İyi okumalar💙
🇹🇷
2 Gün Sonra
"Herkes iyi mi?"
Elim kulağımda, yüreğim ağzımda timden gelecek cevabı beklerken gözlerim karşı dağlarda gezindi.
İki günün sonunda nihayet son kampı da patlatmıştık. Tim bu sefer sözümden çıkmamış ve başarılı bir operasyon gerçekleştirmiştik.
"İyiyiz komutanım."
Rahat bir nefes verip yerimden kalktım. Tim de sırayla saklandığı kayaların altından çıkarken ortada buluştuk.
Karşımızda yanan kamp varken keyifle gülümsedim. Yorulmuştuk ama değmişti. "Siz iyisiniz değil mi komutanım?"
Başımı salladım. Telsizi çıkarıp karargahla iletişime geçerken tim sessizce beni bekliyordu. Albayla konuşup helikopter istedikten sonra time döndüm.
"Helikopter gelene kadar dinlenebileceğimiz bir yer bulalım."
Aslan "Komutanım ilerde bir mağara var" deyince başımla onayladım. "Güvenli mi?"
"Evet. Eskiden de hep oraya giderdik."
"İyi madem gidelim."
Aslan ve ben önde diğerleri arkada ilerlerken diğerleri arkadan geliyordu.
Mağaraya geldiğimizde kendimi yere bırakıp arkama yaslandım. Ayaklarımı da öne uzattım. Fazla yorulmuştum.
Çantamdan suyumu çıkarıp içerken tim de oturmuştu.
Birkaç saatin ardından gelen helikopterle ayaklandık. Karargâha geldiğimizde albayla konuşup odama geçtim.
Üzerimi değiştirdikten sonra eşyalarımı alıp çıktım. Saat gece üçe geliyordu.
Taksi durağını aramak için çantamda telefonumu ararken "Deniz.." diyen sesle arkamı döndüm.
Fırattı. "Biz bırakalım seni. Uğraşma gece gece."
İtiraz etmek istesem de fazla yorgundum. Başımı salladım. "Teşekkür ederim."
Arabaya bindiğimizde Aslan yoktu tek. Şoför koltuğuna Emre geçerken öne ben arkaya da Kenan ve Fırat geçmişti.
Mahalleye geldiğimizde tekrar teşekkür edip indim. Eve doğru yürüyüp bahçe kapısını açtım. Çantamda anahtarı ararken Ömer'in sesiyle durdum.
"Deniz.."
Hızla arkamı dönerken masada oturduğunu görmemle şaşırdım. Fark etmemiştim. Ayağa kalkıp yanıma geldi.
Birkaç saniye gözlerime bakıp beklemeden beni kollarının arasına alırken gülümseyip boynuna sarıldım.
Gözlerim yorgunlukla kapanırken burnuma gelen kokusuyla iyice mayıştım.
"İyisin değil mi?"
Saçlarımın arasındaki sesi boğuk gelirken "İyiyim." Dedim.
Birkaç dakika sessizce sarıldıktan sonra benden ayrıldı.
Gözleri yüzümü tararken önce dudağımın kenarındaki yaraya dokundu baş parmağıyla. Dudaklarım refleksle aralanırken bakışları birkaç saniye oraya kaysa da hemen toparladı.
Adem elması birkaç kez oynarken bende yutkundum. Adem elmasına zaafım olduğunu söylemiş miydim?
Derin bir nefes alıp verdi. "yorulmuşsundur. Dinlen sen. Sonra konuşuruz."