🥊26

369 30 16
                                    

"Jisoo'nun seni sevmediğini düşünmekle hata ediyorsun.. Çünkü o, senin gibi duygularını dışarıda yaşayamıyor. Geceleri girdiği krizleri bilebilir misin? Peki ya üst üste denediği intiharları? İşte bunlar, sana ve dışarıya göstermediği yüzleri.. Onu affetmemen için yapıyor. Üzgün olduğunu görüp onu affetmemen için yapıyor Jin. Sana akıl veremem, bu konumda değilim. Ama oldukça pişman.. O yüzden bundan sonrası sana kalmış.."

•••••

Uzun zamandır Jin ile oturmuş sohbet ediyorduk. Saat gece yarısına varmış olmalıydı. Artık canım sıkılmaya başlayınca bakışlarımı Jin'e çevirdim. "Gitsek mi?" dediğimde sarhoşluktan beni gördüğünü bile sanmıyordum. Jungkook Lisa ile gitmişken Jisoo da model ikizlerden Chaeyoung ile takılıyordu.

"Ses.." Mikrofondan gelen ses ile o tarafa doğru döndüm. Hyunjin sahnede hoparlör ve mikrofonu ayarlıyordu. "Bu gecenin anlamı için sahneye çok değerli bir arkadaşım çıkacak.. Şimdiden dinlediğiniz için teşekkür ederiz." dedi ve mikrofonu karanlığın içinden gelen kişiye doğru uzattı. Bakışlarımı kısarak kim olduğunu çözmeye çalışırken onun sesini duydum.

"Burada söyleyeceklerime şahit olacağınız için teşekkür ederim.. Çok uzun süredir planladığım bir şeydi ve artık zamanı geldi sanırım.." dedi ve sahnenin ortasına doğru geldi. Neyden bahsettiğini bilmiyordum. Ama üzerindeki beyaz gömleği ve siyah pantolonu, özenilerek yapılmış gibi duran saçlarıyla dediğini kanıtlıyordu.

"Bir gün.. Şans eseri bir kız gördüm.." Diye başladı sözlerine. "Spor salonuna kayıt olmak isteyen, liseli bir kız.. Yaralı ama bir o kadar da güçlü.. Hakkında bir şeyler öğrenmeye başladıkça düşüncelerimi tepetaklak etti.. Hayatımda tek güvendiğim kadının bana yaptıklarından sonra hiçbir zaman duygusal ilişkilerle işim olmadı. Ama sen.." Duraksarken bakışları beni buldu.

"Kadınlara olan bakış açımı değiştirdin.. Korkuyordum.. Sen olmasan şuan hala o korkusuz görüntüsünün altındaki karanlıktan bile korkan Taehyung olurdum.." dediğinde gözlerimden düşen yaşlar sayılamayacak kadar çoktu. Hiçbir zaman duygularını bu kadar net yansıtabilireceğini düşünmemiştim. Hatta hep kapalı bir kutuya benzetirdim onu. Ancak şuan kendini o kadar güzel anlatmıştı ki ağlamadan duramamıştım.

"Ama ben bir şey yapmadım ki.." Fısıldadığım şeyi duymuş gibi hafifçe gülümsedi. "Yanımda olarak bana yapabileceğin en büyük iyiliği yaptın zaten.. Bende farketmedim nasıl etkin altına girdiğimi.. Magazin, haberci veya buradaki kimse.. Hiç kimse umrumda değil. Sadece.. Seni seviyorum.." dediği anda gözyaşlarım daha hızlı akmaya başladı.

"Belki kutlamaktan nefret ediyorsun, sana kötü anılar hatırlatıyor ama.. İyiki doğdun güzel kelebek.." Sözlerini bitirir bitirmez bir gitar sesi geldi. Çalanın Jin olduğunu görünce hafifçe gülümsedim. O da bu işin içindeydi demek ki..

Taehyung şarkıya giriş yaptığında hipnoz olmuş gibi izlemeye başladım.

Hiç bir şeyi düşünme
Hiç bir şey söyleme, tek kelime bile
Lütfen sadece benim için gülümse

Hala inanamıyorum
Her şey rüya gibi geliyor
Kaybolmaya çalışma

Bu gerçek mi? Bu gerçek mi?
Sen, sen
Çok güzel, çok korkutucu
Gerçek değil, gerçek değil
Sen, sen, sen

Benim yanımda olur musun?
Bana söz verir misin?
Senin elini bırakırsam, uçacak ve kırılacaksın
Korkuyorum, korkuyorum, korkuyorum

Zamanı durdurur musun?
Eğer bu an sona ererse
Sanki hiç yaşanmamış gibi
Seni kaybetmekten
Korkuyorum, korkuyorum, korkuyorum

༆Sρσɾτʂ Cσαςɧ| Tαεηηίε༆ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin