kupaları tezgaha bırakarak yıkayacakken Taehyung'un sesini duydum. "Jennie, bir bardak su getirebilir misin?" dediğinde cevap vermeden suyu doldurdum ve ilerlemeye başladım. Hala düşüncelerden çıkamıyordum. Salona gidecekken bir anda sendeleyerek duvara çarptım. Bardaktaki su eşofmanımı ıslatırken bardak yere düşerek parçalara ayrıldı.

Adım seslerini duyunca Taehyung'un yanıma geldiğini anladım. Ona baktığımda şaşırmış bakışlarını bir bana bir yerdeki cam kırıklarına çeviriyordu. "Jennie? İyisin öyle değil mi?" dedi endişeyle. Şu an kötü bir durumda olmasaydım onun düşünceli birisi olabilme ihtimaline gülerdim. Çünkü bu çok imkansız duruyordu. Bunu o yapmıştı. Onun hakkındaki görüşlerimi o şekillendirmişti.

"Her şeyi anlattığımda farkettim de.. Bundan sonra iyi olmak için bir sebebim yokmuş. Zaten var olanların hepsini kaybetmişim." dedim hüzünle. Bakışlarım cam kırıklarındayken yerdeki su birikintisine benim gözyaşlarım ekleniyordu.

Islanacak olmasını umursamadan bana doğru geldi ve beni hızla kucağına aldı. "O-Oppa, ne yapıyorsun? Kendim yürüyebilirim." Beni salona götürdü ve koltuğa yavaşça bıraktı. "Yürüseydin eğer cam kırıkları ayaklarına batardı." dedi ilgiyle. Bir anda neden böyle olmuştu, anlamamıştım.

"Sana yaşadıklarımı anlattıktan sonra büyük bir kişilik değişimi yaşadın. Bana acıdığını düşünmeye başlayacağım." dediğimde bakışlarını kaçırdı. Doğru tahmin etmiştim. Yoksa ayı gibi davranırken, birkaç dakika sonra aşırı düşünceli iyi birine dönüşmesi normal değildi.

"Hayır sadece.. Aslında bu bir bakımdan sana acımak olur. Ama biz ona üzüldüğü için yardımcı olmak istemek olarak çevirelim." dediğinde bakışlarını ıslak eşofmanıma çevirdi. "Git ve üzerini değiştir. Sonra da salona geçelim."

"Teşekkür ederim.." dediğimde şaşırmışsa benziyordu. "Ne için teşekkür ediyorsun?" dediğinde gülümseyerek konuştum.

"O kadar iyi davrandın ki.. Sanki.. Abimmişsin ve beni teselli ediyormuşsun gibi.." O da bana belki ilk defa içten bir şekilde gülümsedi. "Senin zaten iki tane abin var Jennie. Jin ve Yoongi Hyung bu dediklerini duysa seninle bir daha konuşmazlardı." dediğinde Jin ile alakasını düşündüm. Sadece hep birlikte tanıştığımız an onu görmüştü.
"Sen Jin'i nereden tanıyorsun? Hem Jungkook ile de yakın arkadaş olmuşsunuz. Sosyalleşmeye mi başladın?" dedim dalga geçer gibi. Onunla uğraşmak hoşuma gidiyordu.

"Her ne kadar bunu göstermemeye çalışsamda benim de arkamda korumacı bir annem var ve kaç yaşına gelirsem geleyim onu dinlemek zorundayım.. Kalk ve üzerini değiştir dediğimi hatırlıyorum. Hocanla birlikte oluyor olman sana geç kalma hakkını vermez küçük hanım." dediğinde ayağa kalktım ve dediğini yapmak için yatak odama geçtim.

Onun annesi tarafından bir şeylere zorlanmasını garipsemiştim. Dışardan yıkılmaz, başına buyruk bir genç gibi dursada onunda acıları olduğu belliydi. Ona oppa dememi istemişti. Bu aramızda bir yakınlık oluştururdu ki iyi tarafını çok sevmiştim. Önceden neden kötü davrandığını bilmiyordum ama bir nedeni olduğunu düşünüyordum. Aslında hiç bir kadına iyi davrandığını görmemiştim ama bunu sonra düşünecektim. Şimdi üzerimi değiştirmeliydim.

༆Sρσɾτʂ Cσαςɧ| Tαεηηίε༆ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin