İyi okumalar..
🇹🇷
Sanırım bu sefer kaçamayacaktım.
Abim içeriye girip kapıyı kapatırken yatağıma bıraktığım hırkayı aldım. Üzerime giyecekken abim elini koyup engel oldu. Ona döndüm.
Dolu dolu gözlerle önümde dizleri üzerinde oturdu. Titrek ellerini göbeğime getirdi. Parmak uçları yanık izlerine değerken hemen geri çekti.
"Çok.." dedi kısık sesle. Sonra boğazını temizleyip devam etti. "Çok acıdı mı?"
Başımı iki yana salladım. Yalan söylediğimi anlamıştı. Zaten öylesine sorduğunun farkındaydım. O da uzatmadı. Ayağa kalkıp yanıma oturdu.
Hiçbir şey demeden sessizce kaç dakika oturduk öyle bilmiyorum. Denecek bir şey yoktu ki zaten.
"Nasıl saracağım yaralarını?"
Sesi kısık ve olduğundan kat kat yumuşak çıkmıştı.
Omuzlarımı kaldırıp indirdim. "Saramayacaksın"
Ona doğru dönüp ellerini tuttum. Bakışları ellerimize düşerken,elimi sıktı.
"Askeriz,askerim..Belki daha kötülerini de göreceğiz. Birimizden birine bir şey olduğunda diğerinin canı daha çok yanıyor biliyorum ama mesleğimiz bu abi."
Gözlerini gözlerime çıkardı. "Bunları bilerek seçtik bu mesleği. Aynı görev yine verilse yine kabul ederim. Sadece Kerem abim için değil diğer askerlerimiz için, vatan için..Bak belki de abimin yerini bulacağız Bekir sayesinde. Değmez mi? Benim vücudumdaki birkaç ize değmez mi?"
Duygulu duygulu bana bakarken "değer" diye mırıldandım. "Hepsi,her şeye değer."
Ellerimi bırakıp sarılırken kollarımı ona doladım bende.
İz kalacaktı belki ama çok da önemli değildi. Dediğim gibi hepsine değerdi.
Benden ayrılıp önce sakallarına takılan saçlarımı kurtardı. Sonra ellerini yanaklarıma koydu.
"Değer,değer ama kıyamıyorum sana."
Ama ağlayacağım şimdi. Yanağını öptüm. Neşeli neşeli gülümsedim.
"Kimse kıyamaz zaten bana"
Ellerini yanaklarımdan çekti. Kaşları çatıldı. Hoşçakal sakin masum Kerim, hoşgeldin öküz Kerim.
"Kim kıyamıyor sana kıysın,sadece ben kıyamam sana...Ya da kıymasın niye kıyıyor o kim köpek?"
Şaşkınca ona bakıyordum. Ne yaşıyordu şu an?
"Abi iyi misin?"
Başını iki yana sallayıp ayağa kalktı. "Kafa mı bıraktın adamda?"
Saçlarımı geriye savurdum. "Vardır öyle etkilerim"
Kapıya ilerledi. "Çok oyalanma hadi. Yemek yiyeceğiz."
Abim çıkıp giderken kaldığım yerden saçlarımı tarayıp topladım. Üzerime siyah kapüşonlu hırkamı geçirip çıktım odadan. Mutfağa girdiğimde abim masada oturuyordu.
Yemek falan da yoktu ortalıkta.
"Oylanma yemek yiyeceğiz diye artislik yaptın. Hani yemek?"
"Yapmadım" deyip omuz silkti. Karşısına oturdum. "Ee ne yiyeceğiz?"
"Dışardan söyleriz."
Gözlerimi devirip ayağa kalktım. "Pizza söyle o zaman"
Salona geçecekken çalan kapıyla mutfak kapısından abime baktım. "Biri mi gelecekti?"